En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
MojoRising
Takipçi
380 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
10 Ağustos 2011 tarihinde eklendi
Portman'in oyunculugu, filmin dans sahneleri ve müzigine lafim yok. Hatta genel anlamda eli yüzü düzgün iyi bir film oldugunu düsünüyorum ama; -Spoiler- Bu filmde bu kadar erotik içerik olmasaydi, bu kadar begenilir miydi? Emin degilim. Ayrica bu çifte gezer, alter ego olaylarinin artik baydigini düsünmekteyim. Not: Bu filmi çok begenememe sasiran arkadaslara Roman Polanski'nin Repulsion (Tiksinti) filmini izlemelerini tavsiye ediyorum. Saniyorum o zaman beni daha iyi anlayacaklardir.
Bir bale oyunun provasını izliyormuş hissi uyandırsa da çıkışları sayesinde kendine bağlayan, finalinde ise hayranlık uyandıran bir film. Natalie götürüyor filmi zaten. Her sahne ona ait. O odaklı. Şizofrenisi, zerafeti, güzelliği, kışkırtıcılığı ile doldurmuş perdeyi. Ben black swan dansında ayağa kalkıp alkışlamak istedim. Aldığı oscarı dibine kadar haketmiş. not: durağan film sevmeyenelerin bu filmi de sevmemeleri muhtemeldir. bilginize :)
Filmi ödül almadan önce izledim, ödülü almasa oscara olan inancım yerle bir olurdu. muhteşem oyunculuk, muhteşem bir psikolojik gerilim, çekimler harika olmuş, mutlaka izlenmeli.
Orjinal bir anlatım. Ben beğendim. Natalie Portman oscar ı haketmiş. Ben çok beğendim. Film hakkındaki kötü yorumlar filmin anlaşılmamış olmasından kaynaklanıyor olabilirmi? Şizofren bir kızın tutkuyla bağlı olduğu baleye dair hikayesi. Sahnede siyah kuğu olup kanatlandığı sahne muhteşemdi.
Bu filmle ilgili yorumların dengesizliği ve aradaki uçurum film dışında ayrı bir eleştiri noktası bence.. Kimisi paramı boşa harcadım, zamanım boşa gitti bile demiş. Fakat ben bu yorumları filmin tam anlaşılamamasına bağlıyorum. Bazı sahnelerin gereksiz olduğunu söyleyenler falan olmuş. Filmde bir insanın kendi içindeki psikoloji ile verdiği savaşı görüyoruz. Böyle bir filmde de soyut sahnelerin olması çok doğal. O sahnelere gereksiz dersek filmin anlamı kalmıyo zaten.. Bir de gerçek yaşamda kendi içimizde bu tarz bir savaş vermemişsek etkilenme oranımız düşüyor sanırım. Ama filmdeki oyunculuk ve verilen soyut savaşa görkemli bir final takdire şayan. Bence film oldukça başarılı...
Çok ama çok etkilendim, yer yer gerildim resmen ninanın içindeki sıkıntıyı o gel gitleri kendim hissettim. Son yıllarda izlediğim en müthiş filmlerden birisi. Senaryodan ne beklendiğini ben anlamayamadım. Tek bir söz ile anlatılır bazen duygular ve bazen bir bakış hissettirir sana herşeyi. Olumsuz hiçbir fikrim yok film ile ilgili.ayrıca natalie portman neden favori filmlerimde hep başrolde şimdi daha iyi anlayabiliyorum.
Portman gerçekten çok iyiydi. Harika bir oyunculuk. Portman diyince artık bu filmde aklıma gelecek.
Masum ve evine bağlı Annesi ile yaşıyan şirin bir kızın tek ideali olan ve yaşamının tek sebebi olan Bale de başarılı olabilmek için yaşadığı kişilik değişimini anlatıyor.Kişilik değişimi, çoklu kişilikler şu sıralar filimlerde moda. Dikkat ederseniz çok filmde karşılaşmaya başladık. Bu filmin bence dönemsellik handikapı olmuş.
Mekan ve görselik olarak tekdüze bir sürekliliği var. Ama bu tip filimlerde hep güçlü oyunculuklar ön plana çıkar. Portman ile bu sağlanmış.
Müzikler çok yüksek oranda ön planda. Çok yüksek bir müzik mevcut. Anlatılan tema yani Kuğu Gölü balesi buna gerek kılıyor. Başka bir filmde çok görülebilecek ve rahatsız edebilecek bu ayrıntı, film ilerledikçe size gereklilik şartı olarak gelmeye başlıyor ve olmaz ise olmaz oluyor.
Bale çok güzel işlenmiş, Baleden anlamayan biri bile zevk ile takip edebilir. Bu zor meslek insanı zorluğuyla rahatsız ediyor film boyunca.
Bence yönetmenin en iyi filmi. Gittikçe daha iyi filmlerini izleyeceğimizi sanıyorum.
Mükemmel oyunculuk, güzel ve hızlanan kurgu, müzik ve görselliğiyle izlenmesi gereken kaliteli bir yapım. 7 puan.
Zaman zaman hangisi gerçek hangisi rüya ayırdetmenin zorlaştığı, şizofrenik ruh halleri içeren çok ilginç bir film Siyah Kuğu. Konu zaten oldukça değişik, bir de yönetmenin anlatı tarzının sıradışılığı eklenince tam anlamıyla seyircinin içinde kaybolduğu, oradan oraya savrulduğu bir film çıkmış ortaya. Film bir bale filmi değil, bir rekabet filmi, rekabetin ve bir takım başka faktörlerin yarattığı stresin etkilerinin şizofrenik tepkilere uzanan sonuçlarının filmi. Benzer bir konu odak noktasına bir balerin yerine bir futbolcuyu veya olimpiyat koşucusunu koyarak da işlenebilir. Bu yüzden asla bir bale filmi değil, çok başarılı bir karakter analizi filmi. 9/10
Aronofskyi tanımayanlar ve anlamayanlar için "gereksiz uzun, karmaşık, görsel açıdan basit, lüzumsuz detaycı" bir film olabilecekken, aronofsy sevenler için "Requiem for a dream"den sonraki 2. başyapıttır. Sonu ise her zmanaki gibi "soğuk duş etkisi".. Ayakta alkışlıyorum.
Bu film hakkında fazla yoruma gerek yok tam bir hayal kırıklığı...Film de sadece oyunculuk var.Film ilerliyor tamam şimdi farklı birşey olacak diyorsunuz aynı şey dönüp duruyor...Alakasız bağlantıları çok uzatmışlar gereksiz 2 saat kaybı..
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.