En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Ogulcan B.
Takipçi
236 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
13 Ekim 2012 tarihinde eklendi
Garip bir film Martyrs şöyle ki filmin yaklaşık ilk 40-50 dakikası sıkmıyor ama boş kanlı bir film gibi gözüktü bana sonraları filmin temposu baya düştü ve sadece bir kızın dayak yemesini izledim sıkılarak ama filmin sonlarında nedendir ama film beni garip bir şekilde etkiledi bunun nedeni filmin sonunda işlemiş olduğu felsefe de olabilir veya kızın haline acımış olmam da olabilir.Film baya kanlı bir film ama ben alışık olduğum için pek etkilenmedim yani midesi bu tür filmleri kaldıramayanlar filmden uzak dursun derim,filmin başları sıkmıyor ama filmin ortaları baya sıktı beni çünkü nerdeyse hep aynı şeyler vardı dayak-kızın yemek yemesi-dayak-kızın yemek yemesi onun için filmin ortalarında sıkıldım ama dediğim gibi filmin sonu beni biraz da olsa etkilemeyi başardı eğer filmin sonu böyle olmasaydı filme baya düşük bir puan verebilirdim çünkü filmin başları boş gereksiz bir film gibiydi.Filmin felsefesini biraz bizim Divan Edebiyatındaki şairlerin acı çekme tutkusuna benzettim şöyle ki bildiğim kadarıyla Divan Edebiyatında şairler acı çekmeden belli bir mertebeye gelemeyeceklerini sanarlar filmde de olay buna benziyor belli bir acı,ıstırap çekmeden o ölümden sonraki hayatı görme mertebesine gelemezsin gibi bir felsefesi var filmin.Birde filmin sonunda kızın durumunun ne kadar sinir bozucu olduğunu hisettim çünkü arkadaşına yardım etmek için giderken sende o iğrenç durumun içine giriyorsun gerçekten rahatsız edici bir durum.Filmin soundtrackleri güzel,makyajlar sağlam,giriş sahnesi fena değil,olay örgüsü kötü.Son olarak kanlı filmleri sevenleri tatmin edecek bir film ben ne beğendim ne de beğenmedim diyebilirim ama farklı bir korku filmi.
İşkence sınırlarının zorlandığı film diyebilirim.Film , ne çok göklere çıkartılacak kadar iyi ; ne de yerlere vurulacak kadar kötü yani ortalarda.Boş zamanınız var ise izleyin... 10/7
Senaryosunu da yazan Pascal Pascal Laugier’in yönetmen koltuğunda oturduğu “Martyrs”, yine aynı Laugier’e göre anlı şanlı büyük Fransız stüdyoları ve ünlü aktrislerce reddedilen bir proje olarak hayata geçmiş…
Son derece yanlış bir biçimde Eli Roth’un çektiği “Hostel”a (2005) benzetilen film 16 Ekim 1971 tarihli kısa bir belgesel ile başlıyor…
Kaçırılarak işkenceye tabi tutulan on yaşındaki Lucie (Jessie Pham), bir yolunu bularak kurtulmuş ve devlet tarafından bir çocuk bakımevine yerleştirilmiştir…
Rehabilitasyon sürecindeki Lucie’nin biricik arkadaşı yaşıtı Anna’dır (Erika Scott) …
O nedenle de başta polis olmak üzere yetkililer, Lucie’nin sırrını paylaşmış olabileceği düşüncesi ile Anna’nın ifadesine başvurmaktadırlar…
Ama Anna’ya anlattıklarına göre Lucie, ortam karanlık olduğu için kendisine bunları yapanları teşhis edememiştir…
Anımsadığı tek şey, çok korktuğudur…
Yalnız Lucie’nin bitmek tükenmek bilmeyen bir kâbusu daha bulunmaktadır…
Ki, o da kendisine dadanarak sürekli olarak “ruhen” ve “bedenen” zarar vermekte olan bir kadının hayaletidir…
Öyle ki:
Örneğin; aynı odayı paylaşmalarına karşın gecenin bir yarısı Lucie bu yaratıkla köşe kapmaca oynarken, Anna mışıl mışıl uyuyabilmektedir…
Neyse…
Aradan on beş yıl geçer…
Marie (Juliette Gosselin) ve ağabeyi Antoine (Xavier Dolan) anne (Patricia Tulasne) ve babaları (Robert Toupin) ile beraber güle oynaya Pazar kahvaltılarını yaparlarken birden kapı çalar…
O da ne?
Eli silahlı yirmi beş yaşındaki Lucie (Mylène Jampanoï), kapıyı açan baba ile anneyi hiç tereddüt etmeden anında, sonrasında da çocukları yere indirir…
Beklemeden telefonla arayarak on beş yıllık dostu Anna’yı da (Morjana Alaoui) durumdan haberdar eder…
Derken yine sadece kendisinin görebildiği hayaletin tacizine uğrar ve biraz zor da olsa evden dışarıya doğru koşarak kurtulur…
Karşılaştığı Anna, kolaçan için eve girer…
Nasılsa herkes ölmüştür ve (pek de inanmadığı) hayaletin onunla bir işi yoktur…
Gördüğü manzara tam anlamıyla büyük bir felakettir…
Cesetleri yok ederek ortalığı temizlemek üzere geceyi evde geçirirler…
Anna cesetleri, dışarıda önceden kazılmış olan bir çukurun içine atmak üzere taşırken birdenbire annenin ölmediğini fark eder…
İşte o anda, Lucie yeniden saldırıya uğrar…
Bu aslında Lucie’ye verilen bir “Bitmedi!” işaretidir…
Ve bunun üzerine bir kez daha harekete geçen Lucie, Anna’nın kurtarmaya çalıştığı annenin de işini bitirerek günün “Z” raporunu alır…
Peki şimdi tamam mı?
