Hesabım
    Ay'da İlk İnsan
    Ortalama puan
    3,2
    61 Puanlama
    Ay'da İlk İnsan hakkında görüşlerin ?

    11 Kullanıcı yorumları

    5
    1 Eleştiri
    4
    3 Eleştiri
    3
    3 Eleştiri
    2
    2 Eleştiri
    1
    1 Eleştiri
    0
    1 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.066 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    6 Ağustos 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosu Josh Singer tarafından, James R. Hansen’in yazdığı “First Man: The Life of Neil A. Armstrong” (2005) isimli resmi biyografiden uyarlanarak yazılan “First Man”, yönetmen koltuğunda “Whiplash” (2014) ve “La La Land” (2016) in de yönetmeni olan Damien Chazelle’in oturduğu biyografik bir drama…

    59 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve dünya prömiyeri, 29 Ağustos 2018’de Venedik Film Festivalinde yapıldıktan sonra 12 Ekim 2018 tarihinde vizyona sokulan filmin gişe hasılatı 100,6 milyon dolar…

    “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” ve “En İyi Film Müziği” kategorilerinde 76. Golden Globes ödüllerine adaylığı da bulunan filmin, 7.6/10 (64.131 oy) ve 3.5/5 (5.951 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 8.1/10 (372 yorum) ve 84/100 (56 yorum) olan Rotten Tomatoes ve “Mutlaka İzlenmeli” özel etiketine de sahip olan Metacritic yorum ortalamaları, izleyiciden çok sinema eleştirmenlerinin teveccühüne mazhar olan bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…

    Yine de, gerçek de ne olup bittiğini anlamak için gelin isterseniz, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle, filmi bir de biz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışalım…

    Ancak başlamadan filme ilişkin birkaç teknik ayrıntıyı paylaşalım…

    Ve ilk olarak da, Damien Chazelle’in, daha önce “La La Land” (2016) filminde de birlikte çalıştığı 1 Academy ve 1 BAFTA ödüllü görüntü yönetmeni Linus Sandgren ile birlikte bu filmi üç farklı formatta çektikleri bilgisini verelim…

    Nasıl mı?

    Şöyle ki, bu ikili, daha iyi ve tabii ki daha gerçekçi görüntüler alabilmek adına uzay aracının içindeki sahnelerde 16mm’lik, Neil Armstrong’un evi ile NASA tesislerindeki sahneler için 35mm’lik, ay yüzeyi sahneleri için de IMAX 70mm’lik filmler kullanmayı tercih etmişler…

    Bunun dışında, teknik olarak tercih edilen bir başka yöntem de, arka fonda “yeşil ekran” yerine LED paneller kullanmak olmuş…

    Bu konuya ilişkin son bir bilgi olarak, 1 Academy ve 1 BAFTA ödüllü sanal efekt yönetmeni Paul Lambert’in, “Batman Begins” (2005), “Children of Men” (2006), “Inception” (2010), “Interstellar” (2014), “Ex Machina” (2014), “Blade Runner 2049” (2017) ve “Avengers: Infinity War” (2018) gibi filmlerde de devrede olan DNEG teknolojisini kullandığını söyleyerek kaldığımız yerden tekrar filmimize dönelim…

    Zira bu saydıklarımızın sonuçlarını (ya da yansımalarını), 24 Şubat 2019 akşamı yapılacak Academy ödülleri töreni sonrasında da konuşacağız zaten…

    Film, esas olarak Neil Armstrong’un yaşamının 1960 – 1969 tarihleri arasındaki dönemine ışık tutarak, izleyiciyi finaldeki 20 Temmuz 1969 tarihli Ay’da “ilk insan / First Man” sahnesine hazırlıyor…

    O nedenle bu film, uzay filmi denildiğinde aklına bin bir türlü aksiyon ve maceranın yaşandığı bilim – kurgu hikâyeleri gelen sinemasever kitlesini kesinlikle mutlu etmeyecektir…

