Beyazperde
Hesabım
Ortalama puan
3,8
361 Puanlama
Pi hakkında görüşlerin ?
5
5 Eleştiri
4
28 Eleştiri
3
6 Eleştiri
2
10 Eleştiri
1
6 Eleştiri
0
3 Eleştiri
Sırala
Filtrele:
Hepsi
bence film güzeldi. başyapıt mı değil mi bilemiyom ama iyiyd, ve sıkıcı değil .çünkü insan da merak uyandırıyo yani adamın başına gelenkerden dolayı 'insan vaybe ne sayıyımış bu pi' diyo. ilginç bir film aslında...
bu filmi izlediğimde ereashead i izlediğim zamanki duyguları hatırladım olağanüstü bir başyapıt
Pİ işte başka ne yazılabilrki
filmdeki detaylara dikkat edildiğinde çok daha hoşa giden bir film.özellikle dikkatinizi ekrandan geçen sayılara vermenizi öneririm.
Aslında bunun entellektüellikle veya sinema kültürüyle bir ilgisi yok. Karşımızda çok zor bir film yok. Matematikten çok fazla anlamak zorunda değiliz.
Bir başyapıt değil bence. Derin bir gerçekle de çarpılmadım. Tecrübe edilmesi gereken bir film. Ama şimdi hakkında söylenenleri anımsıyorum da fazla şişirilmiş bir film. Yönetmenin diğer filmlerini seyretmedim ama herhalde bundan daha iyi filmlerdir.
Bir başyapıt değil bence. Derin bir gerçekle de çarpılmadım. Tecrübe edilmesi gereken bir film. Ama şimdi hakkında söylenenleri anımsıyorum da fazla şişirilmiş bir film. Yönetmenin diğer filmlerini seyretmedim ama herhalde bundan daha iyi filmlerdir.
filmi çok beğendim. biraz kopuk, ayakları yere basmayan ve seyirci için pek bir şey ifade etmeyen bir konuya sahip olsa da sürükleyici, zevkli ve düşündüren "dolu dolu" bir film.
ayrıca bu filmde kullanılan çekim teknikleri aynen requiem'de de kullanılmış. filmin yönetmenini tanımasam bile direk aronofsky çekmiş derdim.
---spoiler---
filmin özellikle sonu gayet karışık. hangi sahne sanrı, hangi sahne gerçek anlaşılamıyo ilk izlendiğinde. ama bir arkadaşım filmi didik didik etmiş ve gözüne bir şey çarpmış. elemanımız sonlara doğru (kafayı sıyırdığı sıralarda) sol'un evine gidiyor ve felç geçirip öldüğünü öğreniyor. orda salona ilk girdiğinde go tahtasının üstünde o rakamların yazdığı kağıt yok. sonraki sahnede var. yani o sahneden itibaren sanrı diyebiliriz. ve sanrılar son sahneyle bitiyor. jenna'yla bankta oturdukları sahne gerçek bi tek. tabi arkadaş yanlış görmediyse..
ayrıca bu filmde kullanılan çekim teknikleri aynen requiem'de de kullanılmış. filmin yönetmenini tanımasam bile direk aronofsky çekmiş derdim.
---spoiler---
filmin özellikle sonu gayet karışık. hangi sahne sanrı, hangi sahne gerçek anlaşılamıyo ilk izlendiğinde. ama bir arkadaşım filmi didik didik etmiş ve gözüne bir şey çarpmış. elemanımız sonlara doğru (kafayı sıyırdığı sıralarda) sol'un evine gidiyor ve felç geçirip öldüğünü öğreniyor. orda salona ilk girdiğinde go tahtasının üstünde o rakamların yazdığı kağıt yok. sonraki sahnede var. yani o sahneden itibaren sanrı diyebiliriz. ve sanrılar son sahneyle bitiyor. jenna'yla bankta oturdukları sahne gerçek bi tek. tabi arkadaş yanlış görmediyse..
