Ciddi Bir Adam - Beyazperde.com eleştirisi : Ciddi Bir Adam

"Başına gelen her şeyi samimiyetle kabul et" - Musevi düşünür Rashi

"Gerçek yalana döndüğünde, içindeki neşe öldüğünde, sevecek birini istemez misin?" - 60'ların popüler rock grubu Jefferson Airplane

Aradan neredeyse bir sene geçti, ama sonunda 2009 yılının en iyi filmlerinden biri, son yılların ise en kendine özgün, en olağandışı yapımı Coen kardeşlerin Ciddi Bir Adam'ı, Türkiye'de vizyona giriyor.

Genelde "bilmem kim yönetmenin bilmem ne filmi" gibi tanımları pek sevmem, çünkü kanımca sinema, toplu bir sanattır ve bir film söz konusu olduğunda sadece bir isme saygı göstermek bence haksızlıktır. Fakat Ciddi Bir Adam, o kadar buram buram Coen Kardeşler kokuyor ki, filmin onlara ait olmadığını söylemek zor. Bir bakıma Ciddi Bir Adam, "katıksız" bir Coen Kardeşler filmi.

Bu yüzden film bazı seyircide hayret uyandıracakken, birçok seyirciyi tatminsiz ve kafası karışık bırakacaktır. Fakat Ciddi Bir Adam hakkındaki görüşleriniz ne olursa olsun, cesaretini takdir etmeniz lazım. Ancak En İyi Film Oscar'ını kazandıktan sonra (İhtiyarlara Yer Yok) çekilebilecek, aynı zamanda akıllı, çılgın, durgun, karmaşık, komik, trajik ve ne olursa olsun formül filmlerin başı çektiği günümüzde muazzam bir anomali Ciddi Bir Adam.

Film, bir bakıma Coen'lerin en kişisel yapımı. 60lı yıllarda Minnesotta'nın Musevi çoğunluklu banliyölerinde büyüyen kardeşler, kanımca sinema tarihinin en iyi beş filminden biri olan Fargo'dan sonra bir kez daha ana eyaletlerine geri dönüyorlar. Bu sefer 1967 yılında fizik profesörlüğü yapan Larry Gopnik'in (Michael Stuhlbarg) darmadağın olmakta olan hayatını izliyoruz.

Filmin hemen hemen bütün karakterlerinin Musevi olması ve çoğunlukla Musevi bir dünyayı tasvir etmesi spesifik bir din hakkında sıkıcı bir ders alacağını zanneden seyircinin gözünü korkutmasın. Ciddi Bir Adam'ın hikayesi ve içerdiği temaların bütünü o kadar evrensel ki, herhangi bir din ve her hangi bir insanın etrafında dönebilirdi.

Sonuçta Larry'nin Coen'ler aracılığıyla sorduğu sorular dünyadaki her insanın en az bir kez aklına gelmiştir: Eğer Tanrı gerçekten bizi seviyorsa ve gerçekten adilse, neden kötü şeyler iyi insanların başına gelir? Eğer başlarına kötü şeyler geldiyse bu insanlar iyi midir? Kime göre insanlar iyi ve kötüdür? Ve en önemlisi, eğer herşey hiçbir sebep olmadan başımıza geliyorsa, gerçekten bir Tanrı var mıdır?

Eğer bu sorulara kesin cevaplar arıyorsanız, başka bir filme uğrayın derim. Ciddi Bir Adam, benim gibi bir Agnostik için rüya gibi bir yapım. Çünkü Tanrı'nın varlığı veya yokluğu üzerine hiç bir ipucu vermiyor, ve bu cevapları ararken aslında ne kadar boşa kürek çektiğimizi gösteriyor.

Ciddi Bir Adam, başını Michael Stuhlbarg'ın çektiği mükemmel oyuncu seçimi, senaryosu, durmadan birbiri içine giren temposu, fikirleri, temaları ile filmin sonunu bırakın, bir dakika sonrasında bile ne olacağının tahmin edilemeyeceği, gerçek anlamda orjinal ve sınırsız yaratıcı bir modern şaheser. Halen vizyonda olan Başlangıç ile beraber izlendiğinde gayet doyurucu bir zihin maratonu olacaktır.

Farkındaysanız Başlangıç eleştirimde yaptığım gibi filmdeki spesifik sahneler hakkında hiçbir bilgi vermedim. Çünkü Ciddi Bir Adam, Başlangıç gibi, her karesi baştan sonra bilinmeden görülmesi gereken, karmaşık hikayesinin ve sürprizlerinin kişisel olarak yaşanmasını öngören bir yapım. Geçen hafta Başlangıç'ı detayları ile incelemek isteyen okuyucularımıza e-mail adresimi vermiştim, ve bunun sonucunda sizinle gayet ilginç ve güzel tartışmalar yarattık. Bu hafta da eğer Ciddi Bir Adam hakkında tartışmak isterseniz oktayegekozak@hotmail.com adresine mesaj atabilirsiniz.