Senaryosu, Philip Roth’un “The Dying Animal” (2001) isimli romanından uyarlanarak Nicholas Meyer tarafından yazılan “Elegy”, Katalan sinemacı Isabel Coixet’in yönetmen koltuğunda oturduğu romantik bir komedi…
Prömiyeri, 10 Şubat 2008’de Berlin Uluslararası Film Festivalinde yapılan ve 18 Nisan 2018 tarihinde İspanya’da vizyona giren filmin, 6.7/10 (21.849 oy) ve 3.4/5 (72.717 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 6.7/10 (123 yorum) ve 66/100 (32 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, izlenilmeyi hak eden bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…
Yine de isterseniz, 13 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve sadece 14,9 milyon dolarlık bir hasılata ulaşabilen bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle birde biz inceleyerek yorumlayalım, ardından da puanlamaya çalışalım…
Ancak, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…
Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, “Hikâye iyi, oyuncular iyi, yönetmen iyi, yaratılan ambiyans da yeterince iyi” …
O zaman:
“Daha başka ne istiyorsunuz, oturun izleyin hadi” dedirten Woody Allen vari bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…
Gerçekten de Academy ödüllü Penélope Cruz ve Ben Kingsley, bu ödüle yaraşır bir performansla karşılıklı olarak döktürürlerken, Dennis Hopper, Patricia Clarkson ve Peter Sarsgaard gibi oyuncularda varlıklarıyla renk katmışlar bu sevimli filme…
Oyunculara ilişkin faslı kapatmadan, küçük bir bilgi notu olarak Ben Kingsley ve Patricia Clarkson’ın bir başka Coixet filmi olan “Learning to Drive” (2014) da da birlikte oynadıklarını ve aynı Patricia Clarkson’un daha sonra yine bir Coixet filmi olan “The Bookshop” (2017) un oyuncu kadrosunda da kendine yer bulabildiğini belirtmiş olalım…
Filmlerinin neredeyse tamamına yakını arşivimizin demirbaşları arasında yer alan favori yönetmenlerimizden Coixet’in daha önce “Learning to Drive” (2014), “The Bookshop” (2017) ve “Elisa y Marcela / Elisa and Marcela” (2019) isimli filmlerini de yorumlamıştık…
Hiçbir filminde bir diğerini tekrarlamayan Coixet, bu filminde de özgün ve “rafine” bir işe imza atmış…
Öyle ki, geçen 112 dakikalık süre içinde insana, sırf süre biraz daha uzasın diye zorlama ile eklendiğini düşündürten veya gözü yahut kulağı rahatsız ettiği için yavan gelen tek bir sahne dahi mevcut değil…
Neredeyse her şey tam da olması gereken kıvamda…
Mutlaka bunda, hikâye seçimindeki titizliği ve film setinde kimyasının uyuştuğuna inandığı oyuncularla film çekmeye devam etmesinin yanı sıra uzun yıllardır Jean-Claude Larrieu ile görüntü yönetmeni olarak çalışmasını sürdürmesinin de etkisi vardır diye düşünmeden edemiyoruz…
Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda da olduğu gibi yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…
İlk önerimize gelince:
O hakkımızı da bu kez; daha önce Isabel Coixet’in “Learning to Drive” (2014), “The Bookshop” (2017) ve “Elisa y Marcela / Elisa and Marcela” (2019) isimli filmleri için yazdığımız yorumlarda da söylediğimiz gibi, iyi film izlemeyi tarz haline getirmiş sinemaseverlere, “İspanyol sinemasının bu türden seçkin yönetmenlerinin filmlerini de izleme listelerinizden eksik etmeyin” diye seslenerek kullanmış olalım…
Keyifli seyirler…