Winx Club: Kayıp Krallığın Sırrı - Beyazperde.com eleştirisi : Kayıp Krallığın Sırrı

Winx Club çocuk olmanın ödüllerinden biri. Perilerin ve cadıların yaşadığı Magix adlı sihirli boyutta, rengarenk atmosferi ve karakterleriyle iyilik ve kötülüğün savaşını anlatan Winx Club dünyası özellikle kız çocuklarının kendilerine ait olan evreninde yer etmiş vaziyette. Öyle ki, kız çocukları oyuncaklarından kırtasiye malzemelerine kadar kendi dünyası için özel olan pek çok şeyi bu sihirli evrenin elemanlarından oluşturuyorlar. Rengarenk figürlerle ve desenlerle süslenmiş bu sihirli dünya, hayal dünyasında sınır tanımayan çocuklara enerji veriyor. Bu haliyle Winx Club’ın Barbie’nin en büyük rakibi olduğunu söyleyebiliriz.

Böyle tasarlanmış bir dünya doğal olarak renk curcunası içerisinde, yaldızlı ve gösterişli bir film sunuyor bizlere. Bizim gibi gerçek yaşamın hengamesi içerisinde yuvarlanıp duran yetişkinler için tanıdık olmayan, oldukça uzak ve belki de mecbur kalmadıkça karşılaşılamayacak bir dünya bu. Dolayısıyla filmimiz, yetişkin yaşamına da nüfuz etme kaygısı gütmeden, çocukça ve özel bir dünyaya yüksek dozda hayal gücü pompalıyor. Renkli karakterleriyle, özellikle bu dünyanın sihrine bayılan küçük kızlara tutkulu bir özdeşleşme ve kendilerini özel hissetme hissi yaşatıyor.

Birçok karaktere sahip bu dünyanın en çok öne çıkan ismi Bloom. Bu dünyanın kaçınılmaz durumlarından biri olan iyilerin ve kötülerin savaşında ailesini kaybetmenin, gezegeni Sparks’ın yok edilmesinin ardından kendisini evlat edinen aile tarafından, sıradan bir kız olarak büyüyor. Bir gün peri olduğunu öğreniyor ve güçlerini geliştirmek için gittiği okulda tanıştığı arkadaşlarıyla Winx Club’ı kuruyor. Bloom, kayıp ailesini ararken hayatının en zor ve en önemli mücadelesini vermeye başlıyor. Arkadaşları Flora, Stella, Layla, Miusa ve Tecna ile mutlak kötüyle savaşıp, kendi köklerine dayanan gizemi ortaya çıkarmaya çalışıyor.

Film tamamen küçüklere hitap ediyor ve biz yetişkinlerin hakkında varacağı yargılara karşı adeta dokunulmazlık zırhıyla kaplanmış gibi duruyor. Aşkın ve maceranın büyüsüyle, periler ve sihirli ilişkilerle dolu bu özel dünya için bir yetişkin olarak saçmalık demek biraz kaba olur. 'Çocukların aklını çeliyor', ' Çoraplardan kalemlere dek içimiz dışımız Winx Club oldu' diyen birçok ebeveyn için belki biraz kötü bir haber oldu bu filmin vizyona girmesi. Ama çocuğunu beyazperdeye misafir olan ve tutkunu olduğu bu dünyadan uzak tutmak bir anneyi zor duruma düşürebilir. Zira kendi dünyasının gerçeklerine göre çocuğunu korumak adına yaptığı bu hareket, Winx Club dünyasının kurallarına göre çocuğun annesini bir anda cadı olarak konumlandırmasına neden olabilir!