En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
emre-can-taskin
7 değerlendirmeler
Takip Et!
1,0
13 Haziran 2007 tarihinde eklendi
türk sineması bu kadar kötü nasıl kullanılabilir ? gerçekten hiçbir yönüyle film dikkat çekmiyor.izlenmesi gerekmeyen filmlerden sayılabilir.oyunculuklarda iyi olan bir tane oyun gösteremezsiniz zaten.filmin ne konusu sizi tatmin ediyor ne de gelişen olaylar ne de oyuncular... 10 / 4
çok kotü bir oyunculuk örneği mehmet kurtuluş kendini bu aalanda geliştirmeli ve bunu yapana kadar birdaha boyle filmlerde oynamamalı.filmdeki en iyi hhali çocukluk haliydi
Pars kiraz operasyonu osman sınavdan ilk duyduğumda galiba kurtlar vadisi gibi bir şey olacak demiştim sürükleyici etkileyici şaşırtıcı aksiyon dolu. fakat gerçektende normal tv dizilerini izleseydim bu filme gideceğim yerde hemi maddi hemde zaman yönünden çoook büyük tasarruf olurdu benim için. 10/6 harcanan emekler için
Beklediğim gibi çıkmadı desem yalan olmaz. Osman Sınav, bu güne kadar yüz binlerce kez tekrarlanmış Amerikan aksiyon filmi türüklerinin aynısını tekrarlamaktan başka bir şey yapmamış. Konunun işleyiş şekli ve olay örgüsü bile bu güne dek binlerce kez tekrarlanmış ve ne yazık ki 70'li yılların Cüneyt Arkın filimlerinin olay kurgusundan bir adım bile öteye gidememiş. Tek fark, teknoloji; ama o da sırf aksiyon yapalım diye gereksiz kullanıldı mı, acayip sırıtıyor. Otoyoldaki TIR sahnesi son derece gereksiz; adam sanki Amerika'nın bilmem ne eyaletinin sınırına giden otoyolda son sürat kaçıyor da, kahramanımız da onun sınıra ulaşıp Meksika'ya ya da Kanada'ya varmasını engellemek istiyor gibi TIR'ın üzerine çıkıyor ve nihayetinde şoförü safdışı bırakıyor. Ne gerek var kardeşim? Bildir ekiplere, çevirsinler yolu; hayret bi'şey... Ayrıca bu sahneler ayrıntıya önem verilmeden çekilmiş; Atilla TIR'ın üzerinde cambazlıklar yaparken, o sırada etkisinde kalması gerektiği korkunç hava akımını görmüyoruz; oysa ki o hava akımı adamı uçurur; fakat nedense Atilla'nın saçları bile uçuşmuyor.
Birçok da mantık hatası var; Atilla'nın babası üst düzey ve tehdit altında bir Narkotik polisi olmasına rağmen, evinin önünde hiçbir koruma yok. Haşhaşi elini kolunu sallaya sallaya eve geliyor ve adamı da karısını da alınlarından delerek öldürüyor. Üstelik bu da yetmezmiş gibi, küçük Atilla ve kucağındaki bebek kardeşini de, işlek caddelerin bulunduğu bir çevrede yarım saat yaylım ateşine tutuyor ve ortada bir Allah'ın kulu olmadığı gibi, nedense bir türlü de vuramıyor. Kurşunlar neredeyse bize değecek, ama küçük Atilla'nın yanından bile geçmiyor. Sırlar Dünyası için iyi bir malzeme.
Udo Kier'in oynadığı Klaus rolü de uyuşturucu konusunun ele alınış biçimi gibi şablon ve klişe. Adam sanki bağırıyor, "Ben uyuşturucu baronuyum ha!" diye. Öyle bir vücut dili, öyle bir yürüyüşü, öyle bir yüz ifadesi var ki, zaten başka bir iş yapıyor olmasına imkân yok; göz bebeğine kadar baron yani.
Her neyse, son söz: Tecavüz sahnesi gayet ayrıntılı, etkileyici ve de güzeldi; Osman Sınav bu türe geçse iyi olur.
Türk sinema tarihi için gayet güzel bir film. Matreix ve ronin dekine benzer sahneleri yok değil ancak mikrofonun üst taraftan gözükmesi boom operatörünün boyunun kısalığını düşündürmedi değil :)
Uğur Polat'ın film içinde çok kısa süren oyunculuğu bence başrol kategorisinde yer alsaydı; Selçuk Yöntem'in ise filmdeki ağırlığı daha fazla olsaydı kanımca çok daha iyi bir filmi karşımıza getirebilirdi.
Filmin bence en büyük açığı oyunculuklardaydı. Uğur Polat, Selçuk Yöntem ve Klaus rolündeki Udo Kier'in oyunculukları çok çok iyiydi ancak filmdeki ağırlıkları kısa ve geçici oldu.
Osman Sınav'ın bu yeni filminden aslında beklentim fazlaydı. Özellikle 'Bomerang Cehennemi'inden çok daha fazlasını ümit etmiştim ama benim için olmadı.
herkes bilir ki eşkiya türk sinemasına bir milat olmuştur. Bence Pars da türk sinemasında yeni bir milat olacak. en azından polisiye ya da aksiyon için.
Aksiyon sahneleri ve güzel çekimleri ile dikkati çeken bir film. Kurguda bazı problemler var galiba. Uzun bir film olmasına rağmen karakterler ve olaylar yeterince iyi kurgulanamamış.
Filmde sevimli bir zencinin polis tarafından dövülmesi hiç hoşuma gitmedi. Sadist amerikan polisleri geldi aklıma. İlla bir uyuşturucu satıcısı dövülecekse bu tecavüzcü Çoşkun tadında kirli sakallı pis pis sırıtan biri olmalıydı.
İç İşleri Bakanlığı ve 30 milletvekilini kirli işlere bulaşmış göstermek Osman Sınav'ın ne kadar hakkıdır tartışılır.
Organize İşler filminde olduğu gibi muhteşem İstanbul mazaraları filme değer katmış.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.