Ortalama puan
3,7
132 Puanlama
Bourne'un Mirası hakkında görüşlerin ?
3,5
21 Eylül 2012 tarihinde eklendi
arkadaşlar sakın sinemaya gidip izlemeyin paranıza yazık olur oyunculuk ve aksiyon iyi özellikle Jeremy Renner oyunculuğunun hakkını vermiş ama ben hayatımda bu kadar kötü konu anlatımı ve işleyiş görmedim filmin öyle bir bitişi varki beni izleyince anlıyacaksınız izle ve unut tabi anlarsan...
3,5
16 Eylül 2012 tarihinde eklendi
Tabiki diğerlerinin yerini tutmaz bencede ama haksızlık da etmenin anlamı yok özellikle 2.yarısı aksiyon olarak gayet iyiydi kovalamaca sahneleri başta olmak üzere.Tamam senaryo falan tabiki daha iyi olabilirdi ama sonuçta bağımsız değerlendirdiğimizde başarılı bir aksiyon filmi var karşımızda
3,5
21 Kasım 2015 tarihinde eklendi
Robert Ludlum'un efsane hikayesi ilk kez 1988 yılında ekranlarda boy gösterince heyecan yarattı. O yıllarda(1980) Trt'de Japon dizisinde "Shogun" karakterine hayat veren R. Chamberlain, Jason Bourne rolünü mükemmel canlandırmıştı. R. Ludlum öldükten 1 sene 2002'de remake ve ardından üçleme olarak sinemalarda boy gösterdi. Yaklaşık 1 milyar $ hasılat yapımcıların iştahını kabartmış olacak ki, parasal kaygı gütmeyen Matt Damon ve son iki filmin yönetmeni J. Greengrass'ın seriye devam etmeme kararına rağmen başka bir başrol oyuncu(J.Renner) ve senaristin yönetmen olması ile tekrar çekildi. Adına Bourne'un mirası demeleri boşuna değil. Gerçekten bu adı kullanarak 280 milyon $ gişe ve 60 milyon $ dvd, blu-ray satışı gerçekleştirdiler. Bu bilgilerden sonra filmi yerin dibine sokacak değilim. Seriden ayrı düşünülüp izlenildiğinde keyif alınabilecek yanları var. Rachel Weisz bildiğiniz J. Bond filmlerinin başrol oyuncusu Daniel Craig ile evli. Dikkat ettim de bu filmdeki başrol oyuncusu J. Renner'a ikizi kadar benziyor. Edward Norton, Scott Glenn ve David Straithairn gibi kariyerli oyuncularla en azından vasat diyebileceğimiz bir film. Beklentiye girmeden izleyin derim.
3,5
28 Kasım 2012 tarihinde eklendi
Hareketli bir film , filmin sonuna kadar nefesinizi tutuyorsunuz ve zaman çabuk geçiyor. Bir başyapıt olmaktan uzak olsa da bir öncekine göre çok daha iyi
3,5
28 Kasım 2012 tarihinde eklendi
Bourne'un bu yeni filmiyle biraz daha heyecan katmış olduk hayatımıza , bence güzel bir film .
3,5
6 Ocak 2013 tarihinde eklendi
Miras nereden çıktıysa... Vallahi gereksiz bir devam filmi ama o kadar da kötü değil. SERİ İLE KIYASLANAMAZ!!!

Aksiyon = %25
Macera = %30
Tipik Bourne filmindeki özellik = %15
Sıkıcılık = %15
Anlamsızlık = %15
Bundan sonrasını da filmi hayal edebilirsiniz. Puan: 3.5/5
NOT: Ben filme kötü demiyorum, yetersiz diyorum.
3,5
7 Eylül 2012 tarihinde eklendi
filmi kendi basina degerlendiriseniz.. turunu (casusluk ) sevenler icin icinde zekice yazilmis.. seksanslar var benim icin aksiyondan daha onemli bir unsur...ozellikle insan uzerinde gelistirdikleri ilaclar ve auron crossun kurtla mucadelsi taktire sayan ...
filmi yavas bulan arkdaslar bunun bir baslangic filmi oldugunu bilmeliler...bu yuzden hikayeyi yeniden orup karakter tanimi yaptiklari icin ... film ilk yarisinda saf aksiyon bekleyenler .yanilabilirler..ikinci yari tatmin edici ..
sonuc:

