1.si film izlerken okadar sıkmıyor yani akıcı bir film ama konusu okadar mantıksız ki.yönetmen filmi çekmeden önce konuyu başkasıyla paylaşıyor:-Ya aklıma yarım buçuk bir film konusu geldi ama birtürlü bağlıyamıyorum.-Neymiş o konu abi.-ya şimdi filmlerde hep görüyoruz ya. insanlar birbirlerini öldürüyor-eee-işte bu sefer insanlar kendini öldürecek.-o nasıl olacak abi?-işte bağlıyamadığım konu bu yan Nasıl?-hmm o zaman biri virüs salsın dünyaya ee tabi ilk olarak new yorktan başlarsın.-ya oğlum virüs olursa çok kılasik olur. benim lakabımı bilmiyormusun. benim filmlerim hep gizemli, değişik, ilginç olmalı köyü,işaretleri falan izlemedinmi? onun gibi.-bu işin ustası sensin be abi ben nerde bilim ki?-şöle olsun; bu şeyi yapan ne virüs nede başka birşey bu şeyi yapan bitkiler olacak-(kahkahalar içinde) ne bitkisi be abi ya...(artık gözünden yaş gelmektedir). öyle saçma şeymi olur abi.-beğenmiyorsan ...git!!!-tamam abi kızma. peki diyelim ki bunu yaptın bunu seyirciye nasıl yuturacaksın?-çok basit.. tesadüf eseri bir bitki bilimciyi koyucam ve bitkilerin böyle birşey yapabilme özelliği olabildiğini söyleyecek ve insanlar bunun gerçekten de olabileceğine ikna edecek.-abi sen ne şeytan fikirlisin ya.(bundan sonrakiler tabiki tamamen kurmaca)-ee heralde oğlum devilı boğuna çekmedik.-abi senin son hava bukücüye noldu?-(bir anda şaşırır ve tamamen kızgın bir tavırla)kapa çenneni!!! şimdi ...git burdan!!!
M. Night Shyamalan , altıncı his ten sonra bir türlü dikiş tutturamadı ki zaten filmleride sıradanlıktan öteye gidemedi... Mistik olayda bu kötü gidişatın bir parçası. Bu filme güzeldi diyebilmek için mantık kavramının hiçe sayılması gerekir heralde. 10/6.5
Bu yapım ne anlatmak istiyorsa bence anlatamadan hava da kalmış.Eğer izlemeyenler varsa bence izlenebilecek bir yapım değil The Happening.Ben bu yapıma hikayesindeki vasatlığa dayanarak 10 puan üzerinden 6 puan veriyorum.
şimdi öncelikle shyamalanın bu filmi ciddiye alarak yaptığına inanmıyorum.daha doğrusu inanmak istemiyorum,inanamıyorum.ve bunu filmin bazı kısımlarında belli ettiğini düşünüyorum.yani o diyaloglar,o olaylar,o senaryo ve karakterler bu şekilde yazılamaz.özellikle de altıncı his gibi bir efsaneye imza atmış bir yönetmenden.daha sonraki signsı da beğenmiştim aslında.en azından finali tek başına bile kurtarabiliyordu.pek çok kişi sevmemesine rağmen bence lady in the water da çok fena değildi,izlenirdi özellikle ikinci yarısı.ve arada the village var mesela,o da sürprizli ve en azından ortalama bir filmdi.kısacası yönetmende altıncı his başyapıtından sonra gözle görülür bir düşme var,fakat bu düşme bile neredeyse idare ediyordu bizi.ne var ki the happeningte dibin de dibine inmiş night.ama tekrar söylüyorum bence ne bileyim eğlencesine falan çekmiş,öylesine çekmiş.yoksa ciddi ciddi oturup böyle berbat bir film ortaya çıkaramaz.kötülemeye nereden başlayacağımı da şaşırdım,dağıttım konuyu o yüzden.mark wahlberg berbat,zooey berbat,ki zaten karakterleri komple o kadar anlamsız,boş,berbat ki zaten...olaylar mantıksız,içine sinmiyor insanın,doğayı koruyalım tarzı bir mesaj vermeye çalıştığı besbelli ama kesinlikle böyle bir şey yapamıyor.havada kalıyor herşey.arada filme dahil olan karakterler de tam anlamıyla fiyasko!aşırı sığ bir film,çekilmemiş olması gereken bir film,türkiyede bile o dalga geçtiğimiz korku filmleri the happeninge ciddi anlamda basar yani.ha bir de şu olay var ki,ne kadar anlamsız,saçma ve havada olsa da,film yine de kendini izletiyor,kötü bir film izlediğinizi bile bile izliyorsunuz yine de,o açıdan sıkıcı falan değil yani.ki zaten 80dakikacık gibi oldukça kısa bir süresi var.shyamalanın ne olursa olsun bu filmi ciddi çektiğine inanmıyorum.bu adam altıncı hissi yaptı,bu kadar da olmaz.
Böyle bir hikayeden M. Night Shyamalan ın kötü bir film çıkarması mümkün değil.The Happening de kötü bir film değil zaten.Ama daha fazla sevmemizi engelleyen neden olayların bir sonuca bağlanmaması.Evrendeki bazı olayları açıklayamayız kolaycılığına kaçmak başka senaristlerde değil ama Shyamalanda eğreti duruyor.
