Hesabım
    Zafer Çocukları
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Zafer Çocukları

    Zafer Çocukları

    Yazar: Orkan Şancı

    Yazıya yapım yılı ile başlamak enteresan gelebilir ama neredeyse 3 yıllık bir film var karşımızda. 2006 yapımı "Zafer Çocukları", nedendir bilinmez gecikmeli olarak ülkemiz salonlarında.

    İsmine özel iki ayrı öyküsü var filmin. Hayatlarının zaferini arayan, kesişen, bağlı, kopamayan insanlara ait.

    1956 yılının Rus işgali altındaki Macaristan'ı... Viki, asi kız. Oyuncak falan demeden takıyor tüfeği omzuna, Rus tanklarına doğru koşuyor. Karsci, asi su topçusu. Olimpiyat falan demeyip atıyor topu kenara, aşık olduğu kızla birlikte koşuyor, bilmeden nereye.

    Film bu iki genç insanın hikayesini kesiştirirken aynı dönemin iki önemli olayını da beraber anlatmaya çabalıyor. Bir yanda Macaristan'daki kanlı olaylar, diğer yanda o ülkenin yenilmez su topu milli takımının Melbourne'daki olimpiyat mücadelesi.

    Doğrusu bu ya, filmdeki silahlar için oyuncak desek de, oyunculukların -hiç değilse bir kısmının- yerlerde süründüğünü görsek de, hatta aynı açıdan çekilmiş sayısız patlama sahnesiyle şehirde savaş atmosferi yaratılmaya çalışıldığına hiç değinmesek de, "Zafer Çocukları"na kötü film demek, olacak iş değil.

    Bir ülke sinemasının, o ülkenin tarihindeki gerçek olayları anlattığı, bunun için sinema anayasasına uygun şekilde kurmaca karakterler yarattığı, dahası Hollywood'a çıkarma yapmış ülke toprağından çıkma senarist ve yapımcılarını işbaşına koştuğu, samimi bir film bu. ABD'de "Basic Instict" ve "Showgirls" gibi tartışmalı yapımlara imza atan, senarist-yapımcı Joe Eszterhas, bu kez Razzie ödüllerinden epey uzakta bir işe kalemini yatırmış. Yapım ekibinin dışında, sinema eğitimini İngiltere'de tamamlayan genç Macar yönetmen Krisztina Goda da, elindeki bütçeyle elinden geleni yapmış görünüyor.

    Zafer Çocukları için elbette bir "Pianist"ten de söz etmiyoruz. Savaş, işgal, katliam, barış, aşk falan derken Roman Polanski ustalığında bir film beklemeyin yani. Üstelik "Zafer Çocukları" bu iddiada değil zaten. Hani futbol yazarlarının ünlü deyişi var ya o hesap, "haddini bilerek oynamaya" çalışıyor.

    Ne çatışma sahneleri, ne su topu mücadeleleri, ne isyancı ruhların o erişilmez cazibesi... Filmin biraz iddiası varsa, o da, zor şartlarda filizlenen aşka biraz da olsa inanmanız, bir parça şans tanımanız. Ne de olsa hepi topu, onlarınki bir aşk hikayesi.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top