Hesabım
    Pi
    Ortalama puan
    3,8
    362 Puanlama
    Pi hakkında görüşlerin ?

    58 Kullanıcı yorumları

    5
    5 Eleştiri
    4
    28 Eleştiri
    3
    6 Eleştiri
    2
    10 Eleştiri
    1
    6 Eleştiri
    0
    3 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    dolunay946
    dolunay946

    Takipçi 106 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    25 Şubat 2011 tarihinde eklendi
    Pi (1998)

    Yönetmen: Darren Aronofsky

    1998 Sundance Film Festivali'nde Aronofsky'e En İyi Yönetmen ödülünü kazandıran,buram buram matematik kokan,yönetmenin ilk ve sağlam adımıyla karşı karşıyayız.

    Max, (Sean Gulette) sayılarla kafayı bozmuş,doğanın matematiksel bir formül üzerine kurulu olduğuna inanan, bu inancının kendisini fişeklemesiyle bu tezi ispatlamaya çalışan bir matematik dehasıdır. Zamanla doğadaki döngüyü keşfedecek ve bu keşif onu Tevrat'ın sırrını bulmaya çalışanlarla,global dengeyi borsa gibi bir araçla elde tutmaya çalışanlarla ama en önemlisi kendisiyle karşı karşıya getirecektir.

    Matematikçi olduğum için belki de filmde geçen matematiksel bağlantıların sıralanışını hayranlık duyarak izledim. Matematiğe ilgisi olmayanların filme de ilgi duymakta zorlanacağını belirtelim.

    -Spoiler içerebilir-

    Max'ın kendince 3 temel kuramı var:
    1) Matematik doğanın dilidir.
    2) Etrafımızdaki her şey sayılarla tanımlanabilir ve anlamlandırılabilir.
    3) Herhangi bir sistemdeki sayıları grafikle gösterirseniz şekiller ortaya çıkar. Bu nedenle doğada heryerde şekiller vardır. (spiraller)

    Filmde; Arşimet,Fibonacci,spiraller,Da Vinci,altın oran,Tevrat,pi gibi pek çok kavram geçiyor ve bu kavramların 84 dakikaya sığdırılması matematikçi olmayanlarda şiddetli baş ağrısı ve gerilime sebebiyet verebiliyor ya da tek düğmeyle kurtuluş yoluna gidilmesine :) Bunlar benim senelerdir içinde yüzdüğüm konular olduğu için midir bilinmez zevk aldığım bu kavramların nasıl birleştiğini bu filmle anlatmak istedim.

    Fibonacci sayı dizisiyle işe başlayalım. Bu sayı dizisi kendinden önceki iki sayının toplanıp yazılmasıyla oluşuyor. Yani 0,1,1,2,3,5,8,13. gibi. Bu sayı dizisi ise bizi "altın oran" a götürüyor. Serinin 13.hanesinden sonra sayının bir önceki sayıya bölümü altın oranı yani 1,6 yı veriyor bize. Peki nedir bu altın oran? Altın oran canlı-cansız yaratılan her şeyde var olan oran aslında en kaba tanımıyla. Mesela insan vücudunu ele alalım; kolumuzun dirseğimizden üstte kalan bölümünün altta kalan bölümüne oranı,parmağımızın tamamının üst boğuma oranı bize altın oranı veriyor. Gelelim spirallere; spiral dediğimiz şey,iki boyutlu düzlemde, orijinden çıkan ve sabit açısal hızla dönmekte olan bir doğru üzerinde, sabit hızla dışarıya doğru ilerleyen bir noktanın izleyeceği eğridir. (matemasuk.com) DNA zinciri,parmak izi,göbek kordonu,iç kulak salyangozu,ayçiçeği ve deniz kabuğu spirallere verilebilecek başlıca örneklerden. Hatta saçlarımız bile kafatasımızdaki spiral bir döngüyle çıkıyor. Peki doğada milyonlarca formatta karşımıza çıkan spirallerin altın oranla bağlantısı ne? Şöyle ki; bu spirallerin eğiminin tanjantı altın orana eşit. Böylelikle Max'ın bize göstermeye çalıştığı şeyi daha iyi anlıyoruz; yani doğanın büyüklü küçüklü spirallerden ibaret olduğu gerçeğini. Bu da var olan her şeyin altın oran kuralına uygun oluştuğunun göstergesi. Arşimet'in spirallerine de bu şekilde değinmiş oluyoruz. Da Vinci'nin bu filmle alakası ise şu; 'Mona Lisa' ve ' Aziz Jerame' tablolarında altın oranı kullanıyor,tabloların boyunun enine oranı bize altın oranı veriyor. Bunu sadece çerçeve boyutlarında kullanmıyor tabi ki,çizdiği resimlerin kendisine de uyguluyor. Çizimlerin uyum ve ahenk içinde olması için çizdiği portrelerden masa ve pencerelere kadar altın oranı uyguluyor. Ayrıca Da Vinci'nin bulunan günlüklerinde insan vücudundaki altın oranları gösteren çalışması bulunuyor,bu çalışmaları da çizimlerinde kullanıyor zaten.