Bourne hayranlari icin tatminkar .diylebilecegim bagimsiz seyredenler icinse tur meraklisi ise .begeneceklerini dusundugum ..zekice yazilmis yavas yonetilmis bir film ..2 cisi dusunuluyorsa kesinlikle yonetmen degismeli .. : Tony Gilroy cok zeki senarist fakat goruntu konusunda .. cok iyi degil
bournu aklinzdan cikarin keyifli bir seyir
3,0
5 Eylül 2012 tarihinde eklendi
filmin adına "bourne"un adını karıştırmasalardı 7/10 verirdim aslında. sadece, repliklere "bourne, blackbriar, threadstone" kelimelerini ekleyerek serinin 4. filmini çektiklerini iddia etmek biraz yersiz olmuş!! karşımızda "bourne" serisinin devam filmi yok. ortalamanın üstünde, güzel sahneleri olan bir ajan filmi bu. matt damon'dan izlediğimiz yakın dövüş sahnelerinin gerçekliğini bulamadım bu filmde. ayrıca jason bourne'un filmin her anında sergilediği "soğukkanlılığının" bu ajanda pek olmadığını üzülerek söylemeliyim. sonuç olarak jason bourne'u ve o seriyi aklınızdan çıkarırsanız sizi tatmin edecek bir film izleyebilirsiniz.
3,5
22 Ağustos 2016 tarihinde eklendi
Jason Bourne karakterinin fikir babası Tony Gilroy bu kez yönetmen koltuğuna da oturuyor. Tony Gilroy’un Robert Ludlum ile oluşturduğu Bourne evreni bu film ile ilk üç filmde meydana gelen olayların yankısının hissedildiği bir film olarak karşımıza çıkıyor.

“Jason Bourne buzdağının sadece görünen kısmıydı.”

The Bourne Legacy, Treadstone ajanı olan Jason Bourne’un New York’a geldiği The Bourne Ultimatum ile aynı evrende geçiyor. Bu filmde CIA’in Treadstone ajanlarından daha üstün bir konuma gelmesi için Outcome ajanlarına bazı haplar verdiğinive ajanların bu haplar olmadan hayatlarını devam ettiremediklerini tanıklık ediyoruz. Jason Bourne yüzünden açığa çıkmanın eşiğine gelen Outcome’u kapatmaya karar veren CIA, ajanları bir bir öldürmeye başlıyor. Bu safhada Outcome ajanlarından biri olan Aaron Cross (Jeremy Renner) durumun farkına varıp bir şekilde hayatta kalıyor ve kendisine verilen ilaçların kaynağını bulmak için Dr. Marta Shearing (Rachel Weisz) ile işbirliği yapıyor. İkili, bir yandan hayatta kalmaya çalışırken bir yandan da gizemli bir ölüm vakasını çözmeye çalışıyor.

Görüldüğü üzere Jason Bourne yüzünden sonu gelen Treadstone projesi gibi bu filmde de Aaron Cross yüzünden Outcome projesi açığa çıkma tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. İşte serinin ilk üç filmiyle olan bağlantı ve miras meselesi bu kısımla alakalı.

“Size bir Ferrari verildi ve siz onu çim biçme makinesi gibi kullandınız.”

The Bourne Legacy önceki üç filmin aksine başrolde Matt Damon yerine Jeremy Renner’ın olduğu serinin devam filmi. Jason Bourne ismi Matt Damon ile öylesine bütünleşti ki dördüncü filmde Matt Damon olmayınca insan ister istemez filme ön yargı ile bakabiliyor. Ama gelgelelim filmi izleyince Jeremy Renner’dan çok Doktor Marta Shearing karakterini canlandıran Rachel Weisz’ın oyunculuğunu beğendim. Şok geçirmiş bir hayatta kalan rolünü mükemmel bir şekilde yerine getirmiş. Özellikle sorguya çekildiği sahneyi ve Aaron’un kaçması için bağırdığı sahnede gözlerimi ekrandan alamadım. Edward Norton da Rachel Weisz ile aynı kaderi paylaşıyor bu filmde. Basit roller yerine daha nitelikli roller verilse oyuncularını daha iyi sergileyebilecek potansiyel var ikisinde de tabi ama sanırım yönetmen benimle aynı fikirde değilmiş. Jeremy Renner ise kalıplaşmış bir karakter olarak diğer insanlardan üstün yeteneklere sahip bir saha ajanı olan Aaron Cross’u canlandırıyor. Tabi Matt Damon’dan aşağı kalır yanı yok yine de. Çatışma ve kovalamaca sahnelerinde beni hayal kırıklığına uğratmadı en azından. Bu sahnelerden söz etmişken. Film daha çok arkaplanda dönen işler üzerine kurulmuş. Hap olsun, projeler olsun, insan avı planı olsun bunun gibi şeyler. Aksiyon, kovalamaca ve gerilim azar azar filmin sonlarına doğru serpiştirilmiş. Bu da yetiyor tabi ama serinin diğer filmlerine ayıp olmuş.

Hani Matt Damon yok diye izlemekten vazgeçtiyseniz izleyin, vazgeçmeyin. Jeremy Renner da o kadar boş değil ama dediğim gibi senaryo biraz hayal kırıklığına uğratabilir.
3,0
12 Eylül 2012 tarihinde eklendi
Filmin adi Bourne olunca diger aksiyon filmleriyle degil serinin diger filmleriyle karsilastirdim ister istemez. Bu yüzden biraz hayal kirikligina sebep oldu bende.
Normal bir film olarak düsünürsek ortalamanin üstünde fakat seriye yakismayan bir film.
3,5
6 Eylül 2012 tarihinde eklendi
Bence Bourne devam filmi diil ama aksiyonu bol seyretmesi keyifli bir film..
Daha Fazlasını Göster