Hesabım
    Karanlıklar Ülkesi: Lycanların Yükselişi
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Karanlıklar Ülkesi: Lycanların Yükselişi

    Lycan?ların Yükselişi

    Yazar: Oktay Ege Kozak

    Karanlıklar Ülkesi gibi kendi mitolojisini sil baştan yaratan seriler genelde içerdikleri dünyanın epik tarihini geride bırakıp binlerce yıl ileride, beklenmedik bir kahramanın tanrıvari güçlere kafa tutmasıyla başlar.

    Bu bakımdan akla gelen ilk örnekler tabii ki Yıldız Savaşları ve Yüzüklerin Efendisi. Bu iki seri de mitolojinin başlangıcını, binlerce yıl önceki devasa çatışmaları bir kaç diyalog ve flashback sahnesi ile açıklar ve böylece her fantezi ve bilim-kurgu serisinin baştacı olan "back story" olayı aradan çıkarılmış olur.

    Fakat bu serilerin hayranları olarak binlerce yıl önce oluşmuş o muhteşem çatışmalara, mitolojinin asıl başlangıcına şahit olmak istemedik mi hiç? Aramızda kim Yüzük Kardeşliği'nin açılışında bir kaç dakika ile es geçilen orijinal yüzük savaşlarını izlemek istemez? Veya binlerce yıl önce başladığı söylenen ilk Jedi/Sith çatışmalarına şahit olmayı kim arzulamaz?

    2003 yapımı ilk film ile vampir, kurt adamı ve buz mavisi kamera filtresi hayranlarını mutlu eden Karanlıklar Ülkesi serisi, tabii ki Yüzükler ve Yıldızlar ile atışacak güçte değil, ama kendi halinde azımsanamaz bir hayran kitlesi oluşturduğu ortada.

    Vampirler ve Lycan adı verilen kurtadamlar arasındaki binlerce yıllık savaşı betimleyen seri, Kate Beckinsale ile vücudun alt kısmına giden oksijeni kesecek sıklıkta deri pantalonunun başrolü paylaştığı (Notlarıma göre Scott Speedman diye biri daha varmış, ama neyse) iki filmden sonra bir sürü benzer serinin yapamadığını deniyor ve bin yıl önceye, Vampirler ve Lycanlar mitolojisinin başlangıcına dönüyor.

    İlk olarak serinin ilk iki filmini de ortalama bir yaklaşımla hatırladığımı itiraf etmeliyim. Ortalama orijinallikte hikayesini gayet sıkı görselliklerle ve aksiyon sahneleriyle bir araya getiren seride açıkcası uzun uzun eleştirecek bir öğe bulamıyorum, ama kişisel olarak bir bağ oluşturamadığım da kesin. Hatta ilk iki filmi izlemiş olmama rağmen Lycan'ların Yükselişi'ni izledikten sonra ilk bölümleri kendime hatırlatmak için sinopsislerini okumak zorunda kaldım.

    Lycan Lucian (Michael Sheen) ve Vampir Sonja (Rhona Mitra) arasındaki yasak aşk ile bir zamanlar Vampir'lere köle olan Lycan'ların kurtuluşuna odaklanan Lycan'ların Yükselişi, ilk filmlerin Matrix'imsi bol tabancalı, bol yavaş çekimli cool çağdaş dünyasını geride bırakıyor ve gayet karanlık, ilkel ve vahşi bir ortaçağ macerası sunuyor.

    Kate Beckinsale gibi bir yıldızla desteklenmeyen bir Karanlıklar Ülkesi filmi ilk bakışta neredeyse "aynen DVD'ye" tarzı bir geri adım gibi görünebilir, fakat hem hikaye hem de görsel beceri bakımından Lycan'ların Yükselişi bence serinin en başarılı filmi. Öncelikle seriyle haşır neşir olanların sonunu tahmin edeceği aşk hikayesi, dramatik bakımdan daha katmanlı ve ağır, klasik anlamda bir trajedi.

    Gizemli Şehir gibi filme alınmış bir sanat eserinin sanat yönetmenliğini yapmış Patrick Tatopoulos'un yönettiği film, gotik mekanlarının ihtişamını sonuna kadar kullanmayı biliyor. Sıra özel efektlere geldiğinde ise aşırı CGI yerine pratik efektlere ağırlık verdiğine inandığım Tatopoulos'un Lycan'ları, ürpertici oldukları kadar etkileyici dizaynlarıyla klasik canavar filmlerinin eğlencesini hatırlatıyor.

    Halen neden Angelina Jolie veya (ehem) Kate Beckinsale ölçülerinde bir yıldız olmadığını anlamadığım Rhona Mitra'nın canlandırdığı Sonja'nın özellikle posterleri ve fragmanları süslemesine kanmayın. Lycan'ların Yükselişi, Tony Blair gibi politik figürler ile kurtadamlar gibi mitolojik yaratımları aynı profesyonellik ve ustalıkla canlandıran Michael Sheen'in ve Lucian'ının hikayesi. Vampirlerin zulmünden kendini kurtardıktan sonra Lycan'ların lideri olan Lucian, serinin belki de en karizmatik ve ilginç karakteri. Özellikle Lycan'ları isyana ikna ettiği konuşma nefes kesici.

    Lycan'ların Yükselişi, Karanlıklar Ülkesi hayranlarının beklentilerini karşılamakla kalmayacak, kanımca o beklentilerin üzerinde bir tatmin sunacak. Seriye yeni gelen seyircinin ise kronolojik bakımdan üçüncü film olmasına rağmen Lycan'ların Yükselişi ile başlamaları fena fikir değil.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top