En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Tuğba Hüroğlu
1 değerlendirme
Takip Et!
5,0
31 Ekim 2021 tarihinde eklendi
Filme ağır işliyor diyenler acaba kitabın ilk serisini okumuşlar mı? Kitap zaten ağır ben daha kötü bekliyordum okurken bile hayal gücünüzü zorluyor. Bu kadar iyi çekebilmelerine şaşırdım. İlk kitabı 2 3 seriden yapacaklarını okumuştum bir yerde o kadar ağır bir bilim kurgu yani. Siyaset politika din savaş felsefe ne ararsan var kitapta hangi birini 2 saate sığdırsınlar. Çok başarılıydı
Gerçekten şaşkınım. İkinci kere kandırıldığıma inanamıyorum! Burada en başta yazılı yorumdaki övgülere kanarak filme gittik ve sonuç gerçekten ancak bu kadar rezalet olabilirdi. Zaten Blade Runner 2049 filminin yönetmeni olduğunu okuduğumda "eyvah!" demiştim, "yoksa yine boğucu, sıkıcı ve niteliksiz ve hiç bir şeye benzemeyen ve hiç bir şey vermeyen bir film daha mı!" diye aklımdan geçmişti ama bu kadar övgüler yapılmış, "Ne kadar kötü ve berbat olabilir ki!?" değil mi? İmdb puanı da 8.3 (Blade Runner'ın da 8.0 ne tesadüf!) "Bilim Kurgu başyapıtı, Sahneden gözünüzü alamıyorsunuz, hipnotik etki, Avatarla rekabet edecek kadar cüretkar!" Böyle abartılı ifadelerle övülen film hakkındaki gerçek deneyimimiz: Hayatımda ilk defa bir filmi, film arasında ikinci yarısını izlemeye dayamadan terk ettim. Hem de en pahalı bilet olan İmax 3D olduğu halde. Resmen işkenceydi. O kadar sıkıcı, boğucuydu ki, ağır diyenleri nazara alarak en yüksek doz kahve içmeme rağmen, çoğu yerinde sanki birisi göz kapaklarımı zorla aşağıya çekiyordu. Bakınız ne görsel efekt namına bir şey var, ne görsellik namına hayran bırakan bir sahne ve ne de ses efekti. (Ha çok yüksek sesli ve resmen gürültü olan seslerle işkence ediliyor size. Öyle bir ses var bakın!) Bir film yavaş akabilir, sakin olabilir. Fakat keyifle izlenmesine ve sürükleyici olmasına mani olmayabilir bu durum. Ancak bu film öyle değil. Uyduruk ve anlamsız bir konu var. Tempo yok, sürükleyicilik yok, heyecan yok, merak yok, tamamen manasız saçmasapan bir konu var. Güya Imax 3D izliyorsunuz. Dakikalarca durağan bir şekilde karşılıklı durup aptalca diyaloglar kuran insanları izliyorsunuz çoğu yerde. Bu nasıl bilim kurgu? Bu nasıl baş yapıt? BU neyin Imax 3D'si? Yahu yalanınız batsın! Bu filmi övmek için kaç para verdiler! Bir de Avatarla karşılaştırılmış! Tam zıddı bu film Avatar'ın. Benzer hiç bir yanı yok ve Avatar'ın sahip olduğu hiç bir olumlu özelliğe sahip değil. Niteliksiz ve özelliksiz bir film. Tabi internette yok film. Kısa bir fragman ve bir dolu övgü ve yüksek imdb puanları görünüyor etrafta. Bir de kapalı gişe oynadığına dair haberler. Dolayısıyla tutsak seyirci olarak mecburen merak ediyorsunuz ve merakınızı gidereceğiniz tek yere, sinemaya gidiyorsunuz. Sanki boğazımı sıktı biri film boyunca. Bu kadar sıkılıp boğulduğumu ve uykumun geldiğimi hiç hatırlamıyorum. (Bunun benzerini ancak Blade Runner 2049'da yaşamıştım. Aynısını tekrar yaşadığıma inanamıyorum.) Paramla rezil olduğumu ve bunun dünya çapında büyük bir kandırmaca olduğuna inandım. Ama hala inanamadığım şu: Bu insanlar filmi izleyince "Hayır öyle değil! Bu film tamamen b.tan bir film tek kelimeyle berbat ötesi bir deneyim sunuyor! Ve siz nasıl övüyorsunuz bunu!" diyecek cesareti acaba bulamıyorlar mı? Çünkü o kadar övülmüş ve yüksek puanlar almış ki, birileri "Sen anlamamışsın! Senin seviyen filmi anlamaya yetmemiş! Sen eşeksin ki, hoşaftan anlamamışsın!" diyecekler diye mi korkuyorlar, çekiniyorlar acaba!? Vallahi ben çekinmiyorum ve yazıyorum. Duymayanlar duysun: "Bu 2 film de berbat ötesi ve b.tan iki filmdir! İnanmazsanız deneyin görün" Ya da içtiğinizin hoşaf olduğuna da inanabilirsiniz. Belki tadı öyle gelebilir size. Ama biz öyle düşünmüyoruz!