Tam tersine heyecan yeni başlıyor…
Emin olun geride, eğer yüreğiniz kaldırırsa son derece müthiş bir “ikinci bölüm” daha sizleri bekliyor olacak 2,8 milyon Avroluk bir bütçeyle kotarılan bu kapalı tek mekân “işkence terörü” filminde…
Üstelik henüz, Lucie’nin gözünü kırpmadan öldürdüklerinin “gerçek failler” olup olmadıklarını bilmediğimiz gibi talihsiz Lucie’ye musallat olan “hayaletin kimliğinden” de haberdar değiliz…
Farklı bir film olduğu kesin. Klasik korku filmlerinden çok değişik bir yerde duruyor. Ancak özgün olmasına rağmen bende büyük ilgi uyandırmadı. Kötü demeyecem ama vasat bir film.
Ben bu kadar korku-gerilim filmi seyrettım bölesıne rastlamadım.fransızlar artık olayı bitirmişler son donemlerde 'frontier' ve 'inside 'gibi filmlerin yanına bide bu eklendi.gercekten gerilim+vahşet i içinde barındıran kendinizi kötü hissedip dişlerinizi sıkAcaÐınız olanlara hayretler içinde bakacagınız bir film..mutlaka bu tÜrÜ sevenler izlesin.
Tüm zamanların en iyi korku filmlerinden biri. Lucienin aileyi katlettiği sahneler, işkence sahneleri hepsi mükemmeldi. Bu zamanda böyle orijinal bir film yapmak zor iş. Herkes izlemeli 9/10
Beklediğimden iyi çıktı Martyrs.Sürükleyici ve çekici yanını ortaya çıkarıyor başladıktan bir vakit sonra ve içine çekiyor film sizi, dolayısıyla sıkmadan sonuna dek izletiyor.Çarpıcı ve etkileyici buldum fakat bunun yanında bazen boş bir film izlediğiniz izlenimine kapılsanızda türünün başarılı bir örneği. 7/10
oldukça sert , sarsıcı ve farklı bir gerilim filmi ... bazı sahneler gerçekten de insanı rahatsız ediyor ... yönetim , oyunculuklar , müzikler de oldukça başarılı :) ... klişe gerilim filmlerinden sıkılanlara , orjinal şeyler arıyanlara ilaç gibi gelir :) ... 10/8 ...
yazık valla yazık güzelim kızlar ne hale geldi ne amaca neye yapıldığı bilinmeyen filmlerden birini daha izlemiş bulunuyorum kesinlikle zaman kaybı izlemeyin...
Film ok sk balyor, konu herey ok iyi diyorsunuz, malesef izledike puan dmeye balyor. Sonunda kan karekterler fiyasko, yal kadn bence en kt aktr, hi mi hi uymuyor.Der grup yeleride yle. Jampanoi ve Alaoui barollerde ok iyi oynuyorlar ve filmide zaten bu ikili gtryor. Dier roller zayf. Kan fazla abartlnca ireti duruma geiyor nk ok gereksiz fazla kullanlyor. bence filmin son yarm saati zayf. Daha iyi balanabilirmi, daha iyi oyuncular salanabilirmi. ok sk bir senaryo bence heba olmu. Kt deil ama vasat.
berbat .....berbat....berbat.... nedenler:: 1) senaryo yok dıyalog yok..ne anlattıgı bellı degıl... 2) otekı dunyayı gormek ıcın kadınların sıddete maruz kalması çok yaratıcı fıkır-miş... muzık yok..oyunculuk yok...etkıleme korkma gerılım bence 0...ıcerde fılmı yada sınır FILmı daha kalıtelı...3 verdım ..tamam kızmayın fazla puan ama ne olsun kıyamadım...
Fransızlar aşmış diyorum sadece..Benim limitlerimi zorlayan sahneler vardı cidden.IcHI THE KiLLeR dan tutun da her türlü bu tarz filmi seyretmiş biri olarak(HeLLRaiSER 1-2-3dahil) çok beğendim diyebilirim.Orjinal 1 konusu war.Sahneler çok gerçekçi cidden.Bu filmi beğenmeyenler başka tarzlardan hoşlanıyorlar sanırım.Bu tip filmleri çeken insanları merak ediyorum doğrusu,normal bir insan nasıl çekebilir böyle filmleri anlamak güç.8/10
bazı insanlar saw , hostel gibi filmleri aşırı işkenceli sahneler olduğu için iğren bulur. bide bu filmi islesinlerde görim. film seri olarak devam etseydi inanın saw a dua ederlerdi. kapalı yerde izlememenizi öneririm yoksa kapıyı açıp "imdaaaat,kurtarın benii..!" diye bağrırsınız.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.