Cinnet
Yazar: Ayşegül KesirliDaha önceleri "Chaos" isimli bir aksiyona, "In Enemy Hands" adlı bir savaş dramına ve hayvan temalı bir komedi filmine imza atan Tony Giglio'nun yeni çalışmasının isminin "Cinnet" olduğunu duyunca şaşırmayın. Bu film de birilerinin tüm yabancı korku filmlerinin isimlerini 'cinnet' olarak Türkçeleştirme ya da en azından 'cinnet', 'dehşet' gibi kelimelerin kullanıldığı bir Türkçe isim tamlamasına çevirme eğiliminin kurbanı. Özellikle televizyon kanallarının film kuşaklarında sık sık başvurulan bu Türkçeleştirme girişimi tabi ki, film şirketlerinin ya da yayın kuruluşlarının pazarlama politikalarına hizmet ediyor.
Orijinalinde "Timber Falls" adını taşıyan Giglio'nun son çalışması da "Cinnet" adı altında vizyona sokularak 'kanımızı donduracak bir korku filmi' olarak yansıtılıyor. Diğer yandan, filmin bu tür bir pazarlama taktiğiyle renklendirilmeye çalışılması, derinden derine Giglio imzalı çalışmanın ucuz bir korku filmi olduğunu hissettiriyor. Fakat gelin görün ki, hakkı verilerek yapıldığında gerek sahici bir korku filmi, gerekse başarılı bir b-tipi dehşet filmi olarak izlenebilecek "Timber Falls," popüler bir dil yaratmaktan ve uyduruk bir hikaye anlatmaktan öteye geçemiyor.
Türkçe ismine yakışacak bir cinnet anıyla açılan film, daha ilk bakışta yakın plan çekimleri ve hareketli kamera kullanımıyla son yıllarda oldukça moda olan reality show üslubunu benimsediğini belli ediyor. Yaklaşık beş dakika süren bu cinnet anını geride bırakıp, esas kahramanlarımız Mike ve Sheryl'ın öyküsüne odaklandığımızda ise, "Timber Falls"un bu çok sevilen üslubu kendine has bir dil yaratmaktan öte yeni dönem korku filmlerinin alışıldık şablonunu korumak için kullandığı anlıyoruz. İlerleyen dakikalarında da bu şablona hiçbir yenilik katmadan, gerek tehlikeyi önceden haber veren müzik kullanımı gerekse dikizleyen ve dikizlenen arasında kurduğu av-avcı ilişkisiyle klişenin de klişesi bir anlatım yakalayan film, bizleri resmen kendisinden soğutuyor.
Ormanlık arazide kamp kuran Mike ve Sheryl'ın, filmin ilk dakikalarında sadece bir gölge ya da dikizci olarak ortaya çıkan saldırganın eline düşmeleriyle bir anda hareketlenecekmiş gibi bir izlenim yaratan "Timber Falls"un bu ümidimizi de boşa çıkardığını söylemekte fayda var. En hareketli olması gereken zamanlarda donuk ve son derece durağan bir ritim tutturan film, dakikalar boyunca izleyenlere hiçbir şey olmuyormuş hissi yaşatmakta.
Oyuncularının işlevsiz performansları sayesinde iyice pasifleşen ve kimi sahnelerinde Josh Randall'ın karın kaslarını ya da Brianna Brown'un vücut hatlarını gözler önüne sermek için olmadık bahaneler yaratan filmin bu yolla gidişatını iyice yavanlaştırdığını da itiraf etmek gerek.
Aslına bakarsanız, doğanın kendi içinde barındırdığı tuzakları, yerel halkın tehditkar davranışlarını ve dini öğeleri kullanarak son derece bilindik bir öykü anlatan "Timber Falls," yavanlık düzeyini kağıt üzerinde dahi hissettiren bir yapım. Şehirden uzak bir hafta sonu geçirmek amacıyla ormana kamp kurmaya giden ve türlü uyarılara rağmen polis devriyesinden uzak bir bölgede konaklamayı tercih eden Mike ve Sheryl'ın hikayesi korkutmaktan çok güldürmeyi başaran ucuz korku filmlerini hatırlatır seviyede. Ancak "Timber Falls"un bu çağrışımı belirli bir türe ya da amaca hizmet etmek için kullandığını ümit etmek de boşuna.
Oysa "Timber Falls," anlattığı yavan kamp hikayesi, karikatürize katilleri ve başrolünde yer alan seksapeli yüksek ikinci sınıf oyuncularıyla sınırlı sayıda izleyiciye hitap eden bol kanlı ve olabildiğince ucuz bir korku filmi olabilirmiş. Böylelikle, film belirli bir türe hizmet ederek konusunun yavanlığına ve klişe şablonuna bir fonksiyon bulduğu gibi temsil ettiği türün başarılı örneklerinden birine de dönüşebilirmiş.
Ancak özgeçmişine bakıldığında ciddi bir korku filmi tecrübesine rastlanmayan yönetmen Tony Giglio'nun, şiddet içerikli sahnelerde tutuk kalması, hatta kimi sahnelerde kişisel sansür uygulaması "Timber Falls"un önünü tıkamış. Yönetmenin büyük bir ihtimalle, vizyon aşamasında herhangi bir yaş sınırlamasıyla karşılaşmamak için başvurduğu bu sansür, filmin tüm albenisini de alıp, götürmüş ve "Timber Falls" izleyenleri hiçbir şekilde memnun edemeyecek tatsız bir yapım haline gelmiş.