Şimdiye kadar seyrettiğim en iyi post apokaliptikkıyamet sonrası ortamda geçen film diyebilirim.Atmosfer çok iyi yansıtılmış.Film ağır ilerliyor we oldukça gerçekçi.Aksiyon yok denecek kadar az.Viggo Mortensen çok iyi 1 performans sergilmiş oğlu rolündeki oyuncu ile.Arada Robert Duwall çıkıyor,o da çok sağlam.Her yer yıkık dökük ws..Tam bir bilinmezlik..Ben çok beğendim,bu tür filmleri sewenler hoşlanacaktır.8/10
10/10..Harika bir film. Senaryo ve oyunculuklar çok iyi. Filme yavaş demek saçma olur çünkü aksiyon yapmak için ortam yok. Yinede çoğu sahnede gerilim mevcut. Filmin vermek istediği mesaj da anlamlı..
Bu gibi kıyamet senaryolarında kaçınılmaz bir durum olan yamyamlık olayını ,gerilimi tavan yapan sahnlerle ,insanın kanını donduracak korkunçlukta işlendiğini görüyoruz filmde.Fakat filmin bazı yerlerindeki mantık hataları gözümüze batmıyor değil.Bunuda amerikan filmlerindeki klişe olaylardan birine bağlarsak çoğu sahnesinde gözlerden yaş getirten bu filmin puanı bana göre 10/9 ...
Fragmanını az önce izledim.Kıyamet sonrası filmler yeni bir klasik kazanacak gibi görünüyor.Güçlü oyuncu kadrosu,sağlam atmosferiyle yılın en iyi filmlerinden biri.Ekim ayında ABD de gösterime giriyor.Bizde 2010 yılına kalabilir.
Bazı klişe temalar vardır. Kıyamet veya küresel (ya da kıtasal) felaket sonrası yaşananlar da bunların başında gelir. Bir sürü film sayılabilir bu temaya sahip. Eğer bir film çekilirken bu tema kullanılacaksa yönetmenlere, oyunculara, kurguya, müziklere ve efektlere 2 kat yük biniyor. Bunların çoğunluğunun altından kalkamayanlar klişe filmden öteye geçemiyor ama altından kalkabilenler güzel bir film olarak adlandıralabiliyor.Ki bu film altında kalkanlardan birisi. Alışık olmayan beğenmeyebilir bu filmi. Ama beni içine almayı başardı. Diken üstünde izledim filmi. Yani onların rahatsızlığını ben de yaşadım tüm film boyunca.Havada kalan şeyler olduğundan bahsetmiş bazı izleyiciler. Bence havada kalan hiç birşey yok. O yüzden izlemeyen arkadaşlar, kafanız karışmasın bu konuda. Film, sadece adam ve çocuğun gözünden geçtiği için öyle hissetirmiş olabilir. Yani tıpkı gerçek hayattaki gibi, bir kaza olduğunu görürsünüz yolda. İnsanlar yaralanmıştır. Ambulans sesi duyarsın kaza yerinden geçerken. Toplanan insanlar vs. Ama sonrasında ne olduğunu bilemezsiniz. Kaza nasıl oldu kim öldü kim yaşıyor. Bu filmde de olaylar bu şekilde işlenmiş. Ki olması gereken de bu...Ayrıca filmdeki hiç bir karakterin adının olmaması mükemmel orjinallikte.Gerçekten etkileyici bir şey. O ortamda belki de en son lazım olan şey isim :) Gerçekten bazı olaylar rahatsız edici filmde... Etkilemeyi başarıyor...10/8.5
Filmde oluşturulan felaket sonrası yaşam atmosferi oldukça başarılıydı.Senaryo da sizi hemen içine alıyor,kendinizi sürekli empati yapar bir halde buluyorsunuz.Babayla oğlun gerilimlerini,sevinçlerini,hüzünlerini izleyici de aynı anda hissediyor.Bazı arkadaşlar filmi book of eli(tanrının kitabı) ile karşılaştırmış.Bence ikisi çok farklı kulvarlarda filmler ve tek ortak noktaları mekan benzerliği.Madmax ile karşılaştırmak neyse book of eli ile karşılaştırmak da aynı benim gözümde...Film güzel,izleyin...8/10
viggo mortensen, robert duvall, guy pearce ve charlize theron un oynadığı 2009 yapımı post apokaliptik film.
imdb de an itibarı ile 6.739 kişinin oylaması sonucu 8.0/10 gibi yüksek bir puana ulaşmış olan film değil sadece türün, tüm sinema severlerin kesinlikle kaçırmaması gereken kalibrede bir yapım. lakin belirtmem gerek ki, film gayet durgun ve kasvetli. trailer'e aldanıp vurdulu kırdılı bir action/macera beklememek lazım. (bkz: film sinemada izlenir) iyi güzel de, filmin genel atmosferi itibarı ile bunu sıcacık evimizde keyifle yayılarak oturup izlemek daha yerinde olacak gibi sanki. öhöm... orijinal dvd sini edinerek tabi. kodi smit-mcphee öyle bir oynamış ki insanın içini yakıyor. bu ufaklık en iyi yardımcı erkek oyuncu oscar'ını alsaydı kimse ses çıkartmazdı herhalde filmin müzikleri Nick Cave e ait ve başından son sahneye kadar Cave ben burdayım diyor adeta..
Hayatın karşımıza çıkardığı zor koşullara dair iletisi olan bir film. Ben fazla etkilenmedim ve çok sıradan geldi. Filmin tek amacı seyirciye vermek istediği iletiyi vermek ve öyle de oldu. Daha akılda kalıcı bir senaryosu olsaydı hafızamda yer edinen filmler arasına girebilirdi. Sonuç olarak bence 'orta'nın çok çok az üstünde.
Filmin oyunculukları konusu fena bir film değil ama film içinde açıklanmayan bazı olaylar var.Karısının birden çekip gitmesini tam olarak filme yerleştirememişler.Sürekli güneye gitmelerinin nedeni belli değil sözde denize ulaşmak gibi görünüyo ama denizi görünce o duygu yansıtılmamış.Adam küçükken yaşadığı evin bahçesinde yiyeceklerle dolu bi depo buluyo bu deponun geçmişte nasıl oluştuğu neden oluşturulduğu hakkında bilgi yok.Bunun gibi daha bi çok şey sayabiliriz.Sıkılmadan izlediğim için 7/10.Ama bu film kesinlikle 8,7 alabilecek bi film değil oylama yapılırken daha dikkatli olunmasını öneririm.
The Road filmini çok beğendim.Eğer ki sonu daha iyi bağlansaydı dünyada müthiş ses getiren bi film olurdu.Maalesef son tatmin edici değil :/ Bu arada neden sinepuanı kapalı merak ediyorum ?
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.