Bu film özelinde merak ettiğim bir şey var. Genel olarak David Lynch, Kieslowski hatta Wajda gibi yönetmenlerin filmlerinden hiçbirşey anlamayan insanlar bu filmlerden nasıl sıkılmıyor? Film o kadar kötü film ki, buraya yazmaya bile gerek yok. Bir kere hikaye inandırıcı değil, göçmen olarak İngiltere'ye giden bir kişi böyle rahar rahat sokakta dolaşamaz kendini mülteci kampında ya da hapiste bulur. İkincisi bu adamlar dağlık Afganistan'dan mı gelmişler, hayatlarında içki, uyuşturucu ve kadın (hatta sex) görmemişler. Yani film kendi ayağına sıkmış adeta. İngilizlerin Türkleri aşağılamasona gerek yok ki. Film zaten Türkleri aşağılamış yeterince. Türkler bu işlere yabancı demiş. İçki, alkol, kumar bilmezler. Bu durumda katil olan (orası ayrı bir saçmalık zaten, adam elini kolunu sallayarak İngiltere'ye gidip, üzerine kumarhaneye ortak oluyor, hiçbir güvenlik soruşturması olmadan) bu durumda demezler mi, bana verdiğin ahlak mesajı baştan çöküyor zaten. Adam cinayet işlemiş, üzerine İngiltere de kumarhane işletiyor ama sütten çıkmış ak kaşık gibi iyilik timsali takılıyor v.s. Üstelik film bildiğin gerici değil en kötüsünden kahraman bayrağı yere düşürmeyen Türke dönüyor (bunu yapan da cinayet işleyen bir adam) ha ha. Mesajlara bak. Bir Alattin Çakıcı havası seziyorum. Bütün bunlara Nuri Alçovari Türk Sineması eklenince film eğlenceye dönüyor. İngilizler insanların cebine uyuşturucu koyan insanlar gibi bir şey çıkıyor. Bunun yerine basit bir mülteci filmi yapılabiliridi. Bu durumda cinayet işleyen adamı nereye koyacaksınız? Mülteci filmleri bile politik filmlerdir. sevgiler.