Ortalama puan
3,8
245 Puanlama
Ölümsüz hakkında görüşlerin ?
4,0
16 Ekim 2014 tarihinde eklendi
Richard Berry'nin yönetmenliğinde kaliteli bir film ortaya çıkmış diyebilirim.Fransızların intikam filmleri zaten meşhurdur biride Ölümsüz ve bence en iyilerinden.Mattei suç dünyasının bir zamanlar önde gelen isimlerinden biridir,ama bu hayatı bırakıp kendisini ailesine adamıştır.Ama düşman kendisini unutmamıştır,geçen üç yıla rağmen Mattei'nin peşindedir ve sonunda bir yerde kıstırıp üzerine tam 22 kurşun saydırır.Allah'ın mucizesi işte kimi insan tek kurşunla ölürken,Mattei 22 kurşun vücuduna isabet edsede hayatta kalmayı başarmıştır.Yani Ölümsüz lakabını kesinlikle hak etmiştir.Bundan sonra Mattei'nin tek bir amacı vardır o kadar aradan sonra bunu ona yapanları bulmak ve intikamını almak.''Suç dünyasına bir kere girdiğiniz zaman ölene kadar lanetlenmişsinizdir.''Aynen de öyle suç dünyasının içinde yer alana artık rahat yüzü,sıcak bir aile hayatı yoktur, sayısız düşman öldürmek için aç tilki gibi kapınızda bekler.Mattei sözünün eri,karakteri sağlam bir adamdır,ama düşmanları tam aksine kişiliksiz insanlardır.Mattei'nin merhameti çoğu zaman onu zor durumlara sokmaktadır.Böyle bir iş yapıyorsan merhameti uzak tutmak gerekir.Filmde Mattei rolünü belkide en çok yakışıcak isim Jean Reno canlandırmakta.Gerçekten güzel bir performans çıkarmış diyebilirim Leon'un tetikçisi..Diğer oyunculuklar biraz solukta kalsa,pek farkedilmiyor o açık ve filmin gidişatını etkilemiyor.Kısaca intikam temasını sevenler kaçırmadan izlesinler derim.''Zafer için sabretmeyenin malubiyeti kesindir.' iyi seyirler...
4,0
18 Mart 2011 tarihinde eklendi
Beğendim. Jean Reno a olan hayranlığım daha da arttı.
4,5
26 Ocak 2017 tarihinde eklendi
LEON FİLMİNDEN SONRA BU FİLMDEDE PERFORMANSIYLA YİNE ZİRVEDE JEAN RENO

Gerçek bir hayat hikâyesinden alınan film, bir Marsilya mafyası mensubunun uğradığı suikastten sağ olarak çıkmasından sonraki intikam öyküsünü anlatıyor. Küçük bir rolde izlediğimiz aktör Richard Berry, senaryo yazarı olarak da, yönetmen olarak da, kendisiniden beklenenin üstünde bir başarı sağlıyor.

Mafyanın işleyişi hakkında ilginç tespitlerde bulunan film polis teşkilatına ve adalet sistemine ciddi eleştiriler getiriyor. ‘Leon’dakine benzer bir rolde, Jean Reno müthiş karizmasıyla filmi keyifle izlettiriyor

Üst üste çok kötü aksiyon filmlerinin vizyona girdiği bu yaz aylarında, türün saygınlığına sahip çıkan Fransız filmi “Ölümsüz / L’Immortel” hoş bir sürpriz sunuyor.

Jean-Pierre Melville, Hollywood kalitesini aratmayan, 1950’li, 60’lı yılların gangster filmleriyle Fransız sinemasında türün en büyük ustası oldu. 1960’lı yıllarda sinema dünyasında fırtınalar estiren Yeni Dalga yönetmenleri, Melville kalitesinde nefis gangster filmlerine imza attılar.

1980’li yıllarda Jasé Giovanni ile birlikte Luc Besson gangster filmlerinde Fransız sineması adına olumlu işler başardılar. Luc Besson, 1983’teki “Le Dernier Combat” filmiyle Jean Reno ile başlayan işbirliğini başyapıtı “Leon” ile sürdürdü. Yönetmenlikten yapımcılığa geçen Besson 2001’deki komedi soslu gangster filmi “Wasabi”de başrolü Jean Reno’ya verdi.

İkili, dokuz yıllık bir suskunluk devri sonrası “Ölümsüz”de yapımcı-aktör olarak ortaklığını sürdürüyor. Bu kez kamera arkasında bu türün başarılı aktörü Richard Berry var.

Filmin senaryosu gerçek bir hayat hikâyesinden alınma. 1970’li yıllarda Marsilya mafyasının ‘çılgın’ lakaplı güçlü patronu Jacky Le Mat, suç ortağı gangster Tony Zampa’nın emriyle suikaste uğramıştı.

1977’teki olayda, vücudundan 22 kurşun çıkartılan Le Mat mucizevi bir şekilde hayatta kalmıştı.

İHANET, DAYANIŞMA, İNTİKAM TEMALARI

Bu gerçek olaydan yola çıkan Franz Olivier Giesbert’in yazdığı roman, kendisinin ve yönetmen Berry’nin de dahil olduğu üçlü bir senaryo ekibi tarafından sinemaya uyarlandı. Bu inandırıcı, gerçekçi, sürükleyici ve iyi diyaloglu senaryo “Ölümsüz”ü kaliteli bir gangster filmi yapıyor.

Zira Richard Berry, filmin aksiyon sahnelerinde, karakter tahlillerinde, gerilim sağlamada, kendisinden beklenenin üstünde bir başarı sağlıyor.

Gangster türünün kilometre taşı filmi, Francis Ford Coppola’nın başyapıtı “Baba / The Godfather”den bu yana türün tüm klişelirini kullanan “Ölümsüz”, ihanet, vefa duygusu, dayanışma, intikam temalarını işliyor.

Kanunsuz işlerden elini eteğini çekmiş, karısı ve iki çocuğuyla sakin bir hayat sürdürmeyi yeğlemiş, çetesini dağıtmış, karanlık mafya geçmişini unutmak isteyen Charly Mattei’nin (Jean Reno) yazgısı uğradığı bir suikast sonrası değişiyor. Vücudundan 22 kurşun çıkarıldığı halde hayatta kalmayı başaran Mattei’nin intikam mücadelesi filmde klişelere uygun bir şekilde anlatılıyor.

POPÜLER OPERA ARYALARI

Mafya dünyasından ayrılmanın kolay olmadığını vurgulayan film, rakiplerinden daha ahlâklı, dürüst ve merhametli olan Mattei’nin ölümün kıyısından döndükten sonraki amacı kendisine ihanet edenleri bulup huzurlu yuvasına geri dönmektir.

Polis kocası mafya tarafından öldürülen bir kadın ajanın yardımıyla Mattei, çocukluk arkadaşı, kader ortağı, acımasız, nevrotik Tony Zacchia’ın (Kad Merad) yeminini bozup kendisine suikast hazırladığını öğrenecektir. Mattei’nin en güvendiği insanları satın alan güçlü uyuşturucu baronu Zacchia ve çetesindeki azılı gangsterlerin bir bir öldürülmesi izleyici için sürpriz olmayacaktır.

Her türlü hileye başvuran, ancak kadınlara ve çocuklara dokunmayan mafyanın işleyişi hakkında ilginç tespitlerde bulunan film, tahmin edilebilir sonunun handikabını, dozu iyi ayarlanmış aksiyon sahnelerindeki ustalıkla kapatıyor.

Polis teşkilatına ve adalet sistemine ciddi eleştiriler getiren film, makyavelist bir emniyet müdür karikatürü çiziyor.

Filmin başkahramanının opera tutkunu olması, Klaus Badelt’in hazırladığı müzik partisyonuyla, bizlere nefis, popüler opera aryaları ziyafeti dinletiyor.

Tablo gibi Marsilya görüntüleri sunan kameraman Thomas Hardmeier teknik kadronun başarısına ortak oluyor. Kendi de küçük bir rolde bir mafya liderini canlandıran Richard Berry oyuncu yönetiminde de tam puan alıyor. Fransız sinemasında Alain Delon ve Jean-Paul Belmondo’dan sonra en başarılı Fransız gangster filmleri oyuncusu Jean Reno, müthiş karizmasıyla, “Leon”dakine benzer bir rolde harikalar yaratıyor. Rakibi Zacchia’da renkli bir kompozisyon çizen usta aktör Kad Merad ile saf değiştiren avukat rolünde Jean-Pierre Darousin oyuncu kadrosunun başarısına ortak oluyorlar.
4,0
10 Eylül 2010 tarihinde eklendi
bence gayet güzel, aksiyonun hiç azalmadığı,bu tarzı sevenler için gidip görülesi bir film.. tavsiye ederim.. :)
4,0
20 Ağustos 2010 tarihinde eklendi
adama zoRLa yeminini bozduRduLaR.. ;)~ mafya filmi sevenler kaçıRMasın ~
4,0
20 Mayıs 2011 tarihinde eklendi
Jean Renonun sürüklediği izlemeye değer bir suç filmi.8/10
4,0
3 Ağustos 2020 tarihinde eklendi
Jean reno filmlerinden zaten reno olunca çok sorgulamamak gerekiyor izlemek gerekiyor çünkü Nicolas Cage gibi her projeye gitmiyor senaryo okuyor
4,0
3 Ocak 2011 tarihinde eklendi
vasat mı bu film çok kaliteli bence hakkını verelim lütfen beğenmedim deyin bari
4,0
25 Kasım 2010 tarihinde eklendi
sırf jean reno için filmi izledim zaten jean reno dışında kimse yok onun aşkına izlenir , yine ustalığını konuştumuş.
4,0
27 Eylül 2010 tarihinde eklendi
Jean Reno için izlenecek bir film. Yavaş fakat sıkmayan bir film.
4,5
29 Ağustos 2010 tarihinde eklendi
10 üzerinden 9
4,0
21 Ağustos 2010 tarihinde eklendi
öncelikle mucuk07 ülkemize söylenmiş ama filmin orjinali Limmortel olmakla beraber film tabiki farnsızcadır yani o yuzden doğru çevrilmiştir. filme gelince tabiki jean reno nun olduğu bi filmde oyunculuk tartışılmaz. fakat senaryo daha iyi olabilirdi.senaryoyu kurtaran da kesinlikle oyunculuktur.
4,0
21 Ağustos 2010 tarihinde eklendi
mucuk07 nickli arkadaşa ithafen. filmin orjinal adı italyancadır ve limmortale dir. yani güzel ülkemiz çeviriyi düzgün yapmış fakat amerika ve diğer ingilizce konuşulan ülkelerde 22 bullets olarak geçmiştir. filmde jean reno vurulduğunda vücudundan 22 adet kurşun çıktığı için böyle söylemişlerdir. araştırmadan yorum yapmak konusu hakkaten güzel ülkeme aittir.
4,5
22 Ağustos 2010 tarihinde eklendi
Öncelikle mucuk07ye cevap vermek istiyorum, filmin orijinal adı Limmortel, fransızcada ölümsüz anlamına geliyor. Yani asıl olarak Amerika, Ölümsüz filmini 22 Bullets diye çeviren güzel ülke oluyor:)Filmi yorumlamaya gelince, muhteşemdi. Leon bir başyapıt, bana göre çok çok özel bir film. Bu yüzden bu filmi Leonla karşılaştırmayı doğru bulmuyorum. Karşılaştırma yaptırmadan objektif olarak baktığımızda ise hem sürükleyici hem etkileyici kurgusu da diyalogları da çok güzel olan şahane bir film.Belki Jean Renodan etkilendiğim için bu kadar şahane geliyo bana bilemiyorum ama sırf Jean Renonun performansı için bile gidilebilecek bir film zaten, çok çok beğendim.
4,0
23 Eylül 2011 tarihinde eklendi
Bir filmde bu kadar az hareket hareket olabilir. ama hiç durulmuyor film...
Daha Fazlasını Göster