2000li yıllarda hollywood başta olmak üzere bir çok sinema geriye giderken kore sinemasıyla birlikte ispanya sinemasıda büyük ivme kazandı özelliklşe gerilmi korku sinemasında şuan bir numaralar. REC blair cadısının açtığı yolda kendi tarzını çizen sanki yaşanmış olayları ilk elden(bir omuz üstü kamerayla) gördüğümüz hatta yaşadığımız çok farklı bir deneyim.Oyuncu performansları, sahne tasarımı, ses efeklerine, görüntü yönetimine, atmosferine kadar herşey dört dörtlük, gerilimi ve çaresizliği iliklerinize kadar hissedeceğiniz bir korku başyapıtı.Ne amerikan versiyonu nede ikinci film bu kalitede değil niyazikki. 10/8,5
Başları falan gereksiz derecede sıkıcıydı ben son 10-15 dakkasını ürkütücü buldum özellikle sonu gerçekten iyiydi tüyleri diken diken ediyor yani.Ama onun dışında mükemmel bir film diyemem kesinlikle.7/10
İlk defa bir film için yanıldım. Burada ki yorumları okuyunca wow uzun zaman sonra yine korkucam dedim. ama korkunun k sı olmadı. germedi bile. yorumlar beni çokyanılttı çok. izlemeyin. vakit kaybı.
Sonuna kadar gerilim,sanki o binanın içinde siz varmışsınız gibi.Hele o son sahnesi yokmu.Film bittiğinde parmaklarım titriyordu.Eğer gerilim-korku seviyorsanız mutlaka izlemelisiniz,beğenirsiniz beğenmezsiniz o size kalmış artık.
son yarım saati hakkaten ders niteliğinde.. özel efektlere gerek olmadan , milyonlarca dolarlar harcamadan nasıl gerilim çekilir göstermişler... ilk bölümler biraz sıkıcı olsa bile bence böle bi senaryoya ancak bu kadar iyi bir film çekilirdi... yönetmene tebrikler...
Bildik ve basit bir konusu olduğu doğru.Anlatım tekniği de Blair Cadısı filmi gibi zaten.28 Gün Sonra ve 28 Hafta Sonra serisinden esinlenilmiş olan 2007-İspanya yapımı Rec;gerçekçi ve ürkütücü atmosferiyle seyirciği tedirgin etmeyi başarıyor.Filmi başından sonuna kadar bir haber kameramanının çekim yaptığı kamerasından izliyoruz.Filmin bu değişik kurgusu izleyenin üzerinde soğuk bir duş etkisi yaratıyor.Bu da Recin hollywooddaki benzer konulu örneklerinden kolayca sıyrılmasını sağlamış.Bir virüs sonucu bilinçlerini kaybedip çıldırarak ete ve kana susamış zombi benzeri yaratıklara dönüşen apartman sakinleri.Enfeksiyon her zaman olduğu gibi yine ısırık yoluyla bulaşıyor ve kolayca yayılıyor.Enfeksiyonlular çok hızlı hareket edip koşabiliyorlar da.Bütün filmi gerçekten de sanki bir el kamerasıyla çekilmiş gibi izlediğimiz için gerilim gittikçe artıyor.Özellikle finale doğru kalp atışlarınız hızlanacak.Avrupa sinemasından böyle bir film görmek oldukça şaşırtıcı.Filmin devamı da yolda olduğundan ikincisini de merakla bekliyorum.Sonuç olarak bu tarz filmlerden hoşlananlar-ki sayıları oldukça fazla-bunu da beğeneceklerdir.Kapalı bir mekanda geçen filmimiz tüylerinizi diken diken edecek cinsten.
