Hesabım
    Sokak Dansı 3D
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Sokak Dansı 3D

    Sokak Dansı 3D

    Yazar: Ayşegül Kesirli

    Orijinal adı "Step Up" olan dans filmleri serisinin üçüncüsü "Sokak Dansı 3D" New York'ta yaşayan bir grup sokak dansçının hikayesini anlatıyor gibi gözükse de yeni Jon Chu çalışmasının bir kurmaca film olup, olmadığı aslında biraz şüpheli. Serinin diğer filmleri gibi "Sokak Dansı 3D"nin de nihai amacı insan bedeninin sınırlarını zorlayan dansçıların gösterileri ile izleyenleri etkileyip, şaşkına çevirmek. Üç boyutlu gösterim teknolojisinin ve görsel efektlerin de yardımını alarak dans gösterilerine dramatik bir etki katmayı hedefleyen çalışma, ilk dakikalarında bütün hedeflerini birer birer gerçekleştireceğinin sinyalini vermeyi de başarıyor zaten.

    Durum bu iken "Sokak Dansı 3D"nin ortaya koymayı amaçladığı dans şovlarını gelişigüzel bir hikaye içine yerleştirip, bir kurmaca filme dönüşmeye ihtiyacı bile yok esasında. Zira filmin en kötü yanı görkemli dans gösterilerine mola verdiğinde boşlukları doldurmak için anlattığı hikayeler ve gereğinden fazla karmaşıklaşan karakterler arasındaki ilişkiler ağı.

    "Sokak Dansı 3D"de her şey serinin önceki filmlerinde de kendini gösteren yetenekli dansçı Moose'un üniversiteye başlamak için geldiği New York'ta önce Luke isimli bir dansçı, ardından da kendilerini 'Korsanlar' olarak tanımlayan bir dans topluluğu ile tanışmasıyla başlıyor. Luke'un ailesinden kalan, tam donanımlı bir binada hep birlikte yaşayan Korsanlar, Moose'un da yardımıyla önemli bir dans yarışmasını kazanıp, kaldıkları binanın borçlarını ödemeyi umuyorlar. Topluluk yarışmaya hazırlanırken Natalie ve Luke arasındaki gönül ilişkisi, Moose ve yakın arkadaşı Camille arasındaki romantik yakınlaşma ve Luke'un ezeli düşmanı Julien ile olan sürtüşmesi de gidişata yerleştirilerek hikayenin sürükleyici hale getirilmesi için uğraşılıyor.

    Aslına bakarsanız "Sokak Dansı 3D"nin izleyenleri kendisine bağlamak için bu tip gençlik filmi numaralarına başvurması oldukça anlamsız. Çünkü film, dansa karşı hiçbir ilgisi olmayan izleyicileri bile ekran başına kilitleyecek kadar görkemli sahnelerle dolu. "Sokak Dansı 3D," her şeyden önce elinde tuttuğu en önemli kozun, yani Adam G. Sevani ve Sharni Vinson gibi dansçıların, değerini çok iyi biliyor ve hangi anlarda sahneyi onlara bırakması gerektiğinin bilinciyle hareket ediyor. Grup danslarıyla süslü sahneleri neredeyse birer akrobasi gösterisine çeviren dansçılar, etkileyici sahne düzenlemeleri ve ışık oyunlarının da yardımıyla sahnede resmen devleşiyorlar.

    Filmde üç raunt halinde sunulan dans yarışmanın ikinci atışmasında Korsanların sahneye koydukları gösteri özellikle izlenmeye değer. Bu sahnede 3D teknolojisinin filme sağladığı olanakları ustalıkla değerlendirmeyi başaran yönetmen Jon Chu, izleyenleri canlı bir sahne şovu seyrettiklerine ikna edecek kadar etkileyici bir sahne kurulumuna imza atıyor. "Sokak Dansı 3D"de heyecanın tırmandığı bir noktaya denk gelen bu gösteri, filmin sürükleyiciliğini olumlu yönde etkilediği gibi gidişatın ritminin de ahengini bulmasına yardımcı oluyor. Filmin dans gösterileri ve dansçıların kişisel performansları haricinde ön plana çıkardığı yan öyküler ise "Sokak Dansı 3D"nin gücünü azaltmaktan başka bir işe yaramıyor.

    "Sokak Dansı 3D," hem görsel kalitesi hem de müziğin ve dansın doğasında var olan ritim duygusuyla, sadece dans yarışması temasına odaklanarak kendini kurtarabilecek kuvvette bir yapım. Filmin yarışma sahneleri ve hazırlık aşamaları haricinde odaklanmayı tercih ettiği Luke ve Natalie aşkı, Moose'un mühendislik eğitimi ve dans arasında kalarak verdiği mücadele gibi öyküler izleyenlerin sadece bir takım yavan ve klişe sahnelere maruz bırakılmalarına yol açıyor. Dans sahnelerinin görkemiyle büyülenen seyirciler bu hikayelerin ortaya koydukları gülünesi çatışmalarla karşılaştıklarında kendilerini filme ve karakterlere karşı bilenirken buluyorlar. Dolayısıyla, "Sokak Dansı 3D"nin en büyük problemi çoğu zaman karakterleri insanlaştırmak yerine onların yeteneklerini gölgelemeye yarayan bu basmakalıp çatışmaların varlığı.

    Bütün bunların haricinde "Sokak Dansı 3D," izleyenlere iki saatlik bir sahne şovu vaat eden oldukça başarılı bir yapım. Moose ve Camille'in ünlü dans ustası Fred Astaire tarafından seslendirilen "I Won't Dance" parçasında dans ettikleri sahne ile müzikal türüne de selam gönderen film, anlatılan yan öykülerin yavan tadı göz ardı edilirse zevkle izlenebilecek bir çalışma. Sahne tasarımları, dans koreografileri ve anlatım teknikleri çoğunlukla 3 boyutlu gösterim için özel olarak dizayn edilmiş olan "Sokak Dansı 3D"yi bilhassa büyük sinema perdesinde izlemenin seyredenlerde canlı bir dans şovu izlemeye benzer bir keyif yaşattığını söylemek mümkün.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top