Hesabım
    Yumurta
    Ortalama puan
    2,8
    493 Puanlama
    Yumurta hakkında görüşlerin ?

    116 Kullanıcı yorumları

    5
    8 Eleştiri
    4
    26 Eleştiri
    3
    17 Eleştiri
    2
    28 Eleştiri
    1
    20 Eleştiri
    0
    17 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    zxyxnxp
    zxyxnxp

    Takipçi 33 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    2 Ağustos 2008 tarihinde eklendi
    Ne sanat nede başka bişey denemez bu filme. Nası bu kadar ödül aldı kim verdi bu ödülleri onuda anlamış değilim.Nejat İşleri çok sever oyunculuğuna bayılırım ama ne konu var ne akıcılık nede senaryo... hiçbişey yok..Asıl anlamadığım tamam deneme yapmak için çekiyolar bu filmleri ama o kadar reklam nasıl yapılıo. Bide bu üçlemenin ilk filmiymiş.Diğeride Süt ve Un du sanırım.
    Velhasılkelam Nejatcım nerde "Mustafa Hakkında Herşey" , nerde "Yumurta"...
    Çoğunluk adına konuştuğumu düşünerek "Mustafa Hakkında Herşey" , "Babam ve Oğlum" , "Barda" "Kabadayı" , "Eşkiya"... gibi filmler istiyoruzz:))
    douan
    douan

    1 değerlendirme Takip Et!

    2,5
    25 Temmuz 2008 tarihinde eklendi
    Büyük beklentilerle izlediğim ama beklediğimi bulamadığım film. Dünya sinemasında bolca denenen bir anlayışı yerel motiflerle vermenin ötesine geçememiş; dahası bu denenmişlik durumuna özgün bir katkı yaptığını söylemek zor; artık klasikleşmiş metaforlara dair bir yorum olmaktan başka bir yönü olmayan film. dünya sinemasının ortaya koyduğu örnekleri ve vardığı noktayı düşündüğümüzde, sıradan bir film diyebiliriz. çeşitli ışık, renk ve kamera oyunları, sınırlı bir diyalog, dinginlik, sessizlik, görsellik... tarkovskynin "nostalgia"sını anımsatan ama onun sıradan bir taklidi olmaktan fazlasını başaramayan bir film; öyle ki, protagonistin telefon görüşmesi yapmak için gittiği alan, orada karşılaştığı kişi ve yaşananlar neredeyse türk usülü bir "nostalgia"... artısı yok mu peki? türkiye sineması açısından belli bir yere konulabilir, ama dünya sineması açısından öyle bir yer edinmesi pek mümkün değil malesef...
    advaita
    advaita

    11 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    17 Temmuz 2008 tarihinde eklendi
    Yumurta, bir şeyin kemâle ermesinin sembolüdür. Gelişmekte olan bir şeyin can bulmasının, bir sürecin tamamlanmasının sembolü.Annesinin ölümü gibi çok önemli, bir insanı derinden sarsacak bir olay karşısında bile Yusuf duygularını yaşayamayan, daha doğrusu yaşamak istemeyen, dışarıya karşı göstermekten vazgeçtik kendi kendisine bile izin vermeyen bir şartlanma içerisinde. Aslında öyle bir insan değil ama öyle olmaya çalışıyor, çünkü belki de büyükşehirdeki yaşam savaşında öyle olunması gerektiğine inanmış. İnanç ve maneviyat ile igili konular ona bir yük gibi, bir ayakbağı gibi geliyor. 'Ben öyle şeylere inanmam' diyor adak konusunda, ki aslında oradaki durum kendisinden bir inanç beklemiyor, sadece annesinin bir vaadini yerine getirmesi, bu borcu üstlenmesi sözkonusu. Ama o cümlesiyle nasıl böyle şeyleri - duygu dünyasını - kendisinden uzak tutmaya çalıştığını görüyoruz.Bütün film boyunca Yusufun yaşayamadığı, ama içinde bir ukte gibi var olması gerektiğini bildiğimiz acısını hissediyoruz; ve annesinin zorlayıcı olmadan, sadece sevgisi ve inancıyla oğlu için iyi bir şeyler yapmaya çalışmış olduğunu, ve ölümünden sonra bile bu sevginin nasıl olayların yönlenmesinde etkisi olduğunu. Zaten yetiştirdiği Ayla da bunun canlı bir örneği.Filmin başlarında Yusufun elinde tuttuğu kuş yumurtasını incelerken nasıl duygusuz kalmaya çalıştığını ve yumurtayı kayıtsız bir şekilde yere bıraktığını görüyoruz.Diğer yandan, gördüğü 'kuyu' rüyasıyla, aslında nasıl içinde bulunduğu duygusuzluk şartlanmalarından çıkmaya çalıştığını görüyoruz.Görüştüğü candan arkadaşları veya bayılma sahnesinde kendisine yardım eden o sıcak ve sevecen adam veya Aylanın gösterdiği temiz yakınlık, ihtiyacı olan duygu boşalmasına henüz yetmiyor, belki de bir hazırlık oluyor, ama adaktan sonra İstanbula doğru yola çıktığı halde yola devam edemeyip, belki de yaşadıklarını bir hazmetme ihtiyacı ile o otlakta yürüyüşe çıktığında, bütün güzelliği ve haşmetiyle kendisine 'dur' diyen Kangal köpeğinin güçlü, masum ve dost bakışları ihtiyacı olan şeyi veriyor ve hıçkırarak ağlıyor - belki de yıllardan beri ilk defa.Bu film, bu hikayeyi, bu kesiti, bu sessizce büyüyen, kaçınılması mümkün olmayan, acıyla karışık bir 'sevgi ve inancın gücü' gerçeğini derinlemesine anlatıyor. Filmin şurası şöyle burası böyle olsa daha iyi olurdu diyen yorumları okuduğum için tekrar yazmak ihtiyacı hissettim.O zaman bu film bence başka bir film olurdu ve çok da yazık olurdu.
    cudiferat
    cudiferat

