Filmi iki başmelekle ilgili konusu sebebiyle izlemeyi tercih ettim.
Tanrı inancı güçlü olan, Kutsal kitap öğretilerine vakıf olanlar için sorun olmaz ama inancı zayıf ya da arayış içinde olanlar için sorun olabileceğini düşünüyorum filmin.
Yorumumun bundan sonrası film ile ilgili bilgiler içeriyor, sürprizi bozulmasın diyenler okumasınlar. İzledikten sonra okusunlar. Dikkat Spoiler !
Filmin sonunda Mikail Cebrail'e
"Sen O'nun dediğini yaptın, ben ihtiyacı olanı verdim" diyor
Allah'ın ihtiyacı olan ve de başaramayacağı ne olabilir ki onu Mikail ya da başka bir melek O'na versin? Allah insanlara inancını kaybetti gibi bir mantık da doğru değil. İlmin sahibi olan Yaratıcının "inanmak, ihtiyaç duymak, kızmak, düşünmek" gibi duygusal ve düşünsel aktiviteleri olmaz. O zaten BİLİYORDUR. Neyin neden olduğunu bilir. Bilen bir varlığın düşünmesine de duygulanmasına da inanmasına da gerek yoktur.
Mikail'in isyanında haklılık payı var "insani bakış açısına göre" Cebrail'in "sadece söyleneni yapması, merhamet göstermemesi" gibi bir düşünce biçimi de insani bir açı.. İnsani özellikler yüklüyorlar meleklere ve zihinleri bulandırıyorlar.
Hele son zamanlarda Baş Melek Mikail çok gündemde.. Melekler kahramanlaştırılıyor, gerek kitaplarla gerek sprituel öğretilerle gerek filmlerle... Bu filmde de Allah'la savaşan bir melek söz konusu.. Hem de insan haline döndükten sonra.. Üstelik kazanıyor, ve sonunda Allah da onu affediyor, ona hak veriyor !.. Bunlar hep mantığı zorlayan unsurlar.
Böyle bir gücün karşısında nereye kaçabilirsin, nasıl bir savaş verebilirsin ki? Tanrıyla savaşmak !..
"Sen insanlığa olan inancını yitirdin ama ben inanıyorum hala, başarayım da gör beni" demek !..
Bebek babasız doğacak.. Burda da İsa'ya atıfta mı bulunuluyor acaba diye düşündüm. Ya da Mesih'e.. İnsanlığı kurtaracak bir Mesih var düşüncesini mi vermek istemişler acaba?.. Jeep de bir nevi mesih gibi gösteriliyor olabilir.
Jeep'in bebek bekleyen bir kadını sevmesi, onu dışlamaması ona sahip çıkması güzel bir örnek olsa da, babasız çocuk dünyaya getirmek sempatikleştirilmiş gibi biraz da..
Filmin ortalarında Percy adındaki adamın Kyle'a anlattığı küçük anı güzeldi. Babasının ona sorduğu o soru.. "Şimdi ölecek olsan hayatında yaptıklarınla gurur duyar mıydın?" gibi bir soruydu.. Evet.. Duyar mıydık?
Film film olarak izlenmeli, üstünde düşünülmeli belki ama ciddiye alıp burdan dinsel anlamlar çıkarılmamalı..
Bu arada.. Hamile kız Charlie ile aynı ortamda yaşayan restoran sahibinin oğlu Jeep, sekiz aylık hamile kıza "sigara içmen doğru değil" demek için geç kalmamış mı biraz?