Hesabım
    Bay Hiçkimse
    Ortalama puan
    3,9
    297 Puanlama
    Bay Hiçkimse hakkında görüşlerin ?

    56 Kullanıcı yorumları

    5
    15 Eleştiri
    4
    20 Eleştiri
    3
    7 Eleştiri
    2
    7 Eleştiri
    1
    4 Eleştiri
    0
    3 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Umut K
    Umut K

    Takipçi 1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    15 Temmuz 2018 tarihinde eklendi
    oncelikle bir bilim kurgu hayrani olarak cok gec izledigim ve bugune kadar bunu izlemeden gecirdigim gunler icin uzuldugum bir film oldu kendileri... oncelikle suna bir aciklik getireyim, herkes film izliyebilir, ancak bazi filmleri ilgi alanin ve merak hissayatin ile izlersin. eger bilim kurgu film severim ama bu bilim kurguda ben mantik ararim neden sonuc kurmaya calisirim ana fikrin disinda filmdeki ufak ayrintilara takarim derseniz bu filmi izlemeyin sevmezsiniz 30. dk da kapatirsiniz bu ne lan dersiniz. ama eger bilim kurguda sicim teorisinde kuantim fizikde zaman kavraminda meraklariniz var ise bu filmi kacirmayin. gecen zamaniniza yazik. bu filme ya bayilacaksiniz yada erken kapatip bu ne lan diyeceksiniz....

    herkes filmden farkli bir sonuc alabilir. adi ustunde zaten bilim kurgu . ben de nacizane gorusumu sunayim. herkesin bildigi bigbang teorisi ilebaglantili yuzeysel bir baglanti ile anladigimi aciklamaya caliscam. big bang ile genislemeye baslayan evren sicim teorisindeki 10 boyutun sadece 3 boyutu ile genislemeye baslamistir , ve evrende herseyin bir sonu olacagi gibi bu genislemeninde bir sonu olacaktir deniliyor ve genisleyen evren bir gun gelecek ve buyuk cokus adi ile tam tersi aktiviteler ilebing bangin ilk halindeki duruma geri gelecek. zaman kavramida zaten evrendeki bu boyutlar ile genisleme ile es deger. zamanin ileri sarmasindaki sebep evrenin zamani bize oyle sunmasindandir , genisleyen ilerleyen bir evren ve akabinde ilerleyen bir zaman. simdi bu genislemenin bitip tekrar ilk toz bulut haline geldigini dusunun. tanrinin yada ilahi bir gucun bu surkulasyonu her zaman yaptigini dusunun ? bizim ayni hayati milyar yillarca herseyi unutarak devamli ve tekrar yasadigimizi dusunun ? rakamlarin buyuklugunu kucultup acayim birazcik. bigbangin 1 de oldugunu dusunelim 4 de falan bizim galaksimizini 5de insanligingelistigini varsayalim 6 da ise sizin yasadiginiz an olsun. tam 6yi 7ye baglayan son ceyrekin son anlarinda bu hayatin sizde oldugunu dusunun ve 7 ye gelince evrenin genislemesini bitirip tekrar iceri donecegini dusunun. tipki 7 saniye de bir balonu sisirip yine 7 saniyede havasini geri ceker gibi... surkulasyon sonucu hayat ve zaman ters yonde akmaya baslayacaktir, big bang tekrar oldugunda ve siz tekrar dunyaya gelceginiz zaman ise ilahi gucun meleklerinin sizin hafizanizi resetledigini ve yasanan herseyi zamanin geri akisini hayattaki secimlerinizi verdiginiz kararlari da unuttugumuzu :) ama 1 kisi haric ? nemo ( bu arada isimlere de gelmisken deginmeden gecemiyecem nemo nun kayip balik nemo ile bir baglantisi var mi acaba ? melekler hafizzayi silerken kayip nemoyu unuttular mi ? sevdigi gercek askin anna olmasina karar vermesi ve anna nin tersten okunusu ile zamanin geri akisi da bir rastlantimiydi acaba ? neyse konuyu dagitmiyayim ) bu 1 kisi herseyi hatirliyor. evren surkulasyona girdikce tekrar size yasama sansi geldikce nemo her hayatinda farkli bir hayat yasamaya karar verip butun olasiliklari gorebiliyor. bunun icindir hayatinin karman corman olmasi ,hatirlarinin birbirine girmesi. aslinda bu hayatlarin hepsini yasamistir kahramanimiz. olacak herseyi biliyordur. ama hayatta okadar cok olasiliklar vardirki bu sonsuzlukta karakterimiz sadece ana secimlerini degistiriyor ve bunlari kesfedebiliyor, mesela aslinda 2 pastadan birini yememsi bile ona hayatinda farkli olasiliklar yasatcaktir. sirf yasadigi bir hayatta yaptigi herseyi yapip sadece 2 pastadan birini yemek yerine 3. bir secenek yaratip onu yememesi bile hayatinda farkli seyelere sebep verecektir. bir kot calisanini isinden cikartmasi ve bunun kendisine geri gelmeside bunun gibi birseydir. bu surkulasyonda sonu olmayan bir sonsuzlukla kararlarinin yarattigi bir surkulasyonada kendisi girecektir. :) nacizane filimden anladigim benim budur. tartismyai , yazilanlara ekleme yada cikarma elestiri herseye acigim. bu filmi daha 5-10 kere daha izleyip her noktasinda ayri seyler kesfedecegime inaniyorum ? annayi sahilde neden o yuvarlagin icine cizdigini, ( o anin olacagaini biliyorsa gordugunde neden heyecenalandigini ruyadan uyandiginda kendisinin ve uzerinin neden hep ayni suveterler oldugunu, annem diye sarildigi kisinin kim oldugu evdeki down sendromlu cocugun neden orda ortaya ciktigi, trafik sikistiginda kendisinin pesinden kosarken arkadaki simulasyonun ne analama geldiginin :) yani deli deli sorualar kafamda :) cok derin mesajlar gizli bu filmde

