Hesabım
    Yeşil Bölge
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Yeşil Bölge

    Yeşil Bölge

    Yazar: Murat Tolga Şen

    Bourne serisinden tanıdığımız yönetmen Paul Greengass ve favori aktörü Matt Damon’un son işbirliği olan, sinema yaparak günah çıkarma çabası olarak da nitelendirebileceğimiz politik aksiyon 'Yeşil Bölge' (Green Zone) sinemalarımızda...

    Film, başından beri tüm dünyanın bildiği, aslında olmayan 'kitle imha silahları' bahanesinin kasıtlı olarak çıkarılması ekseninde gelişiyor ve oraya özgürlük götürmeye gittiklerini sanan W.A.S.P vatandaşların kafasına bir şeyler çakmaya çalışıyor. Elbette bir avuç iyi adamın ve kalabalık kötülerin hepsinin Amerika’lı olduğu, Irak’lıların kendi savaşlarında figürasyondan öteye geçemedikleri bir öykü bu...

    Paul Greengass’ın Bourne serisi için hayranlarının merakla beklediği 4. filmi çekmek yerine bu filmi yapmasının sebebi olarak, demokrat parti iktidarının eski döneme getirdiği eleştirilerin zamanlamasına uygun olması ve 'Başka şahane şeyler de çekebilirim ama Matt olmadan asla!' fikri olduğunu düşünüyorum Aslına bakarsanız, hala kaosun egemen olduğu yakın coğrafyamızda yaşanan bir savaşa, böyle eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşmanın anlamlı bir çaba olduğu ortada...

    Bütün dünya haykırırken inatla kulaklarını tıkayan ABD ulusunun kendi özeleştirisini yapma gayreti takdir edilse de, ince görmeye başladığımızda ortaya 'Hollywood bunu hep yapıyor.' fikri çıkıyor. Haylaz Amerikalılar dünyanın bir yerinde olmadık işler yapıp ya kendileri savaşarak, ya da iç savaş çıkararak binlerce, milyonlarca cana kıyıyor, ardından iyi Amerikalıların kötü olanları ile mücadele ettiği eleştirilerle dolu filmler geliyor. Bunun aslında bir tür sinemasal mastürbasyon olduğunu ve Amerikalıların kendilerini eleştirirken bile yüceltme huyundan vazgeçemediklerini görünce ister istemez huylanıyorum. Ayrıca günahlardan film çekerek arınmak mümkün mü?

    Politik doğruluk adına, Oscar’larla kutsanan 'Ölümcül Tuzak' (Hurt Locker)dan çok daha üstün bir film Yeşil Bölge, ama filmin çatısının hala aksiyon üzerine kurulmuş olması onun gerektiği kadar ciddiye alınmasını zorlaştıracak... Elbette genç seyircinin ilgisini çekebilmek ve bilet satabilmek için bu da gerekli. Filmin zanaat kısmının özellikle mekan gerçekliğini sağlama konusunda müthiş başarılı olduğunu belirtmeliyim. kısa süre önce izlediğimiz 'Sevgili John' (Dear John) da 2 deve, 1 arap’la verilmeye çalışılan çakma hissin çok ötesinde bir iş var ortada... Yapımcıların çok sevdiği doğal plato olan Fas, İspanya ve İngiltere’de yapılan çekimlere eklenen dozunda ve yapaylığı anlaşılamayan CGI efektlerle savaşın Bağdat’ı muhteşem bir şekilde tasvir edilmiş.

    Oyunculuklardan da bahsedecek olursak; Usta oyuncu Matt Damon aksiyon sinemasına yakışan bir isim... Seyirciye geçen bir karizmaya ve stereotip oluşturmaya çok müsait bir fiziğe sahip. Bütüne baktığımızda, dozunda ve gerçekçilikten ödün vermeyen oyunculuklar filmi izleme zevkini arttırıyor ama 'kötü adam' Clark Poundstone karakterini canlandıran b>Greg Kinnear’ın oyunculuğunun biraz sırıttığını ve karakterin karikatürize edildiğini düşünüyorum. Bilinçli bir çaba olduğunu düşünmedim de değil.

    Yeşil Bölge, haftanın en önemli filmi... Temposu hiç düşmeden akıp giden, politik sinemadan ya da aksiyon filmlerinden hoşlanan herkesin hoşuna gidebilecek türden sıkı bir film. Sinematografisi o kadar başarılı ki mutlaka beyazperdede izlemek gerek. Ama tüm o acıların yaşandığı toprakların çok yakınımızda olduğunu unutmadan ve iyi Amerikalılardan medet ummaya ihtiyacımız olmaması için de dua ederek.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top