Hesabım
    T-REX: Dinozorlar Devrine Dönüş
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    T-REX: Dinozorlar Devrine Dönüş

    IMAX Anlatılmaz Yaşanır

    Yazar: Burak Hatipoğlu

    Geçen haftasonu bazı hoş tesadüfler sonucu kendimi Ankara'da buldum.

    İyi ki bulmuşum.

    Neye niyet neye kısmet işte.Pazar sabahı otel lobisinde arabanın tamirden gelmesini beklerken o gazeteyi elime almasaydım Ankara'da Türkiye'nin ilk IMAX sinemasının açıldığını hatırlamayacaktım. "T-Rex" diye bir film oynuyormuş. Ne önemi var !!!! Koşa koşa gittik hemen.

    Biletler alındı heyecanla beklendi ve sonunda o an geldi.

    Bir kere Ankara'da bulunan Cineplex inanılmaz. Sekiz salon bir arada ama herşey ferah ve geniş. IMAX salonu için üst kata çıktık, özel gözlüğümüzü aldık ve salona girdiğimiz an olay koptu zaten.

    IMAX teknolojisi hakkında az çok bir fikrimiz vardı zaten. Yok perde bir basketbol sahası büyüklüğünde, projektörden dikey değil yatay geçen film şeridi, bilinen her tür formatı gölgede bırakan bir teknoloji.

    Salona girdim ve şöyle iki dakika perdenin ihtişamı karşısında yutkunarak kaldım gerçekten. Koltuk düzeni hafif yarım ay şeklinde. Yerimizi bulduk ve oturduk.

    Cici bir bayanın sesiyle hayatımızın en büyük tecrübelerinden birine hazır olmamız ve kendimizi kötü hissedersek birkaç dakikalığına gözlerimizi kapamamız konusunda uyarıldık.

    Gözlükler takıldı ve olay başladı.

    Başta iki-üç dakikalık bir çizgi film traileri vardı ama olmaz böyle birşey diyorum bu konuda.Çizgi karakter geldi tam burnumun ucunda durdu. İnanılmazdı. Orada önümde duruyordu. Sonra bu şahsiyet yardımcısını azarlamaya başladı. O da telaşla koşarak bir merdiven ve boyayla bir duvara "IMAX Animation" vs. vs. gibi birşeyler yazmaya başladı. Tam o sırada ayağı kaydı ve elindeki boya kutuları düşmeye başladı ve bizde onlar kafamıza düşmesin diye eğildik.Evet gerçekten.Sonra doğrulduğumuzda çevrede uçuşan boya birikintilerini yakalamaya çalıştık.Yanımda oturan arkadaşıma dönüp "Sende benim gördüğüm şeyleri görüyor musun ? Benim hissettiğim şeyleri hissediyor musun ?" diye sordum. Cevap kısa bir zevk çığlığıydı.

    Olayın anlatılması imkansız.Nasıl aktarim olayı bilmiyorum gerçekten.Şöyle bir deneme yapmakta fayda var. Bazı çocuk kitapları vardır hani, sayfayi çevirdiğiniz zaman sayfayla birlikte kartondan yapılma bir şato veya ona benzer birşey açılır. Pamuk Prenses veya ona benzer kişinin o an bulunduğu ortam ( sözde ) 3 boyutlu olarak size yansıtılır. İşte IMAX bunun gelişmişi.

    Filme gelince.

    Disney yapımı gibi birşeydi. Dinazorlara meraklı bir kız kendini zaman yolculuğu sonucu pre-historik çağda bulur falan filan. Konunun, filmin herhangi bir önemi yok zaten. Kendimi müzeyi gezen okul çocuklarının arasında hissettim, babasının kedisini okşamak için elimi uzattım, dinazor saldırdığında kelleyi kurtarmak için kafayı eğdim, sıçrayan kaya parçalarından korunmaya çalıştım, bir-iki sahnede kıza sarılmak istedim.

    Bu yeni teknolojiyle yapılabilecek olanları düşünmek beni çıldırttı adeta.

    IMAX teknolojisiyle çekilmiş bir John Woo veya James Cameron filmi düşünmek bile insana heyecan vermeye yeter. Veya sadece yetişkinlere yönelik bir film olsa.Puahhh.

    Bu arada Pazar günü otomobil tamircisi bulmamız için çaba gösteren tüm Ankara Dedeman çalışanlarına teşekkürler. Siz olmasaydınız bayağı zor durumda kalırdık.

    Ve sevgili Ayşe.Konukseverliğin, sevimliliğin ve bizim için harcadığın olağanüstü enerji için sonsuz teşekkürler.

    Back to Top