Hayatımda izledim en saçma 5 filme arasına rahatlıkla girebilecek bir film.Artık filmlerde konu sıkıntısı çekiliyor tamam da bu kadar da olmaz.Ne anlatmaya çalıştı,ne mesaj verdi sorsam kimse cevap veremez sanıyorum.Yorum yazan arkadaşlardan biri Cem Yılmaz'ın stand-upından Copperfield'ın uçma gösterisiyle ilgili espriyi göndermiş benim gibi düşünenlere.Ortada Copperfield'ın şovuna benzeyen harika bir film var,bizim gibi saflar da tadını çıkartmak yerine bahaneler buluyoruz...Sadece gülüyorum...4/10
Film çok özgün. ancak akışı çok ağır tempoda. size pek bişey vermiyor. sonunuda iyi bağlayamamışlar. ama değişik bir film izlemek istiyorsanız kaçırmayın. 10/6
M. Night Shyamalan çok iyi bir sinemacı ancak muhteşem bir giriş yaptığı sinemada giderek alçalan bir grafik sergiliyor.Filmleri çok eleştiri alıyor.Bence bunun nedeni filmin içinde öyle bir gerilim yaratıyor öyle bir merak uyandırıyorki çogu zaman final o merak için yetersiz kalıyor ve insanlar hayalkırıklığına uğruyor.Bu filmde de aynı şeyler geçerli..
'M. Night Shyamalan 'bence tam anlatmak istediğini vermiş filmde gerilim ve marak uyandıran basarılı bir filmdi yonetmenin zaten tarzı belli diger fılmlerınde oldugu gibi sizi bir yerden yakalıyor ve bırakmıyor hiç sonuna kadar merakla ve hayretle izlıyorsunuz ayrıca babasini kucuk yasta kaybetmis astimli bir cocukken, ruzgarli bir gunde agaclik bir arazide uzaylilar tarafindan takip edilme ve nihayetinde kafasinin arkasindan shotgun ile vurulma seklinde bir korkusu olan bir yonetmen 'shyamalan' yani bir cok filmde yaptıgı gibi ya ruyalarını ya hayalgücünü cok kullanıyor ve bunları bize izlettırıor bence başarılı bir yonetmenden guzel bir fılm ..cok beklentiniz olmasın ama izleyın derım.
Shyalaman yine farkını ortaya koymuş. Oldukça orijinal bir felaket ve gizem filmi. Gerçekten mistik bir film olmuş her yönüyle ve de oldukça da gerici. Gerilim türü açısından çok başarılı bir film. Burdaki yorumları okuyunca kötü bir film bekliyordum ancak tam tersi çok beğendim gerçekten o atmosferin içine giriyorsunuz tavsiye ederim..
Bizim öncelikle anlamamız gereken; filmlerde ilk ölenlerin karakter olarak alınmadığı. :) Biraz kafayı zorlamak lazım. Tabi ki anlatılan olayın sonuna kadar yaşayan birilerinin hikayesi anlatılacak. Ve dolayısıylada gerek şans eseri, gerek karakterlerin becerisi ile olay sonuna dek yaşadıklarını izleyeceğiz. Bunu herşeyden kurtuluyorlar diyenlere söylüyorum. :) En başta ölen adamın hikayesi seni bağlamaz ki. Hem kısa da sürebilirdi. Sonuna kadar olanları görmen lazım.Bir de gerçekçi değil falan denmiş. Bugünlerde olan ve korunulamayan üstelik 'havadan bulaşan' bazı hastalıkların sebebini bilemiyorsun. Mesela domuz gribi havadan bulaşıyor. Bu anlamda film mantıklı. Biraz doğaüstü güç havası verilmiş ama en azından yabancıların bazı filmlerinde olan din propagandası yok. Ve film olarak izlersen saçma değil. Buna saçma diyenlere; Cmylmz ın dvd lerindeki 'David Copperfield uçarken, ön sıradan izleyen iki adam esprisini' armağan ediyorum. :))Kaldı ki 2100 de bu hızla dünya ısınmaya devam ederse İstanbul dahil pek çok ülkenin şehirlerinin sular altında kalacağı üzerine konuşmaların yapıldığı günümüzde 'hangisi doğru hangisi yanlış' tahmin edilebilir bir konu olduğunu sanmıyorum bunların.
M. Night Shyamalan 6. Histen sonra tamamen çökmüş durumda. O filmi M. Night Shyamalanın yaptığından dahi şüpheliyim artık. O film nerde, o filmden sonra yapıkları nerde. İşaretler, köy, Sudaki Kız ve şimdide Happening. Belki biraz İşaretler vasatı aşmıştır içlerinde ama diğerleri için vasatı aştıklarını söylemek mümkün değil. Happeninge gelince. Film gayet ilgi çekici ve heyecanlandırıcı bir şekilde başlıyor. Hissettirdiği tedirginlik dıugusu başarılı ama bir yerden sonra bir yenilik yok. Bir yere bağlanamıyor bir türlü ve filmlerde en sevmediğim bir şekilde bitiyor. Hiçbir yere bağlanmadan film sona eriyor. Bence başka film seçin kendinize.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.