Kesinlikle vakit kaybı bir film. Son dönemde (iddialı diye bol reklamı yapılan) izlediğim içi en boş film. %50 avatar, %20 star wars, %20 tremors, %10 black panter çorbası. Konu yok. İzleyiciye vereceği hiç bir yenilik yok. Oyuncular bile filmi kurtaramamış. İzlemek için harcadığım zamana yazık oldu.
Filmin berbat olduğunu söylemek bir kere emek harcayanlara büyük saygısızlık kanımca..Kaldı ki bu dünyadaki herkesi zaten memnun edemezsınız ama ben yine de eleştirininde bir uslübu olması gerektiğini savunuyorum, iğrenç olmuş zaman kaybı,uzak durun bunlar nasıl yaklaşımlar, hele ki bu şekilde konuşup bir öneri getirmemek daha büyük saygısızlık bence.. Anladığım kadarıyla en büyük eleştiride yeteri kadar vahşet olmaması olmuş. Ve evet vahşet yoktu savaş sahnesi yoktu insanların birbiriini deştiği sahneler akan kanlar yoktu bu yüzden mi beğenilmedi. Bu nedenle beğenmediyseniz eğer o zaman çok talihsiz bir durum olmuş bu. Bu diğer bilimkurgu ve süper kahraman filmlerinden çok farklı bir yerde konumlandırılması gereken bir film, felsefi yönü ve duygusallığı ağır basan bir film, neden sürekli savaş vahşet ve kan görmek istiyoruz? bence bunlar olmadanda çok güzel anlatılmış bir hikaye bu..Zaten diğer türlüsünü isteyen izleyiciler için tonlarca seçenek var. Ben kendi adıma fazlasıyla beğendim, kitaba sadık kalınmış ve bu gereksiz abartı ve vahşetten uzak durularak yapılmış, şahane müziklerle birleşince de tam bir efsane olmuş. Oyunculuklar başarılıydı, oyuncu seçimi son derece yerindeydi, hiç bir karakter için o değilde baskası oynasaydı dediğim olmadı. Sadece Duncan karakterinin biraz fazla köpürtüldüğünü düşünüyorum ama onunda sebebini tahmin edebiliyorum kitap serisine hakim insanlarda bana katılacaktır. Ayrıca kalkanlar, ses kullanımı ve fremenlerin mavileşen gözleri ancak bu kadar güzel efektlendirilebilirdi bence. İlk bölüm olarak düşünürsem sadece akşam yemeği kısmını görmek isterdim çünkü çok güzel diyaloglar vardı, ve belki bir de bitiş noktasında Paul'un Muad dib ismini alış anını gösterip sonrasında bitirseydi daha memnun kalırdım. Ama tekrar belirtiyorum kitapları okumuş ve seriye hakim insanların bu denli acımasız ve aşağıyıcı yorum yapacaklarını düşünmüyorum ancak tam bilmeyen insanlar belki daha fazla savaş ve dövüş görmek daha fazla kan görmek istiyouz diye eleştirebilir, bilenler zaten kitap serisinin derinliğini ve felsefesini bildiklerinden bu taraflara çok takılmayacaktır. Uzak durulacak falan bir durum söz konusu değil gidin görün derim ve böylesine güzel bir epik seri sinema perdesine nasıl bu kadar şiirsel bir şekilde aktarılmış şahit olun. yüzlerce sayfalık bir kitap serisini sinema perdesine aktarırken tabiki eksikler olacaktır, ilk bir saatin sıkıcı olduğundan bahsetmişsiniz ama bence konuya bodozlama dalmak yerine böyle bir giriş, kitabı bilmeyenler içinde verimli olması açısından yapılmış, bu nedenle iki bölüme ayrılmış zaten. Sadece berbat olmuş ve zaman kaybı şeklinde yorum yapan yapan arkadaşlar dan da bu şekilde bir açılama görmek isterdim ve öneri...