    okuduysaniz tesekuur ederim cok uzun bir yazi oldu
    BABA S.
    BABA S.

    Takipçi 94 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    9 Temmuz 2018 tarihinde eklendi
    9 yaşındaki bir çocuk,işaret koymayı unutan bir melek.Ve bütün düzenin alt üst olması.2 sonunda kötü bittiği yollardan hangisini tercih edersiniz.Ve bu iki yoldan ayrılan yollar.Film bizi o kadar karmaşık bir yapıya çekiyor ki durdurup sahneleri geri alma ihtiyacı duyuyorsunuz.Hikaye 3 farklı sonla bitiyor gibi ama hiç yaşanmamış bir hikaye nasıl bitebilir.Bu filmi izlemeyi düşünenler ben yapmadım ama keşke yapsaydım sizlere tavsiyem yanınızda kalem kağıt bulundurun ve filmin sonunda bir olasılık diyagramı çizmeyi deneyin.Şimdi diyeceksiniz "O kadar beğendin de neden 4,5 verdin?"Bizler izleyiciz.Ortalama sürede elimizde bir hikaye olsun isteriz film teknik açıdan süre olarak ideal olsa da bir türlü hikaye oluşturmaya uygun ortam vermiyor.O yüzden- 0,5 .Dipnot:"Spoiler"filmde geçen anna(?) ve nemo nun aşk hikayesi bile başlı başına bir film olurmuş...
    yasin k.
    yasin k.

