Filmimiz en genel anlamda yenilikçi bir tutum izleyenle köklerine sıkı sıkıya tutunanın savaşıymış gibi görünüyor aslında başlarda.bir yanda ikili ilişkilerde samimiyetten yana olan,yemek masasında gülmekten,espri yapmaktan çekinmeyen,tükenmez kalem kullanmayı ihanetten saymayan,ten rengi farkı gözetmeyen,değişimin gerekliliğine inanan peder (philip seymour hoffman); diğer yanda despot, ciddiyetin gerekliliğine inanan öyleki oturduğu yemek masasında çatal kaşık sesinden başka ses çıkarttırmayan,ülkedeki kurşun kalem ustalığı ölüyor diyerek tükenmez kalemi okulda yasaklatan..böyle gelmiş böyle gidecek felsefesini düstur edinen, kurallara sıkı sıkıya bağlı bir rahibe (Meryl Streep). Ve bu iki zıt fikir ve zıt kişi arasında sıkışmış genç bir rahibe daha (Amy Adams)? Konumuz ise, bu 3 kişi arasında gelişen kaos; ?cinsel istismar şüphesi çemberi? içinde dönen diyaloglar zinciri? şüpheyle başlayıp şüpheyle biten, doğruyu izleyice sorgulatan 104dk..Film çok net sistem eleştirisi yapıyor. Karakterlerin inançları,ahlaki değerleri,tutumları başarılı bir şekilde yansıtılmış perdeye. Öyleki hepsi rolüne fazlasıyla inanmış,sonuna kadar savunmuş ki zaten ana tema bu fikirlerin irdelenmesiydi. Bundada gayet başarılı olunmuş.Kilisede verilen vaazların anlamı büyük,özellikle dedikodu ile ilgili verilen örnek mükemmel? ortada somut bi yanlışlık görmüyoruz filmin başından sonuna kadar, fakat rahibenin filmin başında söylediği tek cümle taraf belirlememize yardımcı oluyor sanki; ?korkacak birşeyleri olanlar korkar.? Bu cümleye karşılık ilerleyen sahnelerde peder başka bir cümleyle çıkıyor karşımıza; ?yüreğinizdeki ışığın zayıflık olduğunu söylerler sakın inanmayın! Bu, insanların içindeki iyiliği öldürmek için kullanılan çok eski bir taktiktir.? Hadi bakalım çık işin içinden&61514; filmdeki en gerilimli anlarda ampulün patlaması,rüzgarın çok sert esmesi çok hoş sekanslar ve sanırım film yine cevabını bize bırakarak bir soru soruyor; ?sizcede doğa bizimle işbirliği yapıyor olabilir mi'ya da bize tepki verebilir mi? İşaretlere inanır mısınız?? Bir annenin fedakarlığı,çıkmazları kabullenişi..ama yine şüphe içinde geçen,netleşmeyen diyaloglar? filmin sonunda rahibenin ağladığı sahne herşeyin özetiydi sanırım; ?şüpheniz varsa fakat kanıtınız yoksa inancınız noktasındada şüpheye düşersiniz.? Rahibin vaazında dediği gibi;-şüpheye de gerçeklik gibi sıkı sıkıya sarılabilir insan- öyle görünüyor ki şüpheye sarılmak Tanrı'dan bir adım uzaklaşmak aslında.Doğrulardan ziyade doğruları buluş biçimimizin kıyılarında gezinen filmimiz ödüllü tiyatro oyunundan sinemaya uyarlanmış ve Meryl Streep bu oyunda yine aynı yönetmenle çalışmış. Hala ikilemdeyim,inanmak istemiyorum,kısacası gerçekten şüpheli bi film :)