Hesabım
    İnce Kırmızı Hat
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    5,0
    Kusursuz!
    İnce Kırmızı Hat

    70?ler Gibisi Gelmez Bir Daha ? Bölüm 2

    Yazar: Burak Hatipoğlu

    Kaldığımız yerden devam edelim ...

    Taptığım Alman yönetmen Werner Herzog, 1972'de insanların deliliğin sınırlarında nasıl dolaştığının hikayesini anlattığı "Aguirre - Der Zorn Gottes - Aguirre : The Wrath Of God" ile sinema tarihinin en başarılı yapıtlarından birini verdi. "Herz Aus Glas -Heart Of Glass" (1976) ve "Nosferatu - Phantom Der Nacht - Nosferatu, The Vampyre" (1979) ile bu dönemin en çok tanınan Avrupalı yönetmenlerinden biri oldu.

    Dönemin bir diğer ses getiren Avrupalı yönetmeni ise Bernardo Bertolucci oldu. Maalesef verdiği eserler kaliteliden çok sansasyoneldi... "Ultima Tango A Parigi - Last Tango İn Paris" (1972), "1900" (1976) ve "La Luna - Luna" (1979)...

    Bu dönemde Steven Spielberg Amerikan sinemasına "blockbuster" deyiminin yerleşmesine sebep oldu...1975 yazında gösterime giren "Jaws - Denizin Dişleri" , Hollywood'un gişe garantisi olan filmleri artık yazları sinema salonlarına sürmesine sebep oldu...Spielberg fırtınası bu film öncesinde ve sonrasında da "Duel" (1971), "Sugerland Express" (1974), "Close Encounters Of The Third Kind - Üçüncü Türle Yakınlaşmalar" (1977) ve "1941" (1979) ile sürdü...

    70'ler aynı zamanda Mel Brooks gibi bir ustanın doğuşunu müjdeledi...Pek sevmediğim zenci şerifli "Blazing Saddles" (1974), olağanüstü bir komedi olan "Young Frankenstein" (1974), peşinden gelen "Silent Movie" (1976) ve "High Anxiety" (1977).

    Yine taptığımız, kurguculuktan gelmenin avantajıyla olağanüstü filmler çeviren rahmetli Hal Ashby o günlerin güzel insanlarından...İzlediğim en iyi 100 film listesine kolaylıkla giren "Harold And Maude" (1971) ve "The Last Detail" (1973) ... En az onlar kadar başarılı "Shampoo" (1975), "Coming Home" (1978) ve "Being There" (1979) onun bize verdikleri...

    Terrence Malick çok övülen,ama benim izleme şansına henüz erişemediğim iki filmi, 1973'de "Badlands" 'ı ve 1978'de "Days Of Heaven" 'ı sinema tarihine kazandırıp sonraki filmi "The Thin Red Line - İnce Kırmızı Hat" (1998) için sinema severleri tam 20 yıl bekletti.

    Son 10-15 yıldır varlığı ile yokluğu belli olmayan Sidney Lumet o devirlerin en başarılı yönetmenlerindendi. Al Pacino'nun en parlak filmlerinden "Serpico" (1973), bir ünlüler geçidini andıran "Murder On The Orient Express - Şark Expresinde Cinayet" (1974), yine Pacino'lu başyapıt "Dog Day Afternoon - Köpeklerin Günü" (1975) ve "Network - Şebeke" (1976) onun keskin imzasnı taşıyor.

    1970-79 arasının en önemli isimlerinden biride bugün artık unutulmuş olan William Friedkin...1971 yapımı "The French Connection - Fransız Bağlantısı" (1971) ile polisiye film türüne ve 1973 yapımı "The Exorcist - Şeytan" ile korku filmlerine halen taklit edilen yepyeni bir boyut getirdi.

    Sanırım sinemanın bu altın yılları hakkında bu kadar genel hatırlatma yeter.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top