    Takipçi 4 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    18 Haziran 2018 tarihinde eklendi
    Film insanın küçükken yaptığı ve büyüdükçe yapma olasılığı olan her farklı tercihin farklı noktalara gideceğini ifade ediyor. Ama bununla birlikte tüm farklı tercihlere rağmen varılan sonucun ya da elde edilen hayat kazanımının çok da farklı olmadığını göstermek istiyor. Hayata farklı bir bakış açısı kazandırmak isteyen ama senaryosu kötü, içeriği boş bir film. Gereğinden fazla uzun ve çok zekice planlandığı düşünülerek yapılmış. Aslında öyle olmayan bir film. Şizofren yönetmen David Linch'in ve birkaç yönetmenin bu tarz filmlerini izledim. Kesinlikle onlara göre ilkokul düzeyinde bir film. Filmin sonu klasik batı düşüncesinin tüm medeniyeti üzerine oturdu bireysel mutluluğa ve bireysel mutluluğu da karşı cinsle olan yoğun ilişkiye vurgu yaparak bitirdiği bir film. Mesela İran yapımı olan " Elma ve Selma" filmindeki karşılıklı duygu çok çok daha güzel ifade edilmişti. Karşı cinsi sevmenin yansıtılabileceği daha güzel durumlar olabilirdi. Hayat üzerine sorgulatma yapmak istediğiniz bir filmi oturtabileceğiniz başka bir duygu değer ya da anlam çerçevesi yok mu diye sorasım geliyor yönetmenlere. Ama maalesef Batı düşüncesinin hayata dair temel referansları yanlış ve eksik olduğu için yönetmen de bu noktada alternatif bir şey üretememiş. Antik Yunan düşüncesi mitolojik, duygusal ve abartılıdır.
    Filin sonunda "her tercih doğrudur" diyor. Yani neyi tercih edersen et doğru yapmış olursun diyor. Yaptığın şeyin bir sonu vardır ve önemli olan bunu bilerek seçmektir demek istiyor. Oysaki basit bir aklın dahi kabul etmeyeceği bir durum bu. Sonuçta İnsanlar yanlış tercihte bulunur ve bunun sonucunda mutsuz olur, başarısız olur kafayı duvara toslar. Ama Batı psikolojisi "seçtiğin sensin sonucuna katlan ve mutlu ol" mesajı verdiği için söyleyecek başka bir şeyleri de açıkçası yok.
    Ayrıca hayatta karşılaşacağınız şeyleri bilmemenin yani Tanrının özelliğine sahip olmamanın insan için bir lütuf olduğunu alt mesaj olarak vermek istemiş. Bu açıdan bakıldığında ise Benjamin Button ve Bisiklet filmi çok daha kaliteliydi. Ayrıca birkaç konuyu daha ifade etmek istiyorum.
    Çocuğun ailesi ile girdiği ilişki tarzı benim pedagojik olarak sürekli eleştirdim tripli, edepsizce bir tarz. Film gencin yaşadığı sorunda aileyi suçluyor. Anne baba çocuğu anlamadığı için suçludur imajını veriyor. Oysa ki anne babanın bütün iyi niyetli tavırlarına karşın çocuk iç dünyasını açmıyor ve 17-18 yaşında. yani zihinsel olgunluğa erişmiş birinin kendini açmamasının suçunu bütünüyle anne babayı yüklemek klasik batılı algının bir tezahürü. Tüm suçu anne babaya at ve neoliberal-kapitasit manipülasyonları, kurguları devre dışı bırak kolaycılığı yani.
    Ayrıca çocuğun yaşadığı iç gerilimi iyi yansıtamamış diye düşünüyorum. Gerilimi yaşamasının gerekçesi "yaşayacağın şeyi önceden bilmiş olması" olarak gösteriliyor filmde.
    Ama her şeyin olacağını bilen birinin yapma ihtimali olan şeyler bana göre çok daha derinlikli bir şekilde ifade edilebilirdi. Saçma, abartılı ve anlamsız bir içe dönüklük ile gösterilmiş bu duygu.
    Yani çıkış noktası olarak doğru düşünülmüş ama senaryosu oldukça kötü olan, psikolojik tahlilleri son derece zayıf, felsefi derinliği neredeyse yok denecek kadar az olan bir filmdi.
    gülbahar b.
    gülbahar b.

    1 değerlendirme Takip Et!

    4,0
    22 Ocak 2018 tarihinde eklendi
    Film boyunca her zaman açık yakalayacaksınız, Némo tek kalan bir ölümlü olarak hayatını anlatmaya başlar ve çoğu zaman kendisi bile yaptığı tercihlerle yapamadığı tercihler arasında kalır. Ama insan her zaman yapamadığı tercihi düşünür. Filmde her zaman pişman olacağınızı hangisini seçerseniz seçin her zaman aklınızın seçemediğinizde kalacağınızı anlatıyor. %50 %50’dir. Kalbiniz tercih yaparsa aklınız; aklınız tercih yaparsa kalbiniz sizi her zaman pişman edecektir. “Diğerini seçseydim ne olurdu acaba ? “. Ama pişman olmanın da güzel bir yanı vardır. Acınızı seçmekte özgürsünüz.
    Mustafa S.
    Mustafa S.

