Örtülü Gerçekler!
Yazar: Ali ErcivanSuç filmlerinin ustası Brian De Palma'ya Venedik Film Festivali'nde yönetmenlik ödülü getiren Örtülü Gerçek Irak'ta yaşanmış gerçek bir olayı yarı belgesel bir tarzda anlatıyor. Bu film tanımı gereği bir "mockumentary" (belgesel izlenimi yaratmaya çalışan kurmaca film) örneği sayılabilir ama bu türün hemen her örneğinden farklı olarak "mock" kelimesinin İngilizce'de taşıdığı "dalga geçmek" özelliğini içermiyor hiç şüphesiz.
Filmin orijinal adı olan Redacted, "düzeltilmiş, düzenlenmiş, redakte edilmiş" anlamına geliyor. Bunu Amerika'nın Irak'taki savaşa dair gerçekleri nasıl doğru yansıtmadığına bir atıf olarak okumak da mümkün; izlediğimiz filmin, gerçek olayları yeniden kurgulamasına da. Irak'taki Amerikan işgaline dair ABD içindeki muhalefetin sanat yoluyla ifade edilişinin artan sayıdaki örneklerinden biri bu film. Ve herhalde akademik analize en ihtiyaç duyanı.
Çok derinine inmenin yeri burası değil diye düşünürsek, filmin anlatım araçlarına değinelim öncelikle biraz. De Palma'nın filmini en ilginç kılan unsurlar, farklı iletişim araçlarını sinema dilinin parçası haline getirmesi. Filme, Irak'taki bir grup askerin el kamerasıyla çektikleri görüntüler aracılığıyla giriyoruz. Sonra Irak'taki Amerikan işgaline dair Fransızca bir belgeselden parçalar izliyoruz. Askerlerin çektiklerindeki kaba gerçeklik ile belgeselde bu askerlerin yaşamlarının nasıl şiirsel bir üslupla estetize edildiği arasındaki ayrım, De Palma'nın savaşın farklı tasvirlerine dair bakışını da yansıtıyor.
Daha sonrasında, Irak'taki direnişçilerin internet sitelerinde yayınlanan görüntülerden yerel veya uluslararası haber ajanslarının ülkedeki çekimlerine, uydu bağlantısıyla yapılan görüntülü telefon bağlantılarından Amerikan askerî üssündeki güvenlik kameralarının kaydettiklerine kadar çeşitli araçlardan gerçeği izliyoruz. De Palma'nın hedefi, tüm bu araçları kullanarak karşımıza savaşın gerçeğini çıkarmak. Bunu başardığı da söylenebilir.
Fakat ünlü olmayan oyuncuların zayıf performansları sizi de rahatsız edebilir ve filmin yaratmaya çalıştığı gerçeklik hissini gözünüzde zedeleyebilir. Burada ilginç bir karşı görüşe değinmek istiyorum. Ünlü Amerikan eleştirmen Roger Ebert, kimi oyuncuların gerçekçi gözükmeyen performanslarını, kamera tarafından kaydedildiklerini bilen insanların gerçekte davranacaklarından farklı hareket etmeleri veya konuşmalarını hatırlattığı gerekçesiyle, filmin amacına hizmet eden bir pürüz olarak görüyor. Böyle bir fikri de gözardı edemeyiz tabii.
Filmin kapanışını yapan gerçek fotoğrafların bir kısmının da aslında kurgulanmış olduğunu bilmek, bu ikili bakışı daha da öne çıkartıyor. De Palma'nın kendisi de elindeki malzemeyi yeri geldiğinde, istediği anlam ve etkiyi yaratmak için düzenlemekten çekinmiyor. Bu sinemanın doğası şüphesiz. Ama filmin fazlasıyla doğrudan politik söylemi, şiddetli Amerikan karşıtı tavrı ikiliğe yer bırakmıyor. Ve doğrusu haklı bile olsa yeterince incelikle çıkmıyor karşımıza filmin eleştirisi.
Irak'taki savaşın gerçekliğine dair, belki zaten bildiğimiz ama karşıt görüşlü Amerikan askerleri arasındaki çatışma üzerinden yine de ilgi çekici bir dramatik malzeme sunan Örtülü Gerçek, üzerine tartışmaya ve dolayısıyla izlemeye değer bir film. Özellikle kapanışıyla salondan çıktıktan sonra bile uzun süre üzerinizdeki etkisini sürdürecektir.