    Yeterince dağıttık toplayalım; film doğadaki matematiği sunuyor bize,dağınık ve alakasız gibi görünen her şeyin bir oranla sabitlendiğini,aslında en kompleks görünenin bile bir düzenle işlediğini kanıtlıyor sanki. Yahudi yönetmen,ilk filminde kitabı Tevrat'a da değinmeden geçmiyor. Max'in bilgisayarının kendinden geçmeden önce ona sunduğu 216 hanelik numara dizimi tevratın şifresiyle çakışıyor,borsanın döngüsüyle de. Filmde Max'ın karşısına çıkan böcekler, kafasında düşünmesini engelleyen olumsuz etkenleri simgeliyor bence.

    Film, Sean Gulette'in eline bırakılmış o da hakkını fazlasıyla vermiş. Müzikler Clint Mansell imzalı ve tek kelimeyle müthiş. Aronofsky'nin kendine has kamera çekimiyle büyüleyici sahneler yakalanmış ,Max'in filmin aralarına serpiştirilen hap içme sahneleri filmin akışına bambaşka bir boyut katıyor. Aronofsky'nin bilimle harmanlanmış bu filmini matematiği sevmeseniz bile,sırf yönetmenin nasıl 'ben geliyorum' dediğini görmek için izleyin derim.
    l-i-l-a-H
    l-i-l-a-H

    Takipçi 2.129 değerlendirmeler Takip Et!

    1,5
    24 Aralık 2010 tarihinde eklendi
    Beni uyutacak değil, kandıracak filmlere ihtiyacım var!
    volkanick
    volkanick

    Takipçi 683 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    24 Ekim 2011 tarihinde eklendi
    Film çekse de izlesek dediğim yönetmenlerden Darren Aronofsky'nin ilk uzun metraj filmi Π noktasını ararken kendi beyninde kaybolan bir adamın hikayesini anlatıyor ve sizi temin ederim G noktasını ararken kaybolan adamın hikayesi kadar eğlenceli değil..
    potasyum
    potasyum

    Takipçi 531 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    11 Aralık 2009 tarihinde eklendi
    Konusu matematik olduğu için baya ilgimi çekmişti ama bu kadar anlamsız bitmemeliydi.O kadar iyi bir film olduğunu düşünmüyorum.
    banadolu
    banadolu

    Takipçi 445 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    25 Şubat 2007 tarihinde eklendi
    söylemeden geçemicem müzikleri gerçekten filme yakışmış ayrıca sırf filmdeki arşimet örneği için izlenebilir ben şahsen koptum:p
    odinhan
    odinhan

    Takipçi 1.029 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    27 Eylül 2009 tarihinde eklendi
    İzleyiciye hiçbir şey vaad etmeyen karmaşa yumağı anlamsız bir film.10/4
    e-ergener
    e-ergener

