Kutuplardaki buzların eridiği geleceğin dünyasındayız. Heryer sularla kaplı. Ayak basacak kuru bir kara parçası bulmak imkansız. Hayatta kalmayı başarmış olan insanlar suların üzerine inşa ettikleri bir araya tutturulmuş çelik yığını şehirciklerde, ilkel yaşamlar sürüyorlar.
Şehirler genellikle ihtiyar heyetleri tarafından yönetiliyor ve karaların suyla kaplandığına değil, su tarafından süpürüldüğüne inanıyorlar. Kendisine İnfazcı diyen bir adam kanunu temsil ediyor. İnsanların en büyük korkusu ise yağmacı çeteleri.
Bu yağmacılardan kaçan Denizci küçük yelkenlisiyle bu şehirlerden birine varmayı başarır. İhtiyar heyeti Denizci’nin şehrin kadınlarını hamile bırakmasını ister. Oysa Denizci’nin aklında sadece, varlığına bir gün her nasılsa ulaşacağına inandığı son kara parçası vardır. Yağmacıların saldırısı bu insanların kaderini birleştirecektir.
Kevin Costner’ın yapımcılığını üstlendiği Su Dünyası, ticari bir proje olarak, belki de Hollywood’un yakın tarihinde en çok kötülenmiş ve alaya alınmış projedir. Gerçekten 175 milyon dolara malolmuş ve gişede hüsrana uğramış olan bu filmin, sadece yanlış anlaşıldığına ve aslında kült mertebesine ulaştığına inanan marjinal bir zümrenin varlığını da kabul etmek gerekir.
Ç.K.
Bu filmi sevdiyseniz, şunlar da ilginizi çekebilir: : Yılın en iyi filmleri 1995, En iyi film: Aksiyon, {Genre} türündeki en iyi filmler : 1995.