Ex Drummer
Yazar: Zafer İlbarsAykırılığın, akordsuzluğun, kural tanımazlığın bir tanımı olarak kullanılan 'arıza' kelimesi sinemada da bazı filmler için kullanılır. Farklı olmanın iddiasını daha çekici hale getiren bu sıfat, söz konusu farazi kategorideki filmler için zaman zaman pazarlama kozu haline de getirilir. Az ya da çok hepimiz bu sıfatla tanımlanan filmler izlemişizdir. Arıza sıfatının yine çok filmde doğallığı ıskalamış, eğreti bir yakıştırmadan öte gitmeyen bir yakıştırma olduğunu da görmüşlüğümüz vardır. Kendisini arıza olarak nitelendiren ama bu nitelemenin hakkını olabildiğince yapay aşırılık ve şaşırtıcılıklar sergileyerek veremeyen filmler değersiz olmaya mahkumdur.
Böyle bir girişi yapmış olmamın nedeni, bugüne dek bu iddiada olan birçok film izlemiş olmamdan kaynaklanıyor. Fakat Ex Drummer rahatlıkla söylemeliyim ki, arıza sıfatını sonuna dek hak eden, tüm doğallıyla bu özelliği yansıtan, kesinlikle ilham verici bir film. Geriye saran sahneleriyle, empati kurmanın mümkün olmadığı kahramanlarıyla, gözalıcı ve ilgi uyandırıcı çekimleriyle izlediğiniz için kendinizi şanslı saymanıza vesile olacak, ’özürlü’ yanlarıyla yücelen marifetli bir yapım.
’Seks, uyuşturucu ve punk’dan mütevellit şeytan üçgeninin daracık açılarından giden, orijinal özürleri olan müzisyenlerden oluşan Belçikalı bir grubun hikayesini izliyoruz film boyunca. Görsellik ve hikaye keyifle sarmalıyor izleyeni. Filmin başında geriye çekimle birlikte oyuncuların isimlerinin yüzlerinde yazılı olması, görüntü bindirmeleri ve hızlı çekimler gibi zekice noktalar filmin ilk akla gelen biçimsel hoşlukları. Zaman zaman perdeden yansıyan sertlik, müziklerle de destekleniyor. Aralarında normal olan tek bir kişinin yer almadığı toplum dışı kahramanlarımız seks ve şiddet aracılığıyla rahatsız ediciliklerini keyifle sergiliyorlar. Üç kaybedenin sakat bir sihrin gücüyle cehennemlerinden çıkarak ünlü olma yolunda ilerleyen hikayesi, aile kurumundan cinsel kimliğe, politikadan modern yaşama dek birçok temayı kendine özgü kaotik anlatımıyla bulandırmadan, sıkmadan anlatıyor.
Akıcı bir dinamizmle ilerleyen anlatım iyi seçilmiş rock parçalarıyla ustaca örüyor ağlarını. Ancak film, bol miktarda müzik kullanılmasına rağmen, müzikal veya müzikli film olarak nitelendirilemeyecek bir tarza sahip. Müzikler filmin yapısına son derece uygun yerleştirilmiş. Zaman zaman tempoyu yükseltiyor, zaman zaman da dinlendiriyor sizi. Mekan ve zaman, kararlı bir dikbaşlılıkla değişime uğrayabiliyor. Akışa yerleştiren absürd görüntü ve anlatımlar seyir zevkini tavana vuruyor. Ancak şunu da belirtelim; bütün bunlar filmi ve bu tarzı sevenler için müthiş bir keyif olsa da, daha başka bir seyirci profili için küfür ve lanet okutacak denemeler de olabilir.
Ex Drummer hiçbir formüle başvurmaksızın muhalif tarzıyla kendini anlatan, sert söylemi, kaygısızlığı ve kendine güveniyle övgüyü hak eden bir film. Öyle ki; övseniz de bu övgüyü çok umursamayacak, deyim yerindeyse ’iplemeyecek’ sanki. Düzene karşı hissettiği nefreti tereddüt etmeden kusan, kendi anlatımını yaratmış, özgün ve heyecan verici film, şüphesiz punk kültürü üzerine yapılmış en iyi filmler arasında yerini alacaktır.