Buz Devri 3
Yazar: Funda SularözBuz Devri kahramanları, 3. filmiyle 3 yıl aradan sonra aramıza geri döndü, hem de üç boyutlu olarak. 2003 yılı Ocak sonunda ülkemizde vizyona girdiğinden beri Buz Devri, tüm dünyada olduğu gibi bizde de bir fenomene dönüştü. Kahramanları, filmden sahneleri zaman zaman sohbetlerimize konu oldu. 20th Century Fox Stüdyoları, Buz Devri ile Walt Disney’in parlak renkli animasyonlarına karşı kendine has bir dünya yarattı ve animasyon o dönemde teknik başarısının yanı sıra duygusallık, eğlence ve aksiyonla da bizlere kendini sevdirdi.
İlk filmde karakterlerin derinliği yaratıldıktan sonra ikincisinde de kendini sıçan zanneden mamut Ellie ve kardeşleri sıçan Crash ve Eddie de bu eğlenceli gruba katılmıştı. Buzullar erirken yaşananlardan sonra şimdi çılgın macera dinozorlar arasında devam ediyor.
Buz Devri 3: Dinozorların Şafağı çok eğlenceli, çok ayrıntılı, çok aksiyonlu. Animasyon kalitesi tartışılamaz, filmi izlerken kahkahalara hakim olunamaz. Zaten izleyiciler bu sabahtan itibaren bu güzel havalarda sinemaları doldurmaya başladı bile.
Serinin 3. filminde Buz Devri, dinozorların yaşadığı yer altındaki dünyayla ısınırken renkleri ve görselliğiyle de insanı büyülüyor. Karakterler bir önceki filmde yaratıldığı gibi aynı çizgide devam etse de dişi mamut Elli, 2. filmde çocuksu bir karaktere sahipken bu filmde olgunlaşmış bir anne adayı olarak anaç tavırlarla karşımıza çıkıyor. Ama bu anaçlığın dahi eğlenceyi yarıda kesebilecek bir hali yok.
Bu filmde ekibe rehber olarak katılan bir karakter var ki filme bambaşka bir boyut kazandırıyor.Bir dinozor Miskin Sid’i kapınca, onu kurtarmak için tüm tayfa dinozorların yaşadığı tehlikelerle dolu bir dünyaya dalar. O bilmedikleri dünyada onların hayatta kalmasını sağlayacak tek kişi vardır o da gelincik Buck’tır. Macera düşkünü Buck enerjik olduğu kadar delidir de. Bir gün bir ananasla uyanmıştır ve artık taşı telefon olarak kullanıyor, dünyanın en büyük ve zorlu dinozorunu tek düşmanı biliyordur.
Yer üstünde buzlar arasında, ardından tehlikeli orman içinde yolculuk sürerken yerli yersiz ortaya çıkan Scrat ve palamutun büyük aşkının arasına giren Scratte'i de filme gelen taze kan olarak unutmamak gerekir. Scrat bu sefer hayatının aşkı ile karşılaşsa da ikisi arasında palamut için büyük çatışmalar yaşanacaktır. Çok ama çok eğlenceli çatışmalar.
İkinci filmde küresel ısınmayla buzulların erimesi gibi günümüzün global sorununa hayvanlar üzerinden parmak basılsa da bu filmde eğlence ve aksiyon 1. sırada yerini alıyor. Serinin diğer filmlerine nazaran 2. planda kalan filmin duygusal tarafı da, Ellie’nin anne ve mamutların aile olması üzerinden son sahnelerde kurulmuş.
Sonuç olarak duymayanın kalmadığı, izlemeyenin ayıplandığı Buz Devri, animasyon ve komedi dehası olarak içimizi üşütmeye, ısıtmaya ve renklendirmeye devam ediyor. Söylenti de olsa Buz Devri kahramanlarının maceralarının günümüzde devam edeceğini duydum.
Bu ne kadar doğrudur bilinmez fakat bu kadar güçlü bir yapımın bugüne de taşısalar, kahramanları başka boyutlarda da dolaştırsalar başarılı olacaklarına şüphe yok. Biz onlardan sıkılmayız ve onları çok severiz! :)