En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
MojoRising
Takipçi
380 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
21 Ağustos 2011 tarihinde eklendi
Hikaye çok farkli bir hikaye olmasa da sirf kuklalarin oldugu (üstüne üstlük epik ve dram unsurlariyla dolu) bir film oldugu için bile rahatlikla izlenebilir. Sinema tarihinde kuklalarin basrolde oldugu bir film daha yoktur sanirim. Filmin ikinci yarisinda biraz tempo düsse de film geneli itibariyle kendini izletiyor. Yüksek beklentilerle degil de, deneysel, yenilikçi bir film beklentisiyle izlenirse daha çok zevk alinabilir. Iyi seyirler.
ipler türünün tek örneği olması dışında pek çekici diil.hikayesi sıkıcı ve kendisini aşmaya çalışan bi film olduğu için de yer yer garip hareketler war.ilginç ama süper diil.
Vizyona girmesi istanbul festivallerinden mahrum kalanlar icin müthis bir haber ayrica bu filmin dvdsini alarak toptan cözüm bulmayi düsünüyorum,arsivlik tam...
Sevgiyle bağlanmamışsan,nefretle düğümlenmişsindir...Kuklaların tüm ipleri,yukarıya doğru uzanır ve aslında hepsi orda birbirine bağlıdır.Hepimiz birbirimize bağlıyız...Savaşmanın anlamsızlığı,sevginin gücü,ve herkesin aslında eşit olduğunu çok güzel vurgulanmış...Ve bide böyle bir fantastik dille anlatılmış,tabiki hikaye çok klişe ama verdiği mesajlar ve üst düzey yaratıcılıkla herkesin beğenmeyeceği kaliteli bir film olmuş.
gerçekten ilgi çekici bir yapım.konusu zaten daha önce pek de alışık olmadığımız türden,eğlenceli pinokyo gibi değil de dramatik ve düşündürücü bir kukla gösterisi izliyoruz bu sefer.ayrıca kurgusu da hiç fena değil,izlemenizi tavsiye ederim.
İlk posterini gordum ve dedim ki 'ne buya bi klasik kuklalı korku filmi'' ama konusunu okuyunca hem guzel oldugunu anladım hem de on yargılı olmamayı ve İSTANBUL'DA YASAMANIN ONEMİİİİİİ...
Niçin bu kavga sanki farklı dünyaların yaşayan varlığıyız,bağlanılan nokta aynı ve anlamsız olan nefretler, tek noktada saçılan ışık ,hakikat: sevğinin gölgesi
Kukla deyince nedense aklımıza neşeli, komik şeyler gelir. Ama karşı karşıya olduğumuz film Hamletvari bir dram. Fazla ayrıntılı olmayan tahta kuklaların handikapları avantaja dönüştürülmüş. Tamamen zeka ürünü...Özellikle doğum, ölüm ve sevişme sahneleri tüyler ürpertici güzellikte. Buruk finali de akıllardan çıkmayacak.
Yeni bir deneme olması nedeniyle,doğan teknik sorunları düşününce bu kadarını bile başarmış olmaları gerçekten büyük bir başarı,filmin senaryosu oldukça ağır ve neredeyse Hamlet`in birazcık değiştirilmiş bir versiyonu olduğu için pek çok kişiye sıkıcı gelebilir,kendi adıma teatral anlatımdan her daim büyük zevk aldığımdan filmin senaryosu da çok rahatsız etmedi,ama yine de bir kaç espiri fena olmazdı görüşündeyim.İnanılmaz sanat yönetmenliği filmin belkemiğini oluşturuyor,özellikle ışık ve renk uyumu estetik olarak çok ötelerde geziniyor,maalesef kukulaların hareket yeteneğinin azlığından kaynaklanan bir durağanlık problemi var,bunu hızlı kurgu ve yer yer bilgisayar animasyonuna başvurarak yok etmelerini isterdim ama,sanırım filmin ağır havasını bozmamak için bilgisayar animasyonundan özellikle kaçınmışlar,iplerin kullanım fikirleri gerçekten orjinal olmuş,özellikle doğum ve ölüm sahneleri eşsiz bir tat barındırıyor,seslendirmeler de kukulaların ifadesiz suratlarını gizleyecek kadar başarılı.Kısacası cesur ve emek isteyen bir deneme olması filmi rahatlıkla kurtarıyor,keşke temposu biraz daha hızlı olsaydı diyorum,ama onun dışında mükemmele yakın bir yapım İpler,izlenilmeli.Saygılar.
bu film dünyanın eski ve en çok anlatılmış hikayesini insanın hikayesini bir kez daha bu defa kuklalar aracılığıyla anlatıyor.herkes iplerle yukarıda biribrine bağlı yani herkes aslında biribirne bağlı.yüzyüze durdukları biran zita hal’a yukarı bak diyor.hal başını kaldırıp bağlı oldukları iplerin gökyüzünün derinliklerine doğru uzayıp gittiğini görüyor.zita'nerede bittiklerini görüyormusun' diyor.'senin başladığn yerde ben bitiyorum ve senin bittiğin yerde ben başlıyorum.bu şekilde hepimiz birbirimize bağlıyız'ipler insana yaşam veriyor ama onları yönetemiyor herkes kendi kaderini belirler kendi seçimini kendi yapar.yeryüzünde olmak insan olmak her şeye rağmen biyerlere bağlı olmak ve kısıtlanmak anlamına gelir,gerçek özgürlük ölümden sonra ortaya çıkar.çocukların gökyüzünden inen ipler sayesinde doğdukları,sevişen kadın ve erkeğin iplerinin içiçe geçip tek bir insanın ipleri gibi göründüğü kölelrin organlarının sökülerek iktidardakilere takıldığı bu tanıdık ama hayali dünya,sinemalarımıza gelen filmlerin çoğundan daha yeni ve gerçek bir hikaye anlatıyor.tavsiyelerimle....
Eskişehir Film Festivali'nde izledim bu filmi sonunda. İplerle ve kuklalarla yaratılan dünya muhteşemdi. Ancak konu ve senaryo olarak normal insanlarla çekilseydi sıradan bir film olabilirdi.
İlk kez yapılan ama bu kadar güzel yapılan bir film. Gerçekten epik bir görsellik yanında derin bir felsefe içeren bir film. Kuklalara ancak bu kadar güzel bir anlam katılabilirdi. Mutlaka izleyin..
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.