En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
candy-girl-2
Takipçi
6 değerlendirmeler
Takip Et!
4,5
5 Eylül 2011 tarihinde eklendi
sonunu tahmin bile edemiyceğiniz mükemmel bi fil bence.çogu kişi filmden sıkıldığını söylesede ben filmden keif aldım ve tavsiye oranım çok yüksek.film puanımsa 10/9.izlemeyenlere duyurulur
Başka bir yönetmenin elinde bir B filmi olabilecekken Martin Scorsese gibi bir ustanın elinde bir filmin nerelere gelebileceğinin en iyi kanıtı.Filmlere yönetmenlerin katkısını görmek için daha iyi bir seçenek olamaz herhalde.Özellikle ilk yarım saati ve dedektiflerin adaya gelişleri sırasındaki kadraj ve fonda çalan müzik benim için unutulmaz bir deneyim oldu.Zaten bir Martin Scorsese filmi demek de Shutter Island için yeterince açıklayıcı olacaktır.
Güzel görüntüler eşliğinde gerilim ve merak duygularını son ana kadar ayakta tutuyor gibi olsa da ipucu vermeden senaryoda istenildiği gibi oynanarak izleyiciyi ters köşeye yatırmayı erdem sayıp dalga geçen sıkıcı bir film. Artı puanın tamamı oyunculuk ve görüntüler için ama izleyiciye saygısı olmayan senaryoya puan yok. 5/10
Bu filmi seyretmeden önce "National Geoghraphic: CIA Gizli Deneyler" adlı belgeseli izlemiştim, filmin sonları geldiğinde bile hala aksi bir tez üretmek için kendimi parçalıyordum. The Game ve The Mistten sonra sonunu asla tahmin edemeyeceğiniz bir film daha... Mutlaka İzleyin..!
Film gizemli filmler arasında öne çıkan yapıtlardan bir tanesi.filmin her saniyesini çok iyi takip etmeniz lazım ki filmin sonunu anlaya bilesiniz.Gerçekten leonardo dicapri yonun titanic inception gibi ünlü başyapıtlarını aratmayacak bir film diyebiliriz.
Usta yönetmenden güzel bir film daha, film son 1 saate kadar normal seyrediyor ama son saatte puanları almayı başarıyor. Güzel ve değişik finali, görüntülerin değişikliği, manzaraların muhteşemliği ile iyi dereceli bir film olmuş, gerilimin tadı damağınızda kalıyor. Caprio da hiç fena değil.Kingsley de tam yine rolünün adamı olmuş.Yani o rol tam ona göre.
Bazı sahneleri abartılı olsada artısı yüksek, finaliyle sizi doyuran güzel bir yapıt. İzlenmesi gereklidir.
leonardo yine mükemmel bir oyunculuk çıkarmış.İlk başlarda filmde olanları tam olarak anlayamıyosunuz fakat film ilerledikçe ne kadar kusursuz bi olay örgüsünün içinde olduğunuzu farkediyorsunuz.İzlenmesi gereken bir film. 8/10
Güzel film ama sonunu belli ediyor, aslında filmede hata yok ama daha önce çekilen bu tür filmlerin fazlalığı, filme darbe koymuş. Ama hem oyunculuk açısından hemde konu olarak güzel bir film
filmde bir gizli gerçek var ve filmde herkes bunu gizli gerçeği bir amaç için saklıyor ve filmin sonuna kadar ne olduğunu anlamıyorsunuz, ve kendinizdende şüphe etmeye başlıyorsunuz kafanız karışıyor, ama filmin sonunda sizde gerçeği anlıyorsunuz herşey mühtesem her bir karesi özenle çekilmiş martin scorsese gerçekten muhteşem bir adam süpriz sonlu izlediğim en etkiliyici filmlerden biri...
Hakikatler yoksa hayallerden mi ibaret?" sorusu asırlardır aklımızı karıştırır. Felsefe, her ne kadar bu soruya kuşkucu ve akılcı yapısıyla değindiyse de bir sonuç alamadı. İşte bu akıl yürütme insanın iç haline indirgendiğinde sorunlara neden oldu. Bireyi kimlik çatışmaları ve arayışlarla karşı karşıya bıraktı. Ona hakikatler ile hayalleri bir birine karıştıran kurgusal bir o kadar da sisli hayatın kapılarını araladı. Martin Scorsese'ın Zindan Adası (Shutter Island) adlı filmi de sözünü ettiğimiz görünüşte hakiki ancak temelde hayali bir hayata işaret ediyor. Film, buz dağının görünen bölümünü sunuyor görünmeyen bölümünü ilk etapta izleyicinin bulmasını istiyor. Yazar Dennis Lehane'nin romanından sinemaya adapte edilen Zindan Adası'nda, konuya ruhi buhran içinde olan kahramanın gözünden bakılıyor. Yönetmen, dilini onun algılamalarına dayanarak kuruyor. Sinema tutkunlarına filmin içeriği ve iletisini hemen sunmak gibi bir kolaycılığa kaçmıyor. Michel Foucault'nun ünlü yapıtı Deliliğin Tarihi'nden de beslenen filmde bilmece çok iyi örülüyor. Kahramanın iç dünyası, bocalamaları ve gelgitleri profesyonelce yansıtıldığını inkâr edemeyiz. Filmin hikâyesi ABD'nin Boston açıklarında yer alan bir ada hapishanesinde geçiyor. Dedektif Teddy Daniels ile ortağı Chuck akıl hastası suçluların tutulduğu hapishaneye gemiyle yol almaktadır. Çünkü çocuklarını vahşice öldüren Rachel adlı katil hapishaneden firar edip sırra kadem basmıştır.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.