Lil (Naomi Watts) ve Roz (Robin Wright) çocukluklarından itibaren beraber yaşamış iki çok iyi arkadaştırlar. Her ikisinin de birer tane çocuğu olmuştur, çocuklar büyüyünce dostluklarının arasına aşk girmeye başlar; çünkü iki yakın arkadaş birbirlerinin oğullarına aşık olmuşlardır.
Olaya yakın arkadaşlar tarafından beraber yetiştirilmiş, genç delikanlılara aşık iki kadın gibi görmek yerine, iki kadın ve genç aşıkları olarak bakmakla başlamaya karar verdim. Genç ve yakışıklı erkek çocuklarının kendilerinden oldukça yaşlı kadınlara aşık olabilme ihtimallerini göz önüne aldığımda, olayın o kadar da ters olmadığını düşündüm. Buradaki olayı bu şekilde düşünmek pek münküm olamıyor maalesef; çünkü bu kadınlar bu çocukları beraber yetiştiriyor, onları seviyor, koruyor hani deriz ya emek. İşte bu kadınlar çocuklar için emek harcamışlar, elinizin altında büyüyen bir çocuğa karşı bu türden duygular hisseder misiniz sorusu akla geliyor. Kadının annelik duygusu bu olaya olmaz gözüyle bakmanızı sağlıyor. Aynı durum bir erkek için olsa, akla hemen erkek hormonları ve kafa yapısı denir belki; ama orada da durum aynı, çocuğu yetiştirmek, büyütmek, sevmek girince bu iş insanın içine sinmiyor bir türlü. Peki, böylesi yok mu? Elbetteki var; ama bunun var olması, kabul edilebileceği anlamına gelmiyor.
Gelelim filmin inandırıcılığına, sadece birkaç dakikalık arzular dışında bu insanların birbirlerine aşık olduklarını gösteren bir bulgu yok. Cinsel istek dışında yaşadıkları herhangi bir şey de yok. İki kadının yaptıklarının pişmanlığını dile getirmeleri ya da bunun sıkıntısını hissettiklerini yansıtma şekilleri beni pek tatmin etmedi. Film boyunca bunların tek düşündükleri cinsellik, duygusunun dışında hiç; ama hiçbirşey hissetmedim ve son dakikalarında kendime, insan ancak bu kadar umursamaz olabilir dedim.
Filme konusu olarak değil de işleniş biçimi olarak baktığımızda da oldukça yetersiz olduğunu görüyorsunuz. Müthiş bir manzara ve rahat bir yaşam size orada olma isteği verse de elinizde olan sadece bu. Kişiler arsında çakışmalar, gel gitler o kadar yüzeysel ve duygusuz ki ben bir türlü sevemedim, filmin içine giremedim.
Adore, Fransız filmlerine karşı olan hoşnutsuzluğumu bir kat daha arttırmış olmakla birlikte, cesur konusu ile Yönetmen Anne Fontaine için pek te yabancısı olmadığı bir içerik barındıran filmin puanı: 6,0