Hesabım
    Evlilik Sınavı
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,0
    Yetersiz
    Evlilik Sınavı

    Evlilik Sınavı

    Yazar: Murat Özer

    Tiyatro ile sinemanın 'sağlam' bir ikili olmadığını düşünenleri (bizler gibi) yanıltan bir örnek "Evlilik Sınavı". Genellikle teatrallik tuzağına düşüp, sinemanın istemediği bir forma kavuşan tiyatro oyunu uyarlamalarının yaşadığı travmadan uzaklaşmayı başaran bir çalışma bu. Büyük usta Alfred Hitchcock'un da 1928'de 'gergin' bir uyarlamasını yaptığı Noel Coward imzalı oyundan beyazperdeye taşınan "Evlilik Sınavı", hikâyenin daha çok eğlenceli kanadına yönelen bir romantik komedi atmosferi taşıyor.

    Filmin kahramanlarını bir aile oluşturuyor; toprak sahibi İngiliz ailenin dominant annesi, savaş sonrasında her şeyden vazgeçmiş görünen bir baba, evde kalma sınırındaki iki kız, evin tek oğlu ve onun evlenip getirdiği Amerikalı 'başına buyruk gelin... Bu karakterlerin temel meselesi ise anne ile gelin arasındaki çatışmayla hayat buluyor. Oğlunu evde tutabilmek uğruna her şeyi yapabilecek karakterdeki annenin hezeyanlarıyla yürüyen hikâye, onun yeni geline karşı takındığı önyargılı tutumun yansımalarıyla ivmeleniyor.

    Tipik bir 'yabandan gelen gelin'i kabullenememe, ona yer açmaktan kaçınma, onu yerden yere vurmak için fırsat kollama hikâyesi anlatıyor "Evlilik Sınavı". Kristin Scott Thomas'ın deneyimle şekillenen anne performansı, filmdeki gibi en dominant kompozisyon çalışması görünümünde burada. Baştan sona baskın unsur olarak kendini hissettiren Scott Thomas'ın performansı, zaman zaman 'fazla' da gelebiliyor. Ancak son tahlilde, böylesi bir hikâyenin ihtiyacı olan agresifliği yüzümüze çarpmayı başarıyor usta aktris.

    Masanın diğer tarafında duran Amerikalı gelini canlandıran Jessica Biel'ın da karikatürize olmaya eğilimli ama yavan durmayan bir kompozisyon çalışması içine girdiğini söyleyebiliriz. Bu iki oyuncunun hayat verdiği anne-gelin çatışması, filmin kimi zaman kara mizah tonlarına kayan komedi anlayışının da tetikleyici unsuru oluyor. Özellikle sonlara doğru dozunu artıran bu çatışma, trajikomik anları da peşi sıra getiriyor.

    Herhangi bir romantik komediden beklenen 'aşkın önüne geçilmezliği'ni vurgulamaktan ziyade, 'aşka feda edilebilecekler' üzerinden yürüyen bir yapı öne çıkıyor "Evlilik Sınavı"nda. Evin oğlu ile gelin arasındaki sevdanın boyutlarını anlayabilmek adına doğru bir yaklaşım olduğunu düşündüğümüz bu durum, yan karakterlerin de etkisiyle 'evlilik sınavı'ndan çok bir 'aşk sınavı'na sokuyor filmi. Her türlü olumsuz koşula, olanca zorlamaya, sıkıntıya karşın belli bir noktaya kadar 'azimle' direnen bu aşkın kaderini de bu 'zorlu sınav' belirliyor nihayetinde.

    Bu keyifli filmin ilgiye değer bir yanı da müzik kullanımı. Zaman zaman anakronik bir yaklaşımla karşılaşıyoruz bu noktada. Billy Ocean'ın "Nil'in İncisi" (The Jewel of the Nile) filmi için seslendirdiği 1985 tarihli şarkısı "When the Going Gets Tough, the Tough Get Going"in, öykünün dönemsel atmosferine uygun bir tarzda yorumlanması, bu özelliğin filmlerde nasıl kullanılması gerektiği üzerine bir ders niteliği taşıyor.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top