    Eminiz filmin mutlu ve de mesut edeceği en önemli kitle, filmin içinde de sıklıkla dillendirildiği gibi, “Sovyetlere nasıl geçirdik” modundan haz almaya devam eden Amerikan milliyetçileri olacaktır…

    Bu milliyetçilik rüzgârı, yukarıda değindiğimiz teknik detaylar ile de birleşince, Academy jürisini ne şekilde etkileyecek, bekleyip hep beraber göreceğiz…

    Devam edersek:

    Filmin, Ryan Gosling ve diğerlerinden oluşan oyuncu kadrosu, böylesi bir biyografik drama için yeterince iyi…

    Ancak bize göre filmdeki en önemli oyunculuk sahneleri, Ryan Gosling’in (tabii aslında Neil Armstrong’un) (spoiler olmaması için ayrıntısına girmediğimiz) küçük kızına ilişkin yaşadığı duygusal sahneler…

    Bunun dışında kalanlar, bir miktar Neil Armstrong’un başrolde olduğu bir NASA yarı belgeseli / reklamı gibi olmuş…

    O yüzden, Golden Globe’daki, Janet Armstrong karakterini canlandıran Claire Foy’un, “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” kategorisindeki adaylığının nedenini de şu ana kadar pek anlayabilmiş değiliz…

    Sonuç olarak, 141 dakikalık süresine rağmen sıkılmadan izlediğimiz bu film için puanımız, bizzat Damien Chazelle’in “Whiplash” (2014) ve “La La Land” (2016) ile edindiği ve nezdimizde de halen devam etmekte olan kredisi nedeniyle 3 önerimiz ise, “Amerikalıların Ay’a ilk insanı nasıl gönderdiklerini merak edenlerin izlemesi” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler,

    Son bir not:
    Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 25 Aralık 2018 günü saat 00.36’da yazılarak paylaşılmıştır...
    Betül K.
    Betül K.

    Takipçi 4 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    7 Ağustos 2020 tarihinde eklendi
    Çok begendim, dolu bir film. Duyguları çok iyi veriyor. Var oluş, yok oluş, evren, umut... Bana geçen bu duygular.
    dilann
    dilann

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    25 Ağustos 2019 tarihinde eklendi
    hayatımda izlediğin en sıkcı filmdi sinemada filmin ortasında kalkıp gidecektim o kadar para verdiğim için izledim sadece aşırı kötü bu kadar sıkıcı bir film yapılamaz inanamıyorum ya
    martinscorsese
    martinscorsese

    Takipçi 125 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    4 Nisan 2019 tarihinde eklendi
    Amerikan Tarihi açısından çok önemli bir kahramanı çok önemli bir olayı anlatıyor. Ancak sanki hepimiz amerikalıymışız gibi gurur duymamızı bekliyor. Bence film sıkıcıydı. Amstrong'un evlat acısı ile filme anlam katmaya çalışmışlar ama olmamış.
    Mert H
    Mert H

    Takipçi 1.341 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    30 Ocak 2019 tarihinde eklendi
    Eğitim ve görev sahneleri dışında sizi buram buram sıkacak bir film. Fırlatma sahnelerinde de kamera çok fazla sallanıyor. Üstelik bu olay bir kez değil defalarca oluyor. Vertigo türevi rahatsızlığı olanlar için filmi kesinlikle önermiyorum. Bunun dışında filmde retro bir hava mevcut, ses ve görüntüler şahane, oyunculuklar da güzel. Genel izleyiciye hitap etmese de bu tür seven izleyiciler için bulunmaz bir nimet olduğunu söyleyeyim. Ayrıca ABD propagandası da film boyunca yapılıyor.
    Amir Han
    Amir Han

