bana inanın,daha önce izlediğiniz hiçbir filme benzemeyecek.izledikten sonra "sanat filmi,nuri bilge ceylan tarzı" gibi yorumlar yapanlar da gördüm,fakat bu yalnızca kolaycılık olur.kesinlikle bambaşka,ilginç bir film.bittikten sonra boş boş bakakalmanız kuvvetle muhtemel,fakat içinizden bir şey bu filmi sevmeniz gerektiğini,sevdiğinizi söylüyor sanki.masumiyet filmi.inanılmaz derecede kişisel bir film.izlemesi zor,anlaması zor.yönetmen kesinlikle bizlerin anlaması,beğenmesi,analiz edebilmesi amacıyla yaratmadı bence filmi.din,inanç,hayat,doğa ile ilgili kişisel bir dışavurum.140 dakika süren bu film,hayatımda izlediğim en hızlı geçen,başlayıp bittiğini anlamadığım filmlerden biriydi.bu sürükleyicilik nereden kaynaklandı ben de merak ediyorum.bundan önce görmediğiniz ve büyük ihtimalle bundan sonra da göremeyeceğiniz görüntüler,çekimler var filmde.özellikle ortalarındaki 20 dakika civarı bir kısım tamamen bu tarz görüntülerden oluşuyor.biz her ne kadar bunların bazılarını muhteşem bir görsellik olarak görsek bile,aslında her sahnenin ayrı ve özel bir anlamının olduğunu düşünüyorum.hayran kalınacak bir film.hafif rüzgarın perdelerden geçmesi,suyun akması,güneşin süzülmesi bile insanın ruhunu hafifletmeye yetiyor.filmle ilgili konuşacak,yorumlanacak çok şey var.konusuna pek girmeye gerek yok bence.izleyip tecrübe etmek lazım.çocukluğun o hatıralarda kalan güzelliği,masumiyeti,ana temalardan biri.bana sorarsanız,bir şekilde bu filmi görün derim.hiç beğenmeyebilirsiniz,ama hayatınızın filmi de olabilir.