Çok beğendiğim bir tarihi dram filmi oldu. Özellikle de filmin geçtiği döneme çok ilgi duyduğum için film bana ayrı bir zevk verdi. Hypatia adlı bilim kadınının hikâyesini izliyoruz filmde. O dönemde bir kadının bilim ve felsefe ile uğraşması acayip bir durum olarak görülüyordu.
Filmin hikâyesi; Film MS 391 yılında başlar. İskenderiye şehrinde 3 dine mensup halk bulunuyordur. Bunlar; Paganlar, Hristiyanlar ve Yahudilerdir. Dönemin bilim ve felsefe yuvası İskenderiye Kütüphanesi altın günlerini yaşamaktadır ama bir yandan da Hristiyanlar tarafından tehdit altındadır. Bu kütüphanede Paganlar bilim ve felsefe ile uğraşıyordur. Hypatia da burada insanlara eğitim veren biridir. Hristiyanlar ve Paganlar aynı şehirde yaşıyorsa da araları hiç de iyi değildir. Hristiyanlar, Paganların heykellerini yıkmaya başlayınca bir çatışma çıkar. Bu çatışma sonucunda şehre Roma'nın İskenderiye valisi gelir. Paganları, Hristiyanlardan kurtarır ama bir şart ile. O şart, İskenderiye Kütüphanesi'nin tahrip edilmesine yeşil ışık yakmalarıdır. Paganlar, kütüphanedeki önemli belgeleri alıp şehirden uzaklaşırlar. Hristiyanlar, şehirdeki çoğu heykeli ve kütüphanede kalan belgeleri kutsal kitaplarına aykırı gördükleri için mahvederler. Uzun bir zaman geçer. Pagaların bir kısmı artık Hristiyan olmuştur ve İskenderiye şehrine gelmişlerdir. Paganlar azalmıştır ama bu kez de Hristiyanlar, Yahudilerden kurtulma girişimlerine başlarlar. Hristiyanlar ve Yahudiler arasında çatışmalar olur. Hristiyanlar, Yahudileri İsa'yı öldürmek ile suçluyordur. Artık Roma valisi de Hristiyan olmuştur. Adı Orestes olan bu vali, Hypatia'nın da eski eğitmenlerinden biridir ve onun arkadaşıdır. Hristiyanlar artık şehirde büyük bir güç sahibi olurlar. Hypatia'nın görüşleri halk arasında duyulmaya başlanır. Bu görüşler İncil'e aykırı olduğu için Osteres, Hypatia'dan Hristiyan olmasını ister. Hypatia bunu kabul etmez. Cyril önderliğindeki Hristiyanlar, Hypatia'yı alırlar ve vahşice öldürürler. Filmin hikâyesi bu şekilde.
Filmde konu anlatımını çok beğendim. Hiç sıkmadan güzel bir olay örgüsü kurmuşlar. Hypatia'yı canlandıran Rachel Weisz başarılı bir performans ortaya koymuş. Diğer oyuncuları da beğendim. Filmde gerçekçilik unsurunu fazla hissedemedim. Karakterlerin, bugünün insanının mizacına sahip olmaları buna neden olmuş bence. Yerleri ve mekânları beğendim. Filmin beğendiğim yanlarından biri de, yeryüzünden yavaşça yükselerek dünyanın dışına çıkması oldu. Marjinal bir özellik olmuş bu.
Hyptia adlı bilim kadınının hangi bilimsel görüşlere sahip olduğunu öğrendiğimiz ve din yüzünden nasıl vahşice öldüğünü izlediğimiz başarılı bir tarihi dram filmiydi.
Filme verdiğim puan= 8