Star Wars: Klon Savaşları
Yazar: Oktay Ege Kozak18 Ağustos 2008
Sn. George Lucas,
Siz beni tanımıyor olabilirsiniz. Ama ben sizin kim olduğunuzu doğduğumdan beri gayet iyi biliyorum. Hikaye bakımından son, kronoloji ve kalite bakımından ilk Yıldız Savaşları üçlemesi ile büyümüş bir genç olarak, o filmlerin benim için anlamı ölçülemez. Yıllar sonra kitlelerce dalga geçilen, odunumsu yönetimi, yazımı ve oyunculukları ile eleştirilen ilk üç bölümün vizyona girdiği yıllar boyunca hep sizin tarafınızdaydım, yeni filmleri hep savundum.
Hayden Christensen'ın banal oyunculuğuna göz yumdum. Umarsızca her tarafa CGI fırlatan görsel stilinizi eleştirmedim. Hatta Jar Jar Binks'i bile görmezden geldim. Üniversite tez filmini bile Yıldız Savaşları üzerine çekmiş biri olarak derin hayranlığımın geçerliliği tartışılmamalı.
Tonlarca Yıldız Savaşları oyuncakları, bilgisayar oyunları, kitapları ve hatta tuvalet kağıtları ile serinin başarısından olabildiğince çok kar yapmayı amaçladığınız daha ben çocukken bile barizdi. Son otuz yıl boyunca merakla bekledik altı bölümlük epik uzay operanızın tamamlanmasını. Üç sene önce bu dileğimiz yerine geldi ve bize şaşırtıcı biçimde başarılı, trajik bir final verdiniz Sith'in İntikamı ile. O film ile seri tamamlandı, nostaljik bir hüzün ve sevinç karışımı ile biz de Yıldız Savaşları kitabını kapattık.
Fakat hikaye ne yazık ki burada bitmedi. Siz, para makinesi muamelesi yaptığınız serinin son damlalarını sıkıp posasını çıkarmaya, o posanında suyunu çıkarıp moleküllerine ayırmaya karar verdiniz. İlk olarak klon savaşları üzerine bir çizgi dizinin müjdesini verdiniz. Sonra canlı oyuncularla çekilecek başka bir dizinin dedikolarını duyduk. Şimdi ise çizgi diziye öncülük yapacak bir "sinema filmi"ni çıkardınız karşımıza.
"Üzerinde Yıldız Savaşları yazsın, bu salaklara ne atarsak yerler" gibi bir mantığa sahip olduğunuz Klon Savaşları ile bariz artık. Bölüm I, II ve III'ün hikaye ve oyunculuğuna getirdiğiniz tembellikten bu bakış açısı biraz sırıtıyordu, ama en azından o filmler hikayeyi sonuçlandırmak için gerekliydi, o yüzden hayranlar olarak filmlerin bazı bariz problemlerine göz yumduk. Fakat Bölüm II ve III arasındaki hikayeyi hiç bir biçimde birleştirmeyen, tek amacı bir sürü hantalca bir araya getirilmiş savaş sahnesini peş peşe koymak olan kalitesiz bir animasyon filmi ile artık açgözlülüğünüz çirkin boyutlara ulaşmış durumda.
İlk olarak eldeki en büyük ve bariz problemden bahsedelim: Klon Savaşları, bir sinema filmi değil. Sinemalarda gösteriliyor ve doksan dakika sürüyor, ama çizgi dizinin bir kaç bölümü bir araya sıkıştırılmış hissi yaratan bu dizi-film mutantına en ölümsüz hayranlarınızın bile bilet parası harcamasını beklemek haksızlık. Özellikle animasyon televizyona uygun, kutu gibi detaylarla, üçüncü sınıfa giden bir çocuğun su boyası resimlerine benzeyen arka planlarla dolu ucuz bir kalitesizliğe sahipse. Wall-E gibi modern animasyon şaheserlerinin sinemalarımızı büyülediği şu günlerde Klon Savaşları gibi bir televizyon filmini beyazperdeye fırlatıp Yıldız Savaşları ismi arkasına saklanmanız bence hayranlarınızın zekasına yapılmış büyük bir hakaret.
Jabba The Hut'un bebeğinin kaçırılmasının ardından Anakin ve yeni öğrencisi Ahsoka'nın bebeği ayrımcılardan kurtarması üzerine odaklanan ince hikaye, bölüm II'nin yarattığı karakter gelişimlerini umursamıyor. Bölüm II ile karanlık tarafa ilk adımlarını atan Anakin, Klon Savaşlarında Darth Vader'ın gölgesine bile yaklaşmadan şakacı, tek boyutlu bir aksiyon kahramanına dönüşüyor. Ahsoka'nın şikayetçi genç kız formülü ilk dakikadan itibaren kulak tırmalıyor. Obi-Wan, arka plana atılarak neredeyse unutuluyor.
Sonuç olarak Sayın Lucas, sınır bilmeyen açgözlülüğünüzden bıkmış biri olarak bu mektup ile maalesef Yıldız Savaşları hayranlığından istifamı ilan etmek istedim. İleride gelecek dizilere ara sıra göz atacağım. Fakat Yıldız Savaşları ile ilgili her şeyi takip ettiğim günler Klon Savaşları ile bitiyor.
Saygılarımla,
Oktay Ege Kozak