fazlasıyla yorucu ve sıkıcı filmde seni sürükleyen hiçbirşey yok
Herkesin izlemek isteyeceği türden bir film değil tabiki. Önce biraz keşfetmeyi sevmek gerekiyor, her şeyi filmin anlatımından beklemeyip çıkarımlarda bulunmayı istemeyi, biraz da olsa matematiği sevmeyi ve bilmeyi. O yüzden sadece bunları sevenlere önerebilirim. Bazı yorumları okudum da... :)))
Requiem for a Dream’dan sonra çok yavan gelen bir film. Ne anlatmak istediği sadece yönetmende kalmış bir nevi 'Otomatik Portkal', Lynch filmleri gibi anlamsız (ama asla onunkiler gibi olamayan) yapılmaya çalışılmış ama bunu filmi baştan aşşağıya anlamsız yaparak içinden çıkılmaz hale getirmiş. Çok özgün ve değişik bir senaryo ve değişik bir film olmuş. Ama izlerken sıkılmadım diyemiyeceğim. Artık değişik birşeyler istiyorum diyenler için birebir ama diğerleri için tam bir sıkıntı şöleni. Bu arada sondaki (bazen aralardaki) kafasını sürekli delme olayı eski bir inanışa dayanıyor. Beyne ne kadar baskı yapılırsa beynin o kadar çok çalışacağı inanışı varmış. Dagobert’in (600 lü yıllarda Frank kralı) kafatasında da böyle oyuklara rastlanmış. Max’de beynini daha fazla çalıştırmak için beynini oymuş olabilir. Dolayısıyla filmde mutlu bir sonla bitmemiş oluyor (mutlu sonla bitiyor diyenler için) Sonuçta böyle ufak ve güzel ayrıntılar olsada filmi izlerken sıkıntıdan patlıyorsunuz. Ne olacak diye beklerken filmin sonunda da neyin ne olduğu anlaşılmayınca başkalarının (başyapıt ve hayatımın ilk 5 filmi diyenler olmuş) film zevklerine şaşırmaktan başka seçeneğiniz kalmıyor. Asla bir 'Requiem for a Dream' olamaz hatta yanından bile geçemez. Başyapıt ya da hayatımın filmi diyenlerle de tartışabilirim. Arenofsky’ın acemilğini atmak için çektiği bir film olaray görüyorum. 4/10
Defalarca izledim.. Sıkıldığımı hatırlamıyorum..
ilginç senaryosu, başarılı ounculuğu ile ilgiyi hakeden çok başarılı bir film
Böyle bir film olamaz ya!!!
Pi...
Şunu belirteyim ki aranofski şu an için en sevdiğim stilist ve yenilikçi yönetmenlerin başında...
Filmin soğuk bir atmosfer ve yer yer insanı requem for a dreamdeki kadarda olmasada rahatsız edici sahnelerle dolu...
Aronofskynin o seçtiği müzşkler oyuncular herşey yerli yerinde ama senaryo beni çok tatmin etmedi...
Bence genel anlamda iyi ancak ayrıntılı bikaç kısımda aksayan bi film....İzlediğinizde aronofsky filmi olduğunu anlarsınız....
Requemden başarılı değil....ama iyi bi film...
Bu damın filmlerini sırf atmosferi müzikleri ve insana yapışan sabit kamerası için bile izleyebilirm..
Şunu belirteyim ki aranofski şu an için en sevdiğim stilist ve yenilikçi yönetmenlerin başında...
Filmin soğuk bir atmosfer ve yer yer insanı requem for a dreamdeki kadarda olmasada rahatsız edici sahnelerle dolu...
Aronofskynin o seçtiği müzşkler oyuncular herşey yerli yerinde ama senaryo beni çok tatmin etmedi...
Bence genel anlamda iyi ancak ayrıntılı bikaç kısımda aksayan bi film....İzlediğinizde aronofsky filmi olduğunu anlarsınız....
Requemden başarılı değil....ama iyi bi film...
Bu damın filmlerini sırf atmosferi müzikleri ve insana yapışan sabit kamerası için bile izleyebilirm..
- En son Beyazperde eleştirileri
- En İyi Filmler
- Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler