En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.067 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
9 Kasım 2024 tarihinde eklendi
Kısık ateşte ağır ağır kaynayarak fokurdayan senaryosunu da kaleme alan Tayfun Pirselimoğlu'nun yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Rıza"; "noir" tarzda kurgulanılmış, bir drama olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, 14 Şubat 2007 tarihindeki dünya prömiyerinin...
Berlin Uluslararası Film Festivali'nde yapılması bilgisine ilaveten sanat yönetmeni Natali Yeres ve görüntü yönetmeni Colin Mounier'in başarı dolu performanslarının da dikkat çektiği bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Rıza'nın (Rıza Akın)...
Borç harç, senet sepet ve ipotek ile satın almış olduğu...
Tam İstanbul girişinde, krank kıran kamyonu arızalanmış...
Ve eğer bir yerlerden 10 bin TL borç para daha bulup tamir ettiremezse de...
Kalan senetleri ödeme imkanı kalmayacağı için...
Kamyonunu kaybetmesi...
Neredeyse kaçınılmaz bir hal almış olup...
***
İşte sırf o yüzden de...
İstanbul kazan, kendisi de kepçe misali...
Zaten borçlu oldukları da dahil...
Tüm tanıdıklarının kapısını tek tek çalar olmuşsa da...
Kimseden istediğini alamayan Rıza...
Kazı Kazan, Milli Piyango ve at yarışları ile de şansını denemeye başlamış...
Kamyonunu nihayet tamir ettirecek olan Rıza'nın...
Parayı nasıl temin ettiğine dair ayrıntıların yanı sıra vakti zamanında terk ederek gittiği eski sevgilisiyle (Nurcan Eren) olan ilişkisinin de gözler önüne serileceği filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; sıkılmadan izleyeceklerini umduğumuz, 70 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Rıza’nın İstanbul’da kaldığı süre zarfında başından geçenleri izliyoruz.Yönetmenin herhangi bir yorumunu ya da varlığını sezemedim diyeyim.Amacı belli olmayan,seyirciye de hikayenin alt yapısı ile ilgili ipucu vermeyen bir film.
İçine düştüğü sıkıntılardan çıkış yollarını arayan Rıza,bulduğu çözümler aslında kendini daha çok ruhsal sıkıntılara itiyor.Bu durum karşısında vicdanende rahat olmaması,ona bir yandan hatalarını telafi etmek için uğraştırırken diğer yandan da bir çıkış yolu bulmaya itiyor.Rızaın içinde bulunduğu bu ağır yükü ve çaresizliğin getirdiği durumu izlerken,sizde Rıza gibi çaresizliği hissedebilirsiniz.Film bence Rızaın düştüğü durumu daha iyi anlatabilirdi.Borç istemek ve piyango bileti almakla sorunu çözmeye çalışması biraz yavan kalmış.Gerçi Rızaın pek tekin güvenilir birini olmadıgınıda görüyoruz ama o sıkıntılarını daha iyi anlatabilirdi yönetmen.Yinede ben filmi beğendim.
Bir sinema dergisinde 5 yıldız üzerinden 4 yıldız verilmiş gerçi ben dergilere pek güvenmek istemiyorum çünkü onlara güvenip çok film almışımdır ama sonuç hep hüsran çıkmıştır.Örnek vermek gerekirse Spider filmi için 5 yıldız vermişler bende hemen aldım tabii filmi başka bir yerde araştırmadan sonuç çok kötü çıktı.Bakalım bu film dergilere olan ön yargımı yenmeme yardımcı olacak mı?
"rıza" ruha işleyen bir film edebiyattan resimden şiireden rus edebiyatı ve özellkle dosteyevskiden çok etkilenmiş bir film "rıza" arka sokakların uğramak istemdeğimiz göremediğimiz yada görmek istemediğimiz tutunamayanlatrın,yitirmişlerin ,umutsuzların,belleklerinden umut ve mutluluk kelimesini çıkarmış olanların filmi "rıza" sosyo ekonomik dünyamızın en çok etkilenen insanlarını anlatıyor rıza tek göz otel odarının içnde kendilerini yiyip bitirenlerin bitmek tükenmez bir mutsuz bir arayışla iç huzuru arayanların filmi "rıza" başrollerdeki rıza akın ve nurcan eren sinemada oyunculuk nedir A dan Z ye gösteriyor etkileyici bir sinematografisi var filmin colin mauiner tablo görüntüleri çok şıktı yada başarılı ışık kullanımı filmin etkileyiciliği bir kat daha artırmış başarılı ses kurgusu ve miksajı sayesinde her an izleyicisinini dikkatini üzerinde tutabilen başarılı bir film "rıza"
Konusuna aldanıp paranıza ve zamanınıza yazık etmeyin derim..
Sanatsal filmleri seven biri olarak bu filmde inanılmaz sıkıldım..Gitmiyor yahu, resmen ilerlemiyor film..Zaten elle tutulur bir konusu ve işlenişi de yok filmin..
Böyle filmlerle Ne Yerelleşebiliriz ne de evrenselleşebilriiz..Bu fimllr zaman kaybından başka bir şey değil..
İnsan'ın empati kurabileciği hiçbir özelliği de yok filmin...
Festival bitti ama 'Rıza' nın gösteriminden hala ses seda yok.Umarım bu filmi beyazperde de es geçmezler..Kaç zamandır sabırsızlıkla bekliyorum Nurcan Eren’i seyredebilmek için.
Kaliteli işler çıkartan bir yönetmenden kalitesiz bir iş.Tekniğine asılmalıydı.Rızanın halet-i ruhiyesi kabaca verilmiş.Sıkıcı.sadece piyango almakla bakın bu adam şans arıyor mesajı vermek kolaycılıktır.15 milyon istanbulda 12 milyonun yaşadığından 3 milyonun hiç haberi yok demiş.O 12 milyonda ne ekstrem işler oluyor dünyaya hangi zaviyeden bakıyor yıkılmalarını ne engelliyor gibi soruların-film sosyoloji dersi olmasada bunu gözler önüne sermeye çalışmış- cevabı verilememiş.Hiçbiryerdenin yönetmeninden daha parlak işler çıkmalıydı.
Bu tür filmlerde işlenen "çaresizlik" teması genelde izleyici tarafından sahiplenilir. Filmin karakteri ezilen, itilip kakılan biriyse sempati beslenir izleyici tarafından. Ama "Rıza" öyle bir karakter değil. Güvenilmez, çıkarcı, üç kuruş para için herşeyi yapabilecek bir tip. Filmde sözü edilen çaresizlik "masumiyet" içermiyor. Bu nedenle seyirci çok filmin içine çekilememiş olabilir. Tabi bu benim düşüncem. Mekanlar ve renkler ise iyi. Benden 6,5 puan film için.
Rıza, postmodern bağlamda çoğumuzun çok da yanından bile geçmediğimiz hayatlardaki çaresizliği en iyi anlatan filmlerden biri. filmden çıktığınızda içinizde rahatsız bir duygu hissediyorsunuz, bu sanırım o yabancılık beni rahatsız etti sanırım. Ama bir yandan da rahatsız edecek kadar iyi işlenmiş bir kurgu diye düşündüm. Yönetmeni,ve diğer çalışanları kutlarım. Film Fransa'da ödül almış arkadaşlar merak edenlere duyrulur ve bence çok da ödüller alacak.İnsanın en içinin filmi bu, insanın her şeyi kamyonu için düştüğü çaresizliğin filmi.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.