Hollywood filmeri bu tür filmlerde bizi görsellikle vuruyor. Bu konuda olağanüstü başarılılar. Görsellikleri bir kenara atarsak elimizde ne kalır? Çöl tozu. Anlatılan hikayedekiler; iyiler, kötüler ve arada iyiler ile kötüler arasında taraf tutmak zorunda kalan mazlumlar. Kitabın yazıldığı dönem dünyasının alegorisi gibi geldi. Baharat yerine petrol, o topraklardaki halkı ezmeye çalışan kötü emperyalistler ve onlarla ittifak yapan daha iyi emperyalistler. Kitabı okumadım ancak film olarak kendi evreninde değerlendirilebileceği için sadece filmi baz alarak yazmak sıkıntı olmaz sanırım. Hollywood, koskoca Truva destanının bile sonunu değiştirebiliyorsa bu filmde bu bölümde kitaba sağdık kalsa bile ikinci bölümde değişiklikler olabilir. Aşık olanlar hep güzellerdir. Aşık olanlar çöllere bile gider; Mecnun misali. Hristiyanlığın mitlerine epeyce göndermeler var. Meryem ana- İsa. İsa'nın çöldeki çilesi, kurtarıcı İsa göndermesi. Klişe konular. Bu tür yapımları seven sayısı epey fazlaki farklı gezegenlerde geçen, uzay gemilerinin olduğu böyle bütçeli yapımlara girişiliyor. Oyuncular başarılı olsa da uzun uzun birbirlerine bakmaları uykumuzu getirmiştir.
Tam anlamıyla bir vakit kaybı, lüzumsuz sahnelerle uzayan, sarkan, akmayan bir film. Birbirinden kopuk kopuk ilerleyen, 57inci dakikasına kadar sizi içine almayan felaket ötesi bir film. Abartılı ve yetersiz bir oyunculuk da cabası. Yine aktarılamayan bir hikaye, ırkların özellikleri ve daha nicesi. Uzak durun.
Öncelikle filmi çok beğendim ve ilk fırsatta gitmenizi kesinlikle tavsiye ederim Filmin olay örgüsünü çok beğendim film 1965 yılında yazılmış Dune den uyarlanmıştır ve benim kitap uyarlaması filmlere(kitabı çok beğenmiş de olsam) hafif bir ön yargım olur çünkü sinemaya uyarlanan kitapta senaryoya uygunluk için değişiklikler yapılır buna Harry Potter serisini örnek verebiliriz ama kitabı okumuş biri olarak filmin işlenmesini baya beğendim bunu kitabı 2 parçaya bölerek başarmışlar yoksa imkanı yok 700 sayfalık kitabı 2 saate anlatamazlardı ek olarak oyuncu seçimi de oyunculuklar da gayet güzel ve filmin müzikleri de cuk oturmuş. Devam filmi gişeye göre onay alacağı için sizden ricam filmi sinemada izleyip arkadaşlarınıza önermeniz çünkü o kadar iyi bir potansiyali var ki bu seriden yeni star wars etkisi yartması bekleniyor
ben kitabın bi kısmını zaten okumuştum kitapta su Paul un sevgilisi denilen kizi hatirlamiyrlum ama filmde var kitapta daha güzel yerler net vardır mesela su paul havamda dedigi yerde adam cok gaza getirici seylee söylüyor ama filmde tam tersi yani uyarlamasi bana gore biraz kötü olmus paul babasının artjk yaslandigini görüyordu ama filmde bunu hissedemiyrsunuz biraz kitaba gore gitseydi cok da uzun olmazdı tamamen bu puanlama yapicak olsam uyarlama 5/10 gorseller 9/10 muzik vb6/10benj Afrikalı kabilelere goturdu filmin müzikleri hiç gelecek zaman da degilmis givi ayrica birden gelinxe urktum baya korku filmine gitsem bu kadar urkmezdim
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.