    Takipçi 177 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    10 Temmuz 2008 tarihinde eklendi
    Tamam film durağan ilerliyor, tamam drama tadında ve biraz da psikolojik.

    Ama arkadaşlar inanın çok durağan olup çok az diyaloglar içerip de bizi daha çok derinden etkileyen (ki bu film beni pek etkilemedi de yani) filmler olmuştur.

    Filmdeki bazı yerler keşke biraz daha işlenseydi; mesela Ana-Oğul un ilişkisi, İşlerin Eski sevgilisiyle ilişkisi, Kasabayı neden sevmeyişi, Adak olayının nerdeni-içeriği vs. gibi

    Filmde tek etkilendiğim sahne İşlerin eski sevgilisine "Ben bu şehri hiç sevmezdim" deyişi. [ Bana Mustafa Hakkında Herşey filminde, Kuşkanın "En sevmediğim Şarkı" deyişini hatırlattı birden ]
    6/10
    Dipnot: Evet bende Yumurta isminin nerden geldiğini ve filme neden aşırı ilgi gösterildiğini anlamayanlardanım; kusura bakmayın. . .
    ismim-takma
    ismim-takma

    1 değerlendirme Takip Et!

    1,0
    7 Temmuz 2008 tarihinde eklendi
    tam anlamıyla yumurta tadında bir film.. isteyen tavadan isteyen rafadan yesin..bir buçuk saat sonunda filmin bittigine kesinlikle inanamadık.. dialogların neredeyse hiç olmadıgı bu filmden açıkçası hiç bişe anlamadık.. ama siz yinede ben anlarım sanat adamıyım diyorsanız size iyi seyirler..
    ailon
    ailon

    12 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    6 Temmuz 2008 tarihinde eklendi
    Açıkçası bir çok kişi gibi ben de filmi anlayamadım. Bence daha çok ödül için yapılmış (ki eleştirmenlerin ne sevdiğini herkes çok iyi bilir vaziyette) aşırı sanatsal bir filmdi.

    Gereğinden fazla abartıldığını düşünüyorum filmin. Filmin adı neden yumurtadır onu da anlayamadım. Kılavuzuyla beraber izlemek lazım bu filmi. Anlatım neden bu kadar kapalıydı tamö bir muamma, şiir de ki bu bu denli sembolist olasın!

    Neyse.. kötü bir film olduğunu söyleyemem. Her şeye rağmen derinliği olan bir film. Ama bence yönetmen fazla derine inmiş ve ordan çıkamayacağını anlayınca işi sanata vurmuş.

    Son olarak yardımcı rollerde oynayanlar iannılmaz amatördü. Nefes alıp verişleri, cümleler arasındaki duraksamalar tam bir rezaletti. Bu filmin yaratmış olduğu sükse bende hep merak konusu olacak!!?
    Majör-2
    Majör-2

    Takipçi 294 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    4 Haziran 2008 tarihinde eklendi
    Ne saçma bir filmdir bu yahu...Bir kere çok kasvetli bir film.Tüm film değişik manzaralar ve müzikler eşliğinde geçiyor.Diyalog çok az filmde.Sonra; 'yumurta' sözcüğü koca filmde 2 kere geçiyor.Bu filme ne akla hizmet Yumurta ismi verilmiş onu da anlamadım.İsim ile bağlantı kurulacak bir konu bile yok.Nuri Bilge Ceylanın filmlerine benzemiş yapı olarak.Bunaltıcı, daha çok doğa görüntüsü, az diyalog ve konusuz bir film.Nejat İşlerin oyunculuğu hatrına 6/10 verdim yoksa inanın hiçbirşey yok filmde.
    pinktequila
    pinktequila

    4 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    31 Mayıs 2008 tarihinde eklendi
    Film güzel.Nuri bilge ceylan filmleriyle kıyaslanamasa da oldukça iyi.Görsellik ve akıcılık en vurucu noktası olmuş filmin.Sadece diyaloglar daha güçlü olabilirdi.Kesinlikle vakit kaybı değil izleyiniz.
    aa-tamer
    aa-tamer

    53 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    28 Mayıs 2008 tarihinde eklendi
    Semih Kaplanoğluna bu filmde ne anlatmak istedin? diye sorulsa, -Hiçbir şey, diyebileceği ve fakat izleyen her kişinin farklı bir yanından farklı bir anlam yakalayabileceği; her sahnesi nakış nakış işlenmiş bir görsel karnaval...
    faultmc
    faultmc

    1 değerlendirme Takip Et!