    Takipçi 337 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    17 Eylül 2007 tarihinde eklendi
    İlk izlemede anlayamadığım 2. filmdi her halde 'Baba' dan sonra. Matematiği çok sevmeme ve takip etmeme rağmen. Ama anlasam her halde güzel bir filmdir.
    AstalaVista
    AstalaVista

    Takipçi 315 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    30 Haziran 2011 tarihinde eklendi
    Pi sayısının sadece 3,14 olmadığını anlatan film olarak hafızalara yer etmiştir..
    Spike
    Spike

    Takipçi 112 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    12 Ekim 2011 tarihinde eklendi
    orjinal ve kendi açimdan düsünürsem oldukça ilgi çekici olarak gördügüm bir konuya sahip bir film. Matematikle ilgili olan ama profesyonel olarak kullanmayan bir kisi olarak filmdeki repliklerin çogunu, incelenip yorumlanacak sekilde oldugunu düsünüyorum
    Mustafa Arıboğa
    Mustafa Arıboğa

    Takipçi 14 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    25 Mayıs 2011 tarihinde eklendi
    Bir çok yerde Requiem for a Dream filmini ile aynı müzik ve aynı çekim açıları kullanılmış. Filmdeki ana tema kolay anlaşılmamakta Tabi bu filmin katıldığı festivalde en iyi yönetmen ödülünü yönetenine verdirmesi ileri bir sanat tekniği ve düşüncesi ile ilgili olsa gerek. Requiem for a Dream Filminin alıştırması olmuş. Darren Aranoskyin çıraklık filmi. 7/10 Puan
    Plagueis
    Plagueis

    Takipçi 257 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    19 Ocak 2008 tarihinde eklendi
    aronofsky! bu adamın filmlerini izlemeden önce kafanızın sağlam olması şart. beyni yoran değişik bir film ama buram buram aronofsky kokuyor. requiem for a dream ve fountain’deki aynı karamsar havayı, boğulmayı hissediceksiniz bu filmi izlerken ve derinliğinde kaybolucaksınız. gerçekten zor ama hoş bir film. aronofsky’da tarz yönetmenlerden ne çekerse izlenmeli 7/10
    sinema-2
    sinema-2

    Takipçi 35 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    4 Temmuz 2007 tarihinde eklendi
    valla bende filmi izlediğimde aklıma ilk silgikafa geldi.yani siyah beyaz olması ve rahatsız edici,sanrısal bi atmosferi olması(bunu da ben salladım ha,sanrısal atmosfer havalı geliyo kulağa)galiba silgi kafayı çağrıştırıyo ilk başta.evveet puanlar kaldırılıyor sinemadan evveet 8 point.
    nskmourinho
    nskmourinho

    Takipçi 998 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    26 Aralık 2009 tarihinde eklendi
    Değişik bir film pi.Sadece kuru bir senaryo degil.Bilimi,dini,baskıyı sorgulayan beynin özgürlüğünü yargılayan bir film.Filmin mizacını ben begenmedim bu yüzden puanım 5 ama kişiye göre cok yüksek puanlar alacaktır tabiki
    kemerlee
    kemerlee

    Takipçi 693 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    12 Eylül 2011 tarihinde eklendi
    Matematikle evrenin sırlarını çözmeyi kafaya takmış olan asosyal bir dahinin delilik sınırında gidip gelmesini oldukça karanlık şekilde anlatan ilginç bir deneme, Darren Aronofsky daha ilk uzun metrajından kariyerinin nasıl ilerliyeceğinin ipuçlarını veriyor sonuda resmen ''Cehalet Mutluluktur'' diyor.
    naked-soul
    naked-soul

    Takipçi 561 değerlendirmeler Takip Et!

    1,0
    29 Ağustos 2005 tarihinde eklendi
    filmin tamamını sıkalarak izledim.bu derece itici gelen bi film daha önce haytımda hiç izlememiştim.filmde heyecan yok,bilimkurgu yok,konu yok, gerilim yok en önemlisi doğru dürüst bir konuşma yok...başağrısından başka bir şey vermedi bana!!!
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top