    Takipçi 6 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    14 Mart 2017 tarihinde eklendi
    Mr. Nobody dört başı mamur bir filmdir. Ancak bu filmi hangi açıdan değerlendirdiğinize göre değişebilir.
    Filmi bir bilim-kurgu olarak görmek isterseniz filmin tüm cevherleri gözünüzde parlaklığını yitirir.
    Benzer konusu nedeniyle 'Kelebek Etkisi' ile karşılaştırmak isterseniz senaryonun giriftliği sizi filmden soğutacaktır.
    Eğer bir aşk filmi olarak kabul ederseniz yavaş yavaş hikayenin içine gireceksiniz.
    Hikaye boyunca Nemo' nun alternatif gerçekliklerini takip ederiz. Hepsi birbirinin alternatifi olan hikayelerden hangisi gerçektir? Hepsi aynı anda mümkün olabilir mi? Yoksa hiçbiri gerçek değil mi?
    Sonuç olarak film yapılan her seçimin bir bedeli olacağını gösteriyor. Seçimleri doğru ya da yanlış olarak konumlandırmadan hikayesini kuruyor.
    Filmin belki en zayıf yanı uzun süresine rağmen 'Jean' ile olan hikayesini yeterince derinleştirmemesi ve sonunda seçimini dile getirmesi olabilir.
    Yine de önemli bir seçim olgusunun arifesinde, yapılacak tüm seçimlere doğru veya yanlış demeden saygıyla yaklaşarak izlenmesi gereken son yılların en iyi filmlerinden biri...
    SEÇİM YAPMADIĞIN SÜRECE,KALAN OLASILIKLARIN HEPSİ MÜMKÜNDÜR.
    Mustafa Ş.
    Mustafa Ş.

    1 değerlendirme Takip Et!

    2,0
    29 Ocak 2017 tarihinde eklendi
    Film basit bir konuyu merkeze alarak bunun ihtimaller dahilinde çıkacak sonucun yine aynı olacağını yani değer bazinda.Ama bunu anlatmak için bu kadar bir yerden sonra saçmalama boyutuna erişecek kadar parçalanmış bir kurgu bütünü yaratma girişimi başarısız sonuçlanmış.Filmden çıkarılacak tema için 2,5 saat boyunca birbiriyle mantıksal kurgusu olmayan sahne gostermek gerekmiyordu.Pekala bunu daha kısa sürede yapabilirdi.2 yıldız veriyor o da filmde kullanilan güzel muzik ve ders çıkarılabilecek bir kaç sahne için yoksa bunun dışında geri kalanıyla tam bir çöp.
    mai_yunus
    mai_yunus

    Takipçi 17 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    23 Ocak 2017 tarihinde eklendi
    Şimdiye kadar bu filmi nasıl izlememişim dedirtti açıkcası. Harika ötesi, seyretmeyen kalmasın türünden bir film. Herkese iyi seyirler...
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    6 Ocak 2017 tarihinde eklendi
    4 X 4 LÜK SİNEMA TARİHİNE GEÇMİŞ BİR BİLİMKURGU