    4,0
    27 Mayıs 2008 tarihinde eklendi
    film çok değişik, aslında normalde direk kapatır izlemezdim fakat bu filmi izlerken kapatamadım bi kaç kere aklımdan geçti ama acaip. bence ödülleri hakkeden bi film yani filmi izledikten sonra fragmanına da baktım, film de verilmeyen bazı şeyler vardı daha ii anladım.
    bence filmin artı yönü olarak herşeyin tam verilmemiş olması sizin bulup çıkartmanız istenmiş sanki. mesela adak olayı benim aklımdan geçen biir kaç tane fikir var ama aslında neydi?
    sanırım bu filmi uzun bi süre unutamam
    bilkay-engudar
    bilkay-engudar

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    25 Mayıs 2008 tarihinde eklendi
    yönetmen tüm yorumları izleyicilere bırakmıs.2 defa izledim her izleyişimde farklı şeyler gördüm.bence izlenmesi gereken bir film.
    safakatis
    safakatis

    10 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    25 Mayıs 2008 tarihinde eklendi
    filmin sanatsal yönü iyi olabilir ama tarzı biraz sıkıcı.yine de başarısız sayılmaz.türk seyircisi bu tarz filmlerimize sahip çıkmalıdır.
    nilly35
    nilly35

    1 değerlendirme Takip Et!

    2,5
    17 Mayıs 2008 tarihinde eklendi
    Film gösterime girdiğinde izleyememiştim ama en iyi film ödülüne laik görüldüğünü duyduğumdan beri çok merak etmiştim.Doğru söylemek gerekirse filmi alıp izlediğimde hayal kırıklığına uğradım.Bunu izleyenler en az 35 yaş üzeri olmalı diye bir yorum yapılmış.Hatıralar, doğduğumuz andan bu yana zaten depolanmaya başlar.Ve çoğu zaman 35 yaşına gelmiş çok insandan 20 senelik ömrüne bir sürü iyi kötü anı yerleştirmiş insan bulabiliriz.Akıl yaşta değil baştadır sözü burda yerinde oluyor sanırım.Ama sanatta yakın bir insan olarak ben kaydeğer tek bir şey bulamadım filmde.Görsellik ne kadar iyi olursa olsun o görselliği dolduran malzemenin mevcut olması lazım.Ödülü hakkeden onca iyi yapıt varken hakkikaten bu filmin ödül alması o kadar gülünç ki.Güncel hayattan bir şeyler bulduk yorumları doğru olabilir ama bir film yapılıyorsa bu bence daha etkileyeci bir biçimde seyirciye sunulabilirdi.Diyaloglar kısmına bile girmiyorum.Allahtan arabanın fren sesi ve çay içerken kaşık sesleri vardı.İlk başta filmin adı neden yumurta diye soruyunca filmin sonunda isminin kel alaka olduğunu anlayabiliyor.Kim nederse desin içinde sanata dair tek bir şey yok.Sanat yolunu o kadar saptı ki..Bugünler her yapılan şeye sanat der olduk.
    samsamet
    samsamet

    2 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    15 Mayıs 2008 tarihinde eklendi
    yorum yazanlarin cokca degindigi filmdeki dialog azliginin nedeni bence, cok uzun zaman once koptugu yere tekrar donen biri ile digerleri arasindaki ortak paydanin cok az olmasidir..sonucta kendini oraya ait hissetmeyen birinin gel-gitlerini izledik film boyunca...
    son olarak izlenmeyi fazlasiyla hakeden bi film oldugunu soyleyebilirim ama bazi seyler ilk izlemede cozulemez bilmis olun...
    arkan61
    arkan61

    11 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    11 Mayıs 2008 tarihinde eklendi
    sanat filmi dedikleri bu olsa gerek, bunu kötü anlamda demiyorum. Anlamak icin izledim ben bu filmi, cok iyi anlatilamadigini yada ben anlamadimi düsünüyorum. Sabir cok önemli bir sey izliyorsan, ben bu sabri bu filmde gördüm, sonucta ne keyfle nede keyfsizlikle bu filmi izledim. Filmdeki sesizligi heralde karaktterin sesizligiyle bagdastirmak istemis olabilir düsüncesiyle basarili ooldugunu belirtmek iserim yönetmenin. filmdeki görüntüleride cok kaliteli bir bicimde filme katigini düsünüyorum. hikayeye gelirsek biraz daha dialoglar ile acabilirdi filmin ne anlatmak istedigini, benim elestirebilecegim nokta bu.
    oyuncular gayet basarili, dedigim gibi hikayeyi bana iyi veremedigini düsünüyorum. ama genele bakarsak basarili bir is diyebilirim ama dedigim gibi hikayeyi biraz daha kolay anlasilabilir olabilirdi!!!
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top