“The Boy in the Striped Pyjamas” veya nam-ı diğer “The Boy in the Striped Pajamas” ın yönetmen koltuğunda, aynı zamanda filminin senaryosunu da John Boyne’un aynı adlı romanından (2006) uyarlayarak yazan Mark Herman oturuyor…
12,5 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilerek 44,1 milyon dolarlık bir gişe yapan filmin yapımcılığını İngiliz BBC ve Heyday Films, dağıtımını da ABD’li Miramax üstlenmiş…
Kısaca hikâyesi, biri kamp komutanın diğeri de kamptaki bir mahkûm ailesinin oğlu olan 8 yaşındaki Bruno ile Shmuel isimli iki masum çocuğun bakış açısından İkinci Dünya Savaşında, Nazi toplama kamplarında gerçekleştirilen Yahudi soykırımının anlatımı olarak özetlenebilecek filmin, 7.8/10 (160.485 oy) ve 3.9/5 (114.236 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 6.3/10 (137 yorum) ve 55/100 (28 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları arasında hiç de azımsanmayacak bir çelişki var…
Hani aslında bu; birinin (izleyicinin) ak dediğine, diğerinin (sinema eleştirmeninin) kara dediği boyut da, uzlaşılması imkânsız bir çelişki gibi durmuyorsa da nedenini sorgulamamızın önünde de her hangi bir engel yok…
O nedenle, gelin isterseniz, her zamanki gibi önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle filmimize biraz daha yakından bakalım…
Oyuncu kadrosu deyince de yorumumuzun temelini oluşturacağı için kısaca da olsa başroldeki karakterlere bir göz atalım…
1. Alman ailesinin annesi Elsa - Vera Farmiga (ABD’li)
2. Alman ailesinin kamp komutanı olan babası Ralf - David Thewlis (İngiliz)
3. Alman ailesinin kızı Gretel - Amber Beattie (İngiliz)
4. Alman ailesinin 8 yaşındaki oğlu Bruno - Asa Butterfield (İngiliz)
5. 8 yaşındaki Polonyalı Yahudi mahkûm Shmuel - Jack Scanlon (İngiliz)
6. Polonyalı Yahudi mahkûm (Doktor) Pavel - David Hayman (İskoç)
7. Alman SS subayı Teğmen Kotler - Rupert Friend (İngiliz)
Sanıyoruz bu kadarı yeterli…
Şimdi diyeceksiniz ki; “Hayırdır, ne oldu da böyle bir liste yapma ihtiyacı duydun?”
Baştan hemen söyleyelim; bu listenin, iyi veya kötü oynayan oyuncularla hiçbir alakası olmadığı gibi filmde kötü oynayan oyuncu da yok zaten…
Peki, bu listenin anlamı ne o zaman?
Bu konuya, işin teknik kısmına da şöyle bir değindikten sonra tekrar geri döneceğiz…
Teknik demişken de aslında dönemin ruhuna ve atmosferine uygun olarak tasarlanan mekân (toplama kampı görüntüleri Macaristan da çekilmiş), dekor, kostüm ve makyajların yanı sıra kamera, ışık, kurgu ve müzik gibi unsurlarda da herhangi bir sorun yok…
Oyuncular kısmında olduğu gibi burada da her şey yolunda gibi…
Ama işlerin yolunda olmadığı çok önemli bir şey var bu filmde ki o da bize göre, Türkçe dâhil pek çok dile tercüme edilen ve bütün dünyada beş milyon adetten fazla satan “The Boy in the Striped Pyjamas” (2006) isimli roman ve o romandan uyarlanan filmin senaryosu…
Burası yeri olmadığı için şimdi uzun uzadıya, aslında toplama kamplarında örneğin Auschwitz’de işler böyle yürümüyordu yahut çocuklar zaten daha en başta gaz odalarına gönderiliyordu şeklinde bir kitap eleştirisi faslına girmeyeceğiz…
Girmeyeceğiz de, “aynı şekilde gerçeklerden kaçmanın da pek fazla bir anlamı mevcut değil” demeyi de ihmal etmeyeceğiz…
Evet...
İşlenen konunun tarihi detaylarına hâkim olmayan veya bırak hâkim olmayı, detaylara ilişkin en ufak bir bilgisi dahi bulunmayan yahut işin o kısmıyla hiç ilgilenmeyen sıradan sinema izleyicisi için “The Boy in the Striped Pyjamas”, yanlışlarla dolu hikâyesi ile kimi sahnelerde yürek burkan bir film halini de almış olabilir…
Tamam da be kardeşim, Alman’ından Polonyalısına kadar filmdeki bütün karakterleri ne diye İngilizce (hem de pırıl pırıl aksansız bir İngilizce) konuşturuyorsunuz?
Hadi film, İngiltere ve ABD için çekildiğinden öyle oldu diyelim ve biz filmin aslında Almanca olduğunu ve herkesin Almanca konuştuğunu varsayalım…
O zamanda, 8 yaşındaki Polonyalı Yahudi Shmuel’in nasıl olup da şakır şakır Almanca konuşabildiği sorusu çıkıyor ortaya… (Mümkün değil ama Doktor olduğu için Polonyalı mahkûm Pavel’i Almanca biliyor kabul etsek dahi)…
Şimdi bazıları, “Ne olacak, o da biliyordur” diyebilirler…
Böyle diyenlere bizde, “Hayır canım” deriz…
Eğer öyle olsaydı, birbirlerinin isimlerinin “Shmuel” ve “Bruno” olduğunu öğrenen iki küçük çocuk, “böyle bir ismi ilk kez duyuyorum” diyerek büyük bir şaşkınlık yaşamazlardı…
Sanıyoruz şu ana kadar ki açıklamalarımızla hem baştaki oyuncu listesinin yapılış amacına hem de sinema izleyicisi ile sinema eleştirmenleri arasındaki yorum farklılığının nedenlerine (en azından bir kısmına) ışık tutarak netlik kazandırmış olduk…
Sonuç olarak, sadece tarihsel gerçekleri çarpıtmakla kalmayıp çocuklar üzerinden duygu sömürüsü de yapmaya çalışan bu film için çok net bir “izleyin” ya da “izlemeyin” önerisinde bulunmayacağız… Keyfiyet tamamen size ve tercihlerinize kalmış…
Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 12 Eylül 2018 günü saat 01.51’de yazılarak paylaşılmıştır...