    Belgesel yönetmenliğinden gelen Jaco Van Dormael, Toto le héros (1991) ve Le huitième jour (1996) gibi iki uzun metrajlı filme imza atmıştı. 13 yıl aradan sonra çektiği Mr. Nobody, son dönem sinema tarihinin en iyi bilim-kurgu filmleri arasında yer almaktadır. Eğer son dönem bilim-kurgu filmlerinden bir başyapıt arıyorsanız doğru yerdesiniz demektir. Muhteşem bir kurgu ve 2092 yılında geçen rüya gibi bir film. Mr. Nobody, özenle yazılmış senaryosu ile olasılıkların gizemli dünyasında bizi düşündürücü bir yolculuğa çıkartıyor. Olasılık yasası, entropi, paralel evrenler ve kuantum fiziği gibi son dönemin popüler konularını bir araya getirerek olağanüstü bir film ortaya çıkartılmış. Kim demiş bilimin, aşk ile alakası yok diye! Bugüne kadar anlatılan aşk hikayelerine nispet edercesine, bilimden de yararlanılarak farklı bir olay örgüsü ve aşk hikayesi yaratılmış. Dönem filmlerindeki “Romeo ve Juliet” modeli çağ atlayarak ve zaman yolcuğu yaparak 2092 yılına taşınmış. Bir çok romantik-komedi filmlerinden izlediğimiz klasik aşk teması evrim geçirerek, adeta boyut değiştirmiş ve bilim ile olan dansı neticesinde ortaya muhteşem bir film çıkmış. Bugün “merhaba” diyeceğiniz bir kişi, ya hayatınızı değiştirecek kişiyse? Kiminle tanıştığına dikkat et, çünkü hayatını mahvedecek ya da bir rüyaya çevirebilecek kişi o olabilir. Kelebek etkisinin muhteşem dünyasına yavaş yavaş girerken, keyifli bir bulmaca gibi çözmeye çalıştığımız Mr. Nobody’in gizemli hayatına ortak oluyoruz. Düz bir çizgi üzerinde ilerlediğini sandığımız hayatımızın bir tek saniyesinde dahi aldığımız farklı bir kararın, bizi farklı dünyalara götürebileceğini kanıtlayan bu deneysel film 47 milyon dolarlık bütçesi ile de dikkat çekiyor. “Seçim yapmadığın sürece, kalan olasılıkların hepsi mümkündür” ve “Eğer patates püresi ile sosu karıştırırsan daha sonra ayıramazsın, sonsuza dek. Baba’nın sigarasından çıkan duman bir daha asla içine dönmez. Geri dönemeyiz. Seçmek, bu yüzden zordur” gibi düşündürücü replikleri ile dikkat çeken film, aşkın çeşitliliği, zaman kavramı ve yapılan tercihleri sorgulaması açısından oldukça önemli. Gerek sıcacık müzikleri (Pierre van Dormael) ile gerekse unutulmaz replikleri ile uzun süre etkisinde kalacağınız Mr. Nobody, bizlere hayatın düz bir çizgi olmadığını gösteriyor. Bazı sahnelerini seyrederken türlerimizin ürperdiği ve yüzümüzde hafif bir gülümseme bırakan filmler vardır. Her yağmurlu günde bıkmadan izleyebileceğimiz, müziklerini defalarca dinleyeceğimiz bu dünyaya ait olmayan filmler… İşte Mr. Nobody bu filmlerden bir tanesi. Jared Leto bu filmde ektiklerini Dallas Buyers Club filminde biçeceğinin haberini verir gibi oynamış. Kuantum teorisinin bir yağmur damlasına karıştığı, sıradışı seçimlerin kelebek etkisi ile yoğrulduğu ve akıl oyunlarının kusursuz kurgu ile birleştiği başyapıt. Filmin ilginç ayrıntılarına gelecek olursak; *Nemo, Latincede “Nobody - Hiç kimse” anlamına gelmektedir. *Elise karakterini canlandıran Sarah Polley, Away from Her (2006) ve Take This Waltz (2011) filmlerinin yönetmenidir. *Anna rolü Eva Green’e de teklif edildi.
    Eren E.
    Eren E.

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    17 Aralık 2016 tarihinde eklendi
    Bu filmi gerçekten izleyebilmek, bu filmin her sahnesine aşık olmak, bu filmi gerçekten anlamaktan geçer. Bu filmi gerçekten anlayabilmek için belirli bir bilgi birikime ve görüşe ihtiyacınız vardır. Eğer ihtiyacınız bilgi birikim sizde varsa filmi izlerken dakikasına bakmak yerine sonsuza kadar izlemek istersiniz, hiç bitmesin dersiniz ama sonra biter ve düşünürsünüz, sevgilinizi, ailenizi, yaşantınızı, seçimlerinizi, evreni, kısacası herşeyi.
    theyurdal
    theyurdal

    Takipçi 566 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    7 Haziran 2016 tarihinde eklendi
    filmi aşk filmi yapsalar yeridir filmin 1 buçuk saatinden sonra bıraktım filim beklediğim gibi çıkmadı
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    23 Mayıs 2016 tarihinde eklendi
    Sinema ve genel anlamda sıkça ele alınan bir konudur paralel evrenler. "Mr. Nobody" baştan aşağıya paralel evrenler, insanın hayatı boyu yaptığı tercihler ve bunların sonuçları ile ilgili demiyorum. Film genel anlamda uzay-zaman, bilim-kurgu, kelebek etkisi vs. gibi popüler konulara, hatta aslında büyük ölçüde "romantizme" yaslanıyor. Bildiğiniz "aşk filmi" formatına büründüğü bölümleri mevcut. Belki süresinin bu denli uzun olmasının da başlıca nedeni işte bu sahneler. Ve çoğu kişinin gözünde farklı, dikkat çekici bir başlangıca sahip filmin temposunun düşmesine, romantizmin fazlaca detaylarına girmesi sonucu asıl konudan uzaklaşılmasına neden olan sahneler bunlar aynı zamanda. Kısmen benim de katıldığım bir fikir bu. Ama yine de filmin genel akışı içinde, belki genç oyuncuların uyumlu kimyası, belki de Jared Leto'nun göründüğü sahnelerde başarılı bir performans sergilemesinin de etkisiyle fazla göze batmıyor. Son yılların rahatlıkla tercih edilebilecek, yaratıcı tarzı, kurgusu, özellikle başlangıç dakikalarında beklentileri oldukça yükseltmesi sebeplerinden ötürü genellikle beğenilen bir film "Mr. Nobody". Bazı hamlelerinde, bahsettiğim romantik dokusunu biraz törpüleyip finale daha fazla özenilseymiş belki de modern klasikler arasına girebilirmiş gibi geliyor.
    Deniz O.
    Deniz O.

