Hesabım
    Testere 4
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,0
    Yetersiz
    Testere 4

    Testere Nasıl Kurtulur?

    Yazar: Orkan Şancı

    Korku türünün en karlı serilerinden birine dönüşen Testere, 1977 doğumlu yönetmen James Wan tarafından ortaya çıkarıldığında büyük ses getirmişti. Genç yönetmen, David Fincher'ın Yedi'de Darius Khondji'nin muhteşem kamerasıyla resmettiği "ahlaki mesajlı cinayetler"i kendi filminin merkezine alıyor, bunların meydana geliş şeklini de gösterip istismar sineması sularına kıyısından bulaşıyordu. Sonraysa, her başarıda olduğu gibi bu da istismar edildi. Fikir, ticari bir seriye dönüştü. Alexandre Aja, Eli Roth gibi başka genç sinemacılar da bu fikirden yararlandı.

    Serinin sonraki üç filmini birden yöneten Darren Lynn Bousman da bu isimlerden biri. Üçüncü kez koltuğa oturmasında yeni senaryonun etkili olduğunu söylerken haklı. İki ve üç numaralara göre karakterlerin daha mantıklı konuştuğu, bu yüzden de üzerinde daha fazla konuşulacak bir film var karşımızda.

    Jigsaw'ın veciz sözlerinden "zaman bir yanılsamadır"dan hareketle film, bir serinin dördüncüsü gibi davranmıyor. Üçüncü filmin finaline, başıyla değil sonuyla bağlanıyor. Kurgudaki bu yanılsama, anlatım yapısında da kendini sık sık geriye dönüşler ile gösteriyor. Sahneler hoş biçimde içiçe geçirilmiş. Herhalde hiç bir karakter, öldüğü bir filmin devamında bu kadar çok görünmemiştir. Jigsaw (her zamanki gibi etkileyici bir Tobin Bell), özellikle eski karısının sorgu sahnelerinde sık sık perdeye yansıyor; "neden" psikopat bir seri katile dönüştüğünün bilgisi bu sahnelerde aktarılıyor. Elbette, bu nedenlerin doyuruculuğu tartışılır. Belki de Jigsaw'ın çocukluk ve gençlik yıllarını anlatan apayrı bir film yapılmalı.

    Yönetmenin, Khondji kadrajı ve ışığını takip ederek ortaya koyduğu sahneler, dijital kamerayla çekip sonra kurgu masasında hızlı okuttuğu planlar yine yerli yerinde. Yerinde olmayan ise "korku". Bu sözcük de bizim eleştirimizin merkezini oluşturuyor.

    İlk filmin yönetmeni James Wan, Testere için Yedi'den sonra çekilmiş en iyi gerilim filmi yakıştırmalarına katılmıyor, o güne kadarki "en iyi korku filmini çektiğini" iddia ediyordu. Bousman'ın ise korku türüne yaklaştığını söylemek bile güç. Son üç Testere filmini, ilkinden ayıran en önemli fark da bu noktada yatıyor.

    Bousman'ın "korku-gerilim"den anladığı seyircinin değil karakterlerin korkup gerilmesi. Ölüm makinalarıyla yüzleşmek zorunda kalan kurbanlar öylesine korkuyor, öylesine feryat içinde can veriyorlar ki ortada gerilimden çok mide bulantısı kalıyor. Dördüncü film, tam da bu bakış açısını yansıtan bir açılış sahnesine sahip. Jigsaw'ın otopsi adı altında resmen "doğrandığı" bu sahnenin herkesin midesine göre olmadığını belirtelim. Gişe rakamlarına bakarak, seri ilerledikçe hayranlarının daha fazla kan görmek istediğini düşünen yapımcılar, Testere efsanesinin kan kaybından ölmek üzere olduğunu göremiyor mu?

    Hikaye örgüsüne de kısaca değinmemiz lazım. Önceki maceraların SWAT lideri Rigg, bu kez kendisin bir Jigsaw oyununun içinde buluyor; 90 dakika içinde arkadaşlarını kurtarmakla görevlendiriliyor. Jigsaw onun yoluna sürekli başka yan kurbanlar da koyuyor ve "benim hissettiğim gibi hisset" diye kışkırtarak seçim yapmaya zorluyor. Rigg, bir insanın hayatını kurtarma güdüsü ile o insanı ahlaksız geçmişinden dolayı cezalandırmak arasında seçim yapmak zorunda kalıyor. Ve tüm bunlar olup biterken, -ani hareketlere bağlı- tepkisel korku dışında filmin yansıtmak için çırpındığı gerilimin içine giremeyen seyirci "Rigg'in hissettiği gibi hissedemiyor", "Onun gördüğü gibi göremiyor"..

    Jigsaw'ın başına gelenler de düşündürücü. İlk filmin "korku salan ama zekasıyla saygı uyandıran" seri katilinin, icat ettiği sayısız ölüm makinasıyla bir "atölye sihirbazı"na dönüşmesi artık sıkıntı veriyor. Üzerindeki gizem perdesi öyle kabaca kaldırılmaya çalışılıyor ki, perdede daha fazla cinayet ve daha fazla kan için bilinçli olarak yer açıldığını düşünüyor insan. Ancak istismar sineması, doğası gereği popüler olamayacağından bu son üç Testere filmini, arafta kalmış bir tür olarak görmeyi öneriyorum.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top