Sihirli Dağ
Yazar: Oktay Ege KozakOtuz'lu yaşlarını yaşamakta veya o yaşlara yaklaşmakta olan seyirci için "pazar sabahı filmleri", tanıdık gelecektir. Seksenli yılların tek kanallı TRT günlerinde pazar sabahları gösterilen gerçek oyunculu ("Live-action" için daha uygun Türkçe bir terim bulan varsa yollasın lütfen) Disney filmleri, o dönemde çocuk olanların kalbinde özel bir yer edinmiştir.
Genelde yetmişlerin başında çekilmiş, yarısından çoğunun başrolünde genç bir Kurt Russell'ın bulunduğu, Bilgisayar Adam, Dünyanın En Güçlü Adamı, Uzaylı Kedi gibi hemen hepsi basit bilim kurgusal fikirlerle desteklenen şirin, pırıl pırıl ve zararsız çocuk filmleriydi bunlar. Kusura bakmayın filmlerin adlarını doğru yazmamış olabilirim. Fakat Bilgisayar Adam'ın doğru çevirisinin Tenis Ayakkabısı Giyen Bilgisayar olduğunu bilmek gerçek pazar sabahı filmleri hayranları için ne kadar yararlı olacaktır? Favorim olan Uzaylı Kedi benim aklımda her zaman Uzaylı Kedi olarak kalacaktır, gerçek adı ne olursa olsun.
1975 yapımı Sihirli Dağ pazar sabahı filmleri arasında mıydı hatırlamıyorum. Fakat iki uzaylı çocuğun kötü ruhlu bir milyonerden kaçması etrafında kurulu konusu göze alındığında bu gayet mümkün bir olasılık. 2009 yapımı pahalı CGI, bol patlamalı aksiyon ve kalın kaslı Dwayne Johnson destekli yeni versiyonu ise o eski günlerin pazar sabahı filmleri formülünden pek de uzaklaşmıyor. Yani yüksek bütçesine, ciddi aksiyon yıldızlı kadrosuna ve görsel etkileyiciliğine rağmen yine gayet basit, pırıl pırıl ve zararsız bir çocuk filmi ile karşı karşıyayız, bundan fazlası da yok, eksiği de.
Milyonlarca kilometre uzaklıktaki evlerine dönmeye uğraşan uzaylı çocuklar Seth ve Sara'yı bu sefer Anna Sophia Robb ve Alexander Ludwig canlandırıyor. Seth ve Sarah, açıklamaktan çekineceğim sebepler yüzünden bir an önce Amerikan devletinin el koyduğu uzay gemilerine dönmek zorundadır.
Minik uzaylı ikilimiz bu zor görev sırasında suç dolu geçmişini geride bırakmaya uğraşan taksi şöförü Jack (Dwayne Johnson) ve uzaylı bilimcisi Alex'in (Carla Gugino kadar güzel bir kadın var mı bu dünyada?) yardımlarını kazanır. Kahramanlarımız bu tür filmlerde her zaman banal, sert ve kapalı fikirli ebeveynleri temsil eden Amerikan ajanlarından ve en kısa yoldan "Yumuşak Predator" olarak tanımlanabilecek uzaylı katilden kaçabilecek midir?
Sihirli Dağ, konusu ve türü ele alındığında teknik ve hikaye anlatımı bakımından aslında gayet yeterli bir bilim-kurgu/macera. Burada oturup sırayla filmin türlü mantık hataları hakkında yazmak kolay, ama çocukların basitçe iki saat eğlenmesini amaçlayan bu tarz bir filmi mantık bakımından analiz etmenin ne gereği var? Yine de bir deneyelim:
Mesela Sara etrafındaki her şeyi beyniyle darmadağın edebildiğine göre kötü Amerikan askerleri neden ciddi bir tehdit oluşturuyor, neden ne zaman askerler silahlarını uzaylı çocuklara yönelttiğinde gerilim artıyor ve uzun süren bir tansiyon yaratılıyor? Sonuçta bu tür bir durumda Sara'nın tek yapması gereken kurşunları durdurmak, daha da iyisi silahları moleküllerine ayırmak.
Bu yüzden ne yazık ki askerler, fazla bir tehdit oluşturmuyor. Sıra Predator kopyası uzaylı katilimize geldiğinde ise, kendisi bu sefer çocuk filmi kapsamında bulunduğu için ne yazık ki insanları ortadan ikiye bölen çifte uçlu bumerang kılıcını kullanamıyor.
Bir zamanlar "Kaya" olarak anılan eski güreşçi Dwayne Johnson, geçen senenin Oyun Bozan'ından beri Disney mahsülü çocuk filmlerine kolay bir geçiş yapmış durumda. Bir zamanlar "Yeni Arnold" adı verilmiş Kaya'yı şuçlamamak lazım. Sonuçta bu tür basit Disney filmlerinde hem oynaması kolay, hem yetişkin aksiyon filmleri kadar fiziksel zorlama gerektirmiyor, hem de gişede para kazanması neredeyse garanti. Darren Aranofsky başyapıtı Şampiyon'da bir zamanlar profesyonel güreşçi olan Randy "The Ram" Jackson'un trajik düşüşü göze alındığında, Disney filmlerinde iki espri atıp ara sıra kas göstermek inanın fena bir fikir değil.