İki Babalık
Yazar: Oktay Ege Kozakİki Babalık (Old Dogs)'ın ipince hikayesini bir arada tutmaya çabalayan yapımcıların formülü, iki abartı fiziksel komedi sahnesini bir adet diğer filmlerden ödünç alınmış duygusal sahne ile takip ettirmekten kurulu. Bu formül, yaklaşık doksan dakika boyunca devam ediyor, Çılgın Motorcular gibi bir şaheserin yönetmeni Walt Becker ile bu filmde gösterdikleri alışılagelmişlikten çok daha yetenekli olduklarını bildiğimiz Robin Williams ve John Travolta bankaya paraları yatırıyor.
Aslında fazla şikayet edip, derinlemesine incelenecek bir film değil İki Babalık. Eğer tek istediğiniz fragmanda görünen fiziksel komedi esprilerini 40 katı uzunluğunda izlemek ise film beklentilerinizi yerine getirecektir. Fakat eğer hayatınız boyunca bir sürü bitmek bilmez tembel Hollywood komedisinde dileyebileceğinizden çok daha fazla oranda "bacak arasına golf sopası" esprisi izlediyseniz ve artık bıkkınlık geldiyse, zaten fragmandan belli filmin yakınına bile yaklaşmamanız gerektiği.
İki Babalık, bekar spor ürünü pazarlamacısı Dan'in (Robin Williams) 7 yaşında ikizleri olduğunu öğrenmesi ile başlıyor. İkizlerin annesi sadece filmlerde görünen türde masumdur ve idealist bir suç yüzünden hapse gitmektedir. Çocuklar ise Dan'in başına kalır. Çocuklarla ne yapacağını şaşıran Dan, en iyi arkadaşı Charlie'den (John Travolta) yardım ister.
Filmin hikaye önerisi burada bitiyor ve bu noktadan sonra bir bayat komedi sahnesinden diğeri arka arkaya sürülüyor. Surata sürülen ayı kakası şakasından, Hollywood aile komedilerine zorunlu "iş adamı baba, çocuğuyla duygusal bağlantı kurabilmek için hayatında ilk kez sert bir spor oynar ve darmadağın olur" sahnesinden, Charlie ve Dan'in ilaçlarının karışması sonucu acayip yan etkilerden yakınmalarına kadar bir sürü sahne birbirini takip ediyor.
Tabii araya zorla sıkıştırılmış, onca yavan fiziksel esprinin ardından nereden çıktığı belli olmayan yapmacık duygusal sahneler de yok değil. Sizce ilk başta çocuklarına ısınamayan ciddi iş adamı Dan, birden çocukları ne kadar sevdiğinin, yaşamını nasıl çarçur ettiğinin farkına varacak mı? Veya Dan ile sırf hikaye gerektirsin diye kavga eden Charlie'nin, hayatının hazin bir anında Dan'in arkadaşlığın önemi hakkında verdiği bir monoloğun sonucunda içi ısınacak mı? Bu soruların ikisine de "bilmiyorum" cevabı verdiyseniz İki Babalık'tan önce vizyona girmiş binlerce benzer komediyi izlememişsiniz demektir.
Fazla nemrutluğa kaçmamak için belirteyim ki filmde bir iki küçük içten ve dürüst sahne var, bütün yapaylığın arasında. Dan'in yeni tanıştığı çocuklarını yatırdıktan sonra Charlie'ye, kızıyla el sıkışarak iyi geceler dilediğini itiraf etmesi mesela. Ve her ne kadar bir sürü basit espriye konu olsun diye bulunsa da, çılgın bekar yaşamının eninde sonunda yaşlılıkla söndürüleceğini gösteren, Charlie ile Dan'in aldıkları bir sürü ilacın yan etkilerini karşılaştırdıkları sahne, daha iyi bir filmde çok daha yararlı olabilirmiş.