Artık hayatta olmayan bir insanın ruhu bazen şeytanla öyle sıkı fıkıdır ki, cennete girmesine izin verilmesi beklenemez. Araf denilen, iki dünya arasındaki tuhaf mekanda sonsuza kadar sıkışıp kalan böyle bir ruh, çaresizlik içinde vücuduna yerleşebileceği yeni bir beden arar. Bazen bu amacına ulaşabilir. David Goyer, bu doğaüstü gerilim çalışması The Unborn'da iki dünya arasında sıkışıp kalmış ruhların karanlık hayatlarını ürkütücü bir perspektifle ele alıyor. Filmde bedenine giren şeytani, habis bir ruhtan kurtulmaya çalışan genç kadının macerası aktarılıyor. Bu bedensel işgal sonucu kabuslar dünyasına sürüklenen ve sevdiği insanlar için bile tehlike haline gelen genç bir kadının öyküsü izleyicilere korku dolu saatler vaadediyor. Casey Beldon (Odette Yustman) kendisini çocukken terk eden annesinden nefret etmektedir. Ancak açıklanamaz birtakım olaylar meydana gelmeye başlayınca annesinin neden terk ettiğini anlamaya başlar. Sonunda hayaletin uyanık saatlerine de egemen olması üzerine çareyi spiritüel olaylar danışmanı Sendak'a (Gary Oldman) başvurmakta bulur. Sendak'ın yardımını alan Casey, ailesi üzerindeki lanetin kökeninin Nazi Almanya'sına kadar uzandığını keşfeder. Herkese ve her şeye yerleşebilme yeteneğine sahip olan bir yaratık, bedenleri ele geçirdikçe daha da güçlenmektedir. Lanetin ortadan kalkması için tek şansı, dünyamızın ötesinde henüz doğmamış birisi tarafından açılmış olan bir giriş kapısını kapatmaktır.
Doğmamış
Yazar: Oktay Ege KozakBu filmi sevdiyseniz, şunlar da ilginizi çekebilir: : Yılın en iyi filmleri 2009, En iyi film: Fantastik, {Genre} türündeki en iyi filmler : 2009.