    Takipçi 170 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    12 Şubat 2016 tarihinde eklendi
    Bu gerçeklikte bildiğimiz üç boyutta yaşıyoruz ve bu boyutta zaman için de yolculuk ediyoruz. Çoğu zaman bir seçim yaptığımızda geri dönüş olmuyor. Bu sebeple de seçim yapmak bizim zihnimiz için oldukça çelişkili ve zor bir durum haline gelebiliyor. Hayatımıza baktığımızda ise ya onu yapsaydım, ya bunu seçseydik deyip hayaller kuruyoruz. Geçmiş deneyimlerimizle gelecek hakkında tahminlerde bulunmaya ve daha iyi seçimler yapmaya çalışıyoruz.

    Ancak geçmişe baktığımızda hayatımızla ilgili o kadar az şey tahmin edebildiğimizi görürüz. Çok ilginç ayrıntılar bizi hayatımızın rotasını belirlemiştir. Sanki dalgaların üzerinde hareket eder gibiyizdir. Kimisi dalgaların etkisi ile savrulur, kimisi sörf tahtasında keyfini sürer dalgaların... Direnmek kontrol etmek mümkün değildir.

    Ya peki kuantum fizikçilerinin teorilerindeki gibi paralel evrenler varsa, her seçimde başka muhtemel yaşamlar yaşanıyorsa... Hem evlendiysek, hem de bekar kalmışsak, hem memleketinde kalıp hem de yurt dışında çalışsaydık... En ilginç olabilecek durum ise geleceği gerçekten görebilmek olurdu. O zaman doğru seçimleri yapabilir miydik?

    Mr. Nobody filminin kahramanı Nemo, gelecekten bazı olayları görebilen ilginç bir çocuktur. İlk ciddi seçimini annesi evi terk edip yurt dışına giderken yaşar... Artık 117 yaşına geçmiş Nemo dünyada kalan son ölümlüdür. Onunla röportaj yapmaya gelen gazeteciye geçmişte yaptığı çok boyutlu seçimleri ve muhtemel hayat versiyonlarını anlatır.

    “Ölmekten korkmuyorum. Korkarım, yeteri kadar yaşamadım. Her okulum kara tahtasına yazılmalı: Hayat bir oyun alanıdır – başka bir şey değil”

    Seçimler
    Filmin genel teması seçimlerin hepsinin doğru olacağı, her şey kötü gibi gözükse de, her şey sonunda olacağına varması... Hayat bir oyun, bir hedefi olmayan bir oyun. Sonsuz seçimlerin mümkün oluğu, ebedi güçler tarafından yönlendirilen bir oyun... Seçim endişesi yaşamadan oynanırsa keyif alınacak bir oyun...

    Devamı blogta...
    Enki D.
    Enki D.

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    11 Kasım 2014 tarihinde eklendi
    Ben filme direk başyapıt diyorum. Bugüne kadar izlemediğim için hayıflandım.
    Aşk olmadan Dünya anlatılamayacağına göre tabiki mevzu aşka bağlanıyor. Fakat ana konu Dünyayı ve Dünya'dan yola çıkarak Evran'i anlamaya çalışmak. Filmi izlemeden önce bilim ve bilimkurguyla haşırneşir misiniz buna karar verin. Yoksa aksiyon olsun kıl tüy olsun diye izlemeyin.
    Burak Tuncer
    Burak Tuncer

    5 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    21 Ekim 2013 tarihinde eklendi
    Konu muhteşem ama 2. defa izleyince hala eksik bişeylerin olduğunu sizde anlayacaksınız çok daha iyi olabilirdi.
    Tolga E.
    Tolga E.

    Takipçi 2 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    17 Ağustos 2013 tarihinde eklendi
    film gerçekten etkileyici özellikle paralel evrenler olasılıklar, "lost" ta işlenen temalar ile ilgileniyorsanız film akıp gidiyor kendini izletiyor o kadar ağır deil. uzun olmasına ragmen sıkmadı beni
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top