Clint Eastwood hem oyuncu hem de yönetmen olarak sinema tarihine çok başarılı filmler armağan etmiş önemli bir sanatçı. Ve bu iki bambaşka kategoride aynı anda bu şekilde üst seviyelerde gezinebilen ender isimlerden. Hayranlarını yanıltmayan ve hayal kırıklığına uğratmayan bir işe imza atmış yine. Uzun süresi çok doyurucu. Bu film daha kısa çekilmiş olsa bir şeyler eksik kalırdı. Karakterlerini, onların gelişimlerini, yaşananları sakin sakin, acele etmeden, hakkını vererek, tarihi gerçeklere de yaslanarak aktarıyor sürükleyici bir biçimde. Aslında tarihi gerçeklere, yani gerçekten yaşanmış olan Winewille Cinayetleri, tam olarak yaslanmıyor. Bazı kısımlar değiştirilmiş. Yine de karakterler ve yaşadıkları pek çok olay aynen aktarılmış. Belli bir tarzı olan, her şeyiyle dolu dolu bir dönem filmi. Tabii ki Angelina Jolie tek başına taşıyor filmi. Ancak John Malkovich gibi bir ustadan ve diğer bazı yan rollerden de büyük destek aldığını söylemeliyiz. Başlarda "fantastiklik" derecesinde absürd görünüyor konu. Kendinizi "Bu insanlar ne yapıyor? Yok artık!" gibi cümleler kurarken bulabilirsiniz. Ancak dakikalar ilerledikçe gerilimin seviyesi de yükseliyor. Filmde bana kalırsa başlıca üç tür gerilim var. Öz oğlu olduğu iddia edilen bir çocuk ile bir annenin arasındaki gerilim, yaşanmış olan cinayetlerin yarattığı gerilim ve sıradan bir vatandaşın kokuşmuş, yozlaşmış "devlet" ve "polis teşkilatı" ile karşı karşıya kalması. Bir vatandaş kendi devletine ve polis teşkilatına da güvenemeyecek ise kime güvenecek değil mi? Son ana kadar kendisini merakla izleten bir film. Gayet başarılı buldum. Size bir şeyler hissettirmeyi başarıyor.