karşılaştırmak ne derece doğrudur bilemem ama gerek aynı konsepte gerekse benzer isimlere sahip olmalarına güvenerek kendime bu hakkı tanıyorum.new york i love you bana göre paris i love younun yanından bile geçemez.memnun etmedi beni.belki de önce parisi izlediğim için beklentilerim de yükselmişti.ama yine de düşük beklentilerle izlesem bile gözümde sıradan bir film statüsüne girecekti kesinlikle.bir kere şehirler çok çok farklı kabul ediyorum.new yorkun karmaşası,kalabalığı,farklı kültürleri ve her yerden insanı barındırması,hengamesi,gökdelenleri vs. tabii ki parisin romantizm,aşk,sıcaklık,samimiyet ve dinginlik dolu atmosferi altında biraz ezilecekti.fakat yine de daha sağlam hikayeler,daha sağlam karakterler ve içime sinecek bir film beklerdim.önemli yönetmenler ve oyuncular var,film berbat gibi bir şey demiyorum kesinlikle ama dediğim gibi paris je taimeden sonra pek sarmadı.sıkmadı da ama sarmadı da.sadece bir iki seyrek hoşluklar gözüme çarptı.bu arada tabii ki fatih akın ve uğur yücelin varlığı filmi daha da ilginç kılıyor bizim açımızdan.onların işi fena değildi,sırıtmadı.rahat izlenebilir bir film ama beni bazı yönlerden biraz hayal kırıklığına uğrattı doğrusu.