Şikago Yedilisi'nin Yargılanması: Basın eleştirileri
Şikago Yedilisi'nin Yargılanması
Ortalama puan
3,5
yayın
Birgün
Habertürk
Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Birgün
Yazar: Tuğçe Madayanti Dizici
Bu film 1968 ile ilgili değil, bu film bugün ile ilgili. Gerçek olayın içinde yer alan isimlerin itibarına zeval getirmeden gerçeği sadece gerçeği anlatmaya odaklanan senaryosu ile bir nostalji yaratmamayı veya tarih dersi vermemeyi tercih eden Aaron Sorkin bunu yönetmen olarak da başarmış. 60’lar ikonografik görüntülerine neredeyse hiç yer vermemeyi tercih eden yönetmen, filmde hippilere, Hard Hat’lere, barış işaretlerine, saykodelik estetiğe yaslanmamış. Davaların gerçek kayıtlarını izlerseniz siz de görürsünüz ki gerçekte kullanılan salon mahkeme salonu dışında her şeye benzemekte. Prodüksiyon tasarımcısı Shane Valentino ve Sorkin nesnel gerçekliği es geçerek devasa bir mahkeme salonu yaratmışlar; Federal hükümetin tüm ağırlığının, baskıcılığının yargılanan 7’linin üzerine çullandığını resmeden bir mahkeme salonu.
Eleştirinin tamamı için: Birgün
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
‘The Social Network’, ‘Moneyball’ ve ‘Steve Jobs’ gibi senaryolarıyla tanıdığımız Sorkin’in dolu dolu, yoğun bir filme imza attığı kesin. Senaryoyu 2007’de Steven Spielberg için yazan ve süreç içinde yönetmenliği de üstlenen Sorkin, filmi daha çok Chicago 7’lisinin arasındaki ilişkiler üzerinden geliştiriyor. Davanın sonlarına doğru, savunma makamı adına tanık koltuğuna kimin oturması gerektiğine dair yapılan akıl yürütme ve tartışmalar, günümüzdeki muhalifler için de zihin açıcı nitelik taşıyor. Özellikle de Trump Amerikası’ndaki muhalifler için…
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Birgün
Bu film 1968 ile ilgili değil, bu film bugün ile ilgili. Gerçek olayın içinde yer alan isimlerin itibarına zeval getirmeden gerçeği sadece gerçeği anlatmaya odaklanan senaryosu ile bir nostalji yaratmamayı veya tarih dersi vermemeyi tercih eden Aaron Sorkin bunu yönetmen olarak da başarmış. 60’lar ikonografik görüntülerine neredeyse hiç yer vermemeyi tercih eden yönetmen, filmde hippilere, Hard Hat’lere, barış işaretlerine, saykodelik estetiğe yaslanmamış. Davaların gerçek kayıtlarını izlerseniz siz de görürsünüz ki gerçekte kullanılan salon mahkeme salonu dışında her şeye benzemekte. Prodüksiyon tasarımcısı Shane Valentino ve Sorkin nesnel gerçekliği es geçerek devasa bir mahkeme salonu yaratmışlar; Federal hükümetin tüm ağırlığının, baskıcılığının yargılanan 7’linin üzerine çullandığını resmeden bir mahkeme salonu.
Habertürk
‘The Social Network’, ‘Moneyball’ ve ‘Steve Jobs’ gibi senaryolarıyla tanıdığımız Sorkin’in dolu dolu, yoğun bir filme imza attığı kesin. Senaryoyu 2007’de Steven Spielberg için yazan ve süreç içinde yönetmenliği de üstlenen Sorkin, filmi daha çok Chicago 7’lisinin arasındaki ilişkiler üzerinden geliştiriyor. Davanın sonlarına doğru, savunma makamı adına tanık koltuğuna kimin oturması gerektiğine dair yapılan akıl yürütme ve tartışmalar, günümüzdeki muhalifler için de zihin açıcı nitelik taşıyor. Özellikle de Trump Amerikası’ndaki muhalifler için…