Avrupa ve asya sinemalarının hızlı yükselişine şahit olmaya başladığımız şu günlerde yine izleyici tarafından oldukça beğenilen bir yapım rec. Olağan bir durumda yaşanan olağanüstü bir durumu korkutucu ve soğukkanlı bir şekilde anlatmış yönetmen izleyicisine. Burada tabi yönetmende bir nevi filmin oyuncusu görevini üstlenmiş. Amatör bir kamera tarafından kaydedilen görüntüler son derece usta bir anlatım tarzıyla izleyiciye aktarılıyor. Filmin ilk yarısı o kadarda hareketli olmasada özellikle ikinci bölümün başlangıcından itibaren tempo hiç düşmüyor. Kapalı mekanın vermiş olduğu tedirginlik, çığlıklarla birbirlerini kovalayan insanlarla bütünleşince korku dolu sahneler çıkıyor ortaya. Hiç bir çığlık benim bu filmdeki kadar ürpermeme neden olmadı. Filmin amacı korkutmak olduğuna göre ben ve salondaki diğer izleyicilerin filmden gerçekten korktuğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Filmin finali, şuanda çekilmekte olan devam filminin geleceğini işaret ediyordu zaten. Umarım filmi beğenenlerin beklentisini boşa çıkarmayacak kadar başarılı bir devam filmi izleriz. Son dönemlerde gösterime giren korku filmlerinin yerlerde süründüğü bir dönemde rec, izleyiciyi fazlasıyla tatmin edecek ölçüde korkutucu ve başarılı bir korku filmi...
Son zamanlarda özellikle Hollywood korku filmlerinden sıkılanların, çareyi Uzakdoğu ve Avrupa korku sinemasına yönelerek bulduğu aşikar. Bu film de Ispanyol yapımı ve ne çok büyük paralar harcanarak çekilmiş izlenimi vermekte, ne de oyunculardan medet ummakta - yani en azından ben filmdeki oyunculardan hiçbirini tanımıyorum. Ama gayet ağır bir belgesel edasıyla başlayan filmin özellikle yaklaşık ilk 15 dakikadan sonra birden hareketlenmesi ve aksiyon-gerilimin hiç durmaması, Rec.i gayet iyi bir korku filmi yapıyor. Özellikle, yukarda da yazdığı gibi, filmin son 15 dakikası ve ve sonlarına doğru hikayenin özünü kavramamız, filmi daha etkileyici kılmakta. Bu tür filmleri sevenlerin ('Bu tür' diyorum çünkü film aslında bir tür filmi) ve kendini tekrar eden Hollywood korku/gerilimlerinden sıkılanların alıp izlemelerini tavsiye ediyorum.
Tv spikeri Angela Vidal ve kameraman PAblo "siz uyurken" adındaki programları için Gece yarısı itfayicelerle çekimler yapmaktadırlar bu sırada alınan bir telefonla 2 itfayeci ile birlikte barcelonadaki bir apartımana giderler Oraya vardıklarında 2 polis apartman girişinde bina sakinlerinden Akli dengesi bozuk bir kadının çığlıklar attığını ve dairesinde düşmüş olabileceğinini öğrenirler 2 polis 2 itfayeci angela ve pablo birlikte bu daireye giderler.
orta karar iki korku filmi "darkness" ve "fragiles" ile tanıdığım Jaume Balagueró nun son filmi REC . Son zamanlarda moda olan el kamerası ile daha doğrusu pablonun kullandığı standart kamera ile etkileşimli çekilmiş bir film. Peki benim kadar tembel bir adama yazı yazdıran bu filmin özelliği ne ? "Kanımı dondurması" desem yeterli olur herhalde, ama şu kadarını söyliyim filmin detayları ile ilgili hiç bir şey öğrenmesseniz filmdeki herşey sizin için süpriz olacaktır o yüzden birazdan anlatacağım detaylar ciddi SPO içermektedir ve benim kadar bu filmden zevk almak istiyorsanız sakın ama sakın okumayın. Sadece bu filmi alın ve izleyin...
NOT:Filmin amerikan versiyonu çekilmiş yakında vizyonda
Sp
yukarıda yazdığım gibi konusu hakkında en ufak bir şey bilmeden yönetmenin adı yüzünden izledim filmi. ilk başlarda yavaş ve karakter tanıtmalarla geçen film uzun bir süre sizden bir zombi filmi olduğunu gizliyor hatta şukadarını söyliyim ilk ısırılan poliste bile ben hala zombi filmi olduğunu tahmin edemedim ne zamanki o polis doğruldu o zman ne izlediğimin farkına vardım ve sonra film 1 sn bile durmadı bana nefes bile aldırmadı. mükemmel fikirler ardı ardına geldi. Karantinaya alınan apartmanda insanlar çıkış ararken her taraftan fırlayan zombiler beni bi sn bile rahat bırakmadı hele finaldaki fikir kusursuzdu açıkçası.
UZun zamandır hiç bir korku filminden bu kadar haz aldığımı hatırlamıyorum blair cadısı ve shutter ın yanına bu muhteşem filmide ilk 3 korku filmim olarak ekliyo
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.