Parking - Beyazperde.com eleştirisi : Park Etmek

8. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali kapsamında düzenlenen Keş!f Yarışması'nın birincisi bu yıl Tayvanlı yönetmen Mong-Hong Chung'ın ilk uzun metraj çalışması "Park Etmek" oldu. Filmde, pasta almak için arabasını park eden, ancak geri geldiğinde sahibi belirsiz bir arabanın park yerinden çıkmasına engel olduğunu fark eden Chen-Mo'nun hikayesi anlatılıyor.

Bir gecede, yaşlı bir çift, tek kollu bir berber, Çinli bir hayat kadını, acımasız bir kadın satıcısı, yoldan çıkmış bir terzi ve onu kovalayan mafya üyeleriyle vakit geçirmek zorunda kalan Chen-Mo, bu süre içerisinde hep arabasını park yerinden çıkarmak için uğraşıyor.

"Park Etmek," tıpkı !f İstanbul kataloğunda da yazdığı gibi öyküsel anlamda ilhamını Japon yazar Haruki Murakami'nin romanlarından almış gibi görünüyor. "Tony Takitani" isimli kısa hikayesinden uyarlanan aynı adlı filmin büyük ses getirmesiyle bir anda sinema dünyasının aranan simalarından biri haline gelen Murakami'nin romanlarının gerçekten de beyazperde için harika birer malzeme görevi gördüğünü söylemek mümkün.

Enteresan kurguları, karizmatik başkarakterleri ve insanın zihninde net resimler oluşturan güçlü tasvirleriyle dikkat çeken bu romanlar, beyazperde için etkileyici malzemeler içermekle kalmayıp, özgün senaryolar üreten sinemacılara da ilham verecek düzeydeler. Nitekim, "Park Etmek" de bu etkilenme sürecinin önde gelen örneklerinden biri.

Filmin başkarakteri Chen-Mo, tipik bir Murakami karakteri gibi, 30'lu yaşlarında, evliliğinde sorunlar yaşayan, sigarasını elinden düşmeyen ve beyaz lastik ayakkabılar giyen bir erkek. Bir anda kendisini tamamen tesadüfi bir biçimde garip karakterlerin peşinden sürüklenip, olmadık işlere kalkışırken bulan Chen-Mo'nun yaşadığı olaylar da belki de bu dünyada sadece bir Murakami karakterinin başına gelebilir.

Chen-Mo'nun aniden içine çekildiği hayatlara mesafeli, hatta biraz da umursamazca yaklaşmak isterken bir yandan da kendisini bu yaşantılara dahil olmaktan alamaması Murakami karakterlerinin kapıldıkları nedensiz merak ve boşluk duygularıyla neredeyse birebir örtüşüyor. Başkarakterin kendisine ait olmayan öykülerin içinde tutsak kalması ve kapana kısıldığı bu labirentin içinden hayatına yeni bir yön vermeden çıkamayacak olması Murakami karakterlerinin çelişkili büyüme süreçlerine denk düşüyor. Hikayenin şimdiki zamanını ters yüz eden geçmişe ait görüntülerin müdahaleleri ve Chen-Mo'nun gündelik gerçekliğini alt üst eden karakterlerin tekinsizliği ise "Park Etmek"i rahatlıkla bir Murakami uyarlamasıyla karıştırılabilir hale getiriyor.

Bütün bunların sonucunda, Murakami romanlarıyla olan göbek bağı, Mong-Hong Chung'ın filmini de şehirleşme, yalnızlık ve yabancılaşma temalı, hafif sürreel bir çalışmaya dönüştürüyor aslında. "Park Etmek"in gidişatında öne çıkan tüm bu temalar, filmin görsel karakteri ile birleştiğinde ise önümüze bambaşka bir esin kaynağı çıkıyor.

Film, bol gölgeli ışık kullanımı, karanlık atmosferi ve mekan tasarımlarında göze çarpan yüksek kontrastlı, endüstriyel renk tonlarıyla daha ilk bakışta, şehirleşme, yalnızlık ve yabancılaşma temalarının sık sık işlendiği Wong Kar Wai filmlerini andırıyor. Mong-Hong Chung, özellikle "Park Etmek"in kalabalık bir pazar yerinde geçen hareketli kovalamaca sahnesinde Wong Kar Wai'nin unutulmaz filmi "Chunking Express"e gönderme yaptığını derinden hissettiriyor.

Bununla birlikte, birbirine yabancı insanların enteresan dayanışmalarını ve tek gecelik dostluklarını anlatan "Park Etmek," her haliyle "Chunking Express," "Aşk Zamanı" ve "Fallen Angels" gibi Wong Kar Wai filmlerinde ön plana çıkan tuhaf ilişki ağlarına da göz kırpıyor zaten. Böylelikle, ilk uzun metraj filminde usta yönetmen Wong Kar Wai'nin izinden gitmek istediğini belli eden Mong-Hong Chung, Uzakdoğu'nun ümit vaat eden sinemacılarından biri olma yolunda ilerlediğini de kanıtlıyor.

Eğer Haruki Murakami romanlarından hoşlanıyor ya da Wong Kar Wai filmlerini izlemekten zevk alıyorsanız "Park Etmek"in büyülü dünyasının içine çekilmekte hiç zorlanmayacağınız kesin. Çünkü Mong-Hong Chung'ın filmi en az ilham aldığı bu büyük ustaların çalışmaları kadar etkileyici ve özgün. Filmin senaryosunda da imzası bulunan yönetmenin kendine has mizah duygusuyla süslediği ve yer yer bir kara komediye dönüştürdüğü "Park Etmek," tüm bu nedenlerden dolayı keşfedilmeye değer.