adamın kıyamet sonrası kalan tek incili bulup kitabı doğudan bulup batıya götürmesi ve hikayenin sonunda hayatın yeniden başlangıcı olarak seçilen yerin Kaliforniya olması hiç tesadüf değil. Tüm bunların bilinçli olarak seçildiğini düşünüyorum. Çünkü yeni dünya düzeninin "kutsal şehri" Kaliforniya olacak ve tüm hazırlıklar, tüm çalışmalar bu yönde yapılıyor. Filmde bu detaya yer vermiş. Filmin alttan alta vermeye çalıştığı mesajın çok net olduğunu düşünüyorum. doğu dinlerinin insanlar tarafından nasıl kullanıldığını ve din adı altında nasıl güç kazandıklarına vurgu yapıyor ve dünyayı yok oluşa sürükleyenin dini savaşlar olduğunu vurguluyor. Adamda tanrının kitabını en doğru yere götürmeye çalışırken bu tür adamlarla çatışmak zorunda kalıyor. Filmi izlerken en çok merak ettiğim şeylerden biri, adamın o kutsal sayılan kitabı ne zaman kaybedeceği veya onun için nasıl bir fedakarlık yapacağıydı. Ve bir insanın hayatını kurtarmak için kitabı feda etmesiyle bu durumun çok güzel bir zemine oturtulduğunu gördüm. Sanki bu fedakarlık sahnesi, verilmek istenen asıl mesajı daha kabul edilebilir kılmak için eklenmiş gibiydi. Bir de üstüne, "kendin için olandan daha fazlasını başkası için de yapmalısın" gibi kulağa hoş gelen, afilli bir cümle eklemeyi de ihmal etmemişler. Filmin asıl vermek istediği mesaj çok bariz: "Bizim yazdığımız kutsal bir kitaba ve bizim kurduğumuz dine inanacaksınız. Yeni kutsal metinler bizim istediğimiz formatta olacak." Bu düşüncemin en güçlü kanıtı ise, filmin sonunda yeniden basılan kitaba "Yeni İncil" ibaresini koymaları. Yeni dünya düzeninde tanrılar tarafından gelen dinlere yer yok. Tek dünya devleti ve insanların oluşturduğu tek din. Bu yüzden, eğer filmi izlemediyseniz veya daha önce izlediyseniz bile, bence mutlaka bir kez de bu gözle izlemelisiniz.