Hesabım
    Çizmeli Kedi
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Çizmeli Kedi

    Çizmeli Kedi

    Yazar: Funda Sularöz

    Konusuyla, karakterleriyle karanlık tarafı olduğu kadar parlak, şıkır şıkır renkleri olan hikayelerden hep hoşlanmışımdır. Hatta bu tarzda kurulan ironinin güzelliği, benim de kalemimin belkemiğini etkiler.

    Bu animasyonda da ayrıntısı güçlü rengarenk ortamın yanısıra, gotik karakter ve mekanları etkileyici bulmamdan öte, filmin bilinçaltıma da güzel göndermeler yaptığı şüphesiz. O mekanlar, o kostüm tasarımları hele... Film, teknik öğeleri konusunda da gerçekten başarılı. Hatta yönetmen Pascal Hérold'ın ne kadar teknik cihaz varsa o kadar insani öğeye ihtiyaç olduğuna inananmasıyla, tiyatro, opera ve televizyonda da son derece kişisel yönetim üsluplarıyla tanınan Jérôme Deschamps ve Macha Makeïeff'in de bu projede kendisine katılmasını istemiş ve karşılığını almış. Karakterlerin mimiklerinde dahi bu insancılığı sezinliyorsun.

    Ama tüm bu artılarına rağmen bu animasyon için söyleyebileceğim; filmin sesini kapa, o bir ekranda sürekli dönsün. Söz konusu sinemada oturup seyretmekse, o 80 dakika sanki çok daha uzun bir süreymiş hissini veriyor. Animasyon sıkıcı, kopuk. Evet, Çizmeli Kedi adlı bu klasik masalı biliyoruz, senaryo masala tam anlamıyla sadık kalmamışsa da ana hatları yerinde. Ama herkesin, özellikle çocukların masalı bildiğini varsayamayız. Ki bilsen de sahneden başka bir sahneye geçişte koğukluğu yaşıyorsun.

    Filmin hedef kitlesi çocuklar olarak tanımlansa da tam olarak çocukları hedefledikleri de şüpheli, gerçi mizah anlayışınınn başarısıyla(!) büyükleri de. 12 yaşından büyüklerin gülmesinin imkansız olduğu basit espriler varken, bence çocukların duymasının pek de hoş olmayacağı küçük de olsa birkaç espri var. Ve tabi filmin konusu.

    Yönetmen de ''Bu muhteşem masalın henüz Hollywood'da çekilmemesinin nedeni muhtemelen öykünün insanın zevkini okşayan ahlaksızlığı. Yine de, Bruno Bettelheim'ın masallar üzerine yaptığı psikanalitik incelemede söylediği gibi, çocuklara en üst sosyal sınıfta bulunmasalar bile hayatlarında başarılı olabileceklerini anlatmak önemli gibi görünmektedir. Kısacası, bazı durumlarda birkaç yalan söylemek o kadar da önemli bir şey değildir...'' diye ünlü Fransız yazar Charles Perrault'in yazdığı hikayeye dair bir açıklamada bulunmuş. Hayat zaten her şeyi döve döve öğretmiyor mu? Ne gerek var 'şirin' bir masalla ele geçirmek istediğimizi üç kağıtla haketmeyi tazecik beyinlere öğretmeye. Ki hangi yaşımızda bu desteklenmeli! Evet masalda sınıf farklılıklarını aşan mutlu son var ve tüm farklılıkları aşmaya yönelik güzel bir vurgu bu, ama hikaye üç kağıtın pençesinde kalıyor.

    Filmin seslendirmesine gelirsek, orjinali Fransızca olan bir filmi Türkçe seslendirme ile izlemek en doğru seçenek gibi. Fakat müziğin ve şarkıların ön planda olduğu filmin bu kısımlarının Türkçe yorumlanışı tamamen başarısızlık örneğiydi. Alt yazılı olsa çocuklar anlamaz, evet. Ama bu kadar kötü seslendirmeye gerek var mıydı? Hayır. Bunun yanısıra film Mehmet Ali Erbil seslendirmesi adı altında sükse yapıyor. Şahıs olarak Erbil'i bu konuda başarılı bulurum, Çizmeli Kedi'yle de uyum sağlamış. Ama yine de benim kulaklarım bu karakterde Levent Kazan'ın sesini aradı...

    Sonuç olarak -Hollywood animasyonlarının çoğunun aksine- vizyon filmleri kurallarından öte kendi kafasına göre takılan Çizmeli Kedi, keşke daha gotik ama rengarenk dünyasını ve animasyon tarz ve kalitesini koruyarak, daha sert, daha seksi ve daha arsız bir animasyon olsaydı da, zaten filmin ahlaki zedelenmeye uğramış dersini bu filmle tekrar edecek büyüklere tatlı bir masal anlatsaydı.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top