    Takipçi 452 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    22 Ekim 2018 tarihinde eklendi
    Neil Armstrong'un hayatından kesitlerin daha fazla olması umudunu yineleyerek filmi fazla tutmadım. Açıkçası sıkıcı buldum. Yine de gösterimde ki filmler içerisinde en izlenilir film olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.
    Ryan Gosling oyunculuğunu konuşturmuş. Onun dışında diğer oyuncuların dominant karakterler olmamasından kaynaklı bir sönüklük vardı kadroda.
    Ay sahneleri cezbedici ve gerçek görüntülerin araya serpiştirilmesi olumlu.
    Darth Vader
    Darth Vader

    Takipçi 54 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    22 Ekim 2018 tarihinde eklendi
    Kadın oyuncu Claire oscarlık performans göstermiş. Filmin zevkini alabilmek için Nasa'nın ay yolculuğu ve Amerikan toplumunda aya inen ikinci astranot olan BUZZ'a olan antisempatiyi de bilmek yararlı olacaktır. Hala hayatta olan astranot Buzz yaşının getirdiği mental sorunlar nedeni ile ailesi ile kavgalı ve aya seyahatinden sonra bu işten para kazanmak için çok işlere girdi. İlk inen astranot Neil ise olabildiğince mütevazi bir kişi idi. Filmin olumsuz tarafı ; Filmin senaristinin Neil'in 3 yaşında ölen kızına ait bilekliği ayda kratere bırakması ve bu kızının hatırasının kendinde bıraktığı izlere vurgu yapması filmin dramatik öğelerine olumlu etki yapsa da gerçeklik sorununu da beraberinde getirmesidir. Film biyografik olduğu için bu tür filmleri sevmeyen kişilerin hoşuna gitmeyecektir. Kesinlikle bir macera veya bilimkurgu filmi değil.
    Filmin en beğendiğim kısmı ise yönetmenin roketin ateşlenip atmosferin dışına çıkmasına kadar olan kısmı harika yansıtması. Uzay roketleri ateşlemeden sonra yaklaşık 70-80 saniyede atmosferden çıkıp uzaya ulaşıyorlar ve roketin içinden o 70-80 saniyeyi çok iyi yansıtmışlar. sallantılar , roket yakıtının patlama sesleri , metalin basınca verdiği uğultulu sesler vs tam bir harika. Tabi bu durum görsel bilimkurgu şölen bekleyen biri için işkence gibi olabilir tekrar hatırlatmakta fayda var. Dram ,biyografi, hafif belgesel tadında filmleri sevenlerin kaçırmaması gereken bir film.
    Ezgi K
    Ezgi K

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    21 Ekim 2018 tarihinde eklendi
    Jim Lovell, Jack Swigert ve Fred Haise'den oluşan Apollo 13 ekibi, NASA'nın yürüttüğü beşinci uzay görevinin sırasında 'yarı yolda' oksijen tanklarından birinin patlaması yüzünden güç ve oksijen sıkıntısı çekmeye başlarlar ve ayı mekik camindan seyrederek dünyaya donus yaparlar

    1995 yapımı Apollo 13 den sonra 2018 yılında holiwood aya iniş yapan Neil amstrog ve ekibinin aslında sadece Neil biyografisi ni çekti
    Biyografi severler ve 3 saat boş vaktı olanların izleyebilecegi bir film olmuş
    Ankarali0606
    Ankarali0606

    Takipçi 95 değerlendirmeler Takip Et!

    1,5
    18 Ekim 2018 tarihinde eklendi
    Filmi bugün ön gösterimde izledim klasik bir biyografi filmi eğer biyografi filmi sevmiyorsanız gitmeyin gerçekten sıkıcı bir film oyunculuklar felan normal durağan bir film gerçekten sadece biyografi sevenlere odaklı bir film okurken iyide sinema da güzel olmuyor biyografi
    Deniz O.
    Deniz O.

    Takipçi 170 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    17 Ekim 2018 tarihinde eklendi
    “İnsan için küçük bir adım, insanlık için büyük bir adım.”

    Bu sözün sahibini hemen hemen her insan bilir. Bilmeyene de aya giden ilk insanın adını sorduğunuzda bilecektir... Neil Armstrong. İkinci olan kim? Genelde bu soruya doğru cevap verme oranı dramatik bir şekilde düşer.

    First Man filmi isminden de anlaşılacağı gibi aya ayak basan ilk insanın hayatını konu alıyor. İkinci olan Buzz Aldrin’i değil. Zihinler her zaman ilk olan olanlara puan vermeye ve onları hatırlamaya yatkındır.

    Peki kimdir Neil Armstrong? Hepimizin aklında az da olsa bir imajı vardır? Aya gitmek! Kahraman, yetenekli, mutlu?.. Buzz belki de çok şanslıdır. Ünlü olmanın diğer insanlarda yarattığı yanılsamadan o kadar etkilenmemiştir.

    Neil, savaşa katılmış ve sonrasında sıra dışı uçuşlar yapan sivil bir uçak pilotudur. Karısı onu sabit olarak nitelendirdiği için evlenmiştir. Karısının arayışı güvenli ve fazla değişmeyen bir hayattır. spoiler: Neil, uzun badirelerden sonra Apollo 11'e kumanda edecek astronot olarak seçilir. 8 yıllık çalışma ve bir çok arkadaşının ölümünün ardından aya gidecek insan olarak seçildiğinde ona ısrarla sorarlar: “Nasıl hissediyorsun?” Cevap: “Memnum oldum.” Herhangi bir mimik ve duygu olmadan.


    Neden bu kadar donuk? Neden hiç duygusu yok? Disiplin ve ciddiyet diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Neil, savaş travmalarının yanı sıra kaybettiği kızı ve yeni kayıplar, onun donmasına sebep olan faktörler. Kimseyle kızı hakkında konuşmaması ve duygularını hissetmemesi, onu soğukkanlı bir şekilde görevlerde yer almasını sağlamış. Filmde özellikle eşinin evi ve iki oğlunu toparlama çabasını görüyoruz. Son derece riskli görevi öncesinde onlarla veda etmeyi bile ihmal edecek kadar donmuş bir adam... Travmaları kimsenin umurunda değil, herkes kahramanlığı ile ilgili...

    Yazının devamı TuvaletKagidinaNotlar.com da...
    GoGoBaBa
    GoGoBaBa

    Takipçi 58 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    17 Ekim 2018 tarihinde eklendi
    Ön gösterim MetroCity CinePink 'te izledik. Biraz uzun yanınıza su, içecek , atıştırmalık alın. Biraz kontrastı parlaklığı az izledik, canlılık yok idi , salona has olduğunu zannettik, çünkü BeyazPerde sitesindeki fotograflar ve videolarda canlı parlak albenili. Yönetmen çok genç ama gayet güzel işler kotarıyor, film iyi. Bir başyapıt diyemem 2015in Whiplash 'ı ve ardından 2016'ın Aşıklar şehrindeki çokiyi'lik olağanüstü'lük alkış bir tık azalmış. Astronotumuz zaten yönetmenle uyum içinde daha önceki projelerde yer aldığından rüştünü kanıtlamış star oladuğundan diyecek laf yok. Astronotumuzun eşini oynayan Claire Foy'u da çok beğeniverdik rolü gayet doldurmuş. Birde size kapsilde , havada, boşlukta, sıkıntıda sorunda, hatta direkt göz seviyesi handycam/elkamerası yani sallantılı kamera çekimlerinde film yoruyor. Gözler perişan oluyor, hatta miğreni epilepsiliksıkıntıolı olanları etkileyecek tarzda. Tabi bunlar sizi o anda orada hissettiiyor o da işin cilvesi/bedeli. İşin özü bakalım kaç ödüller heykelcikler başarılar kapacak. Çok çok mükemmel demesemde, popüleritelikle benim düşündüğümden fazlasını